Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1229 E. 2021/528 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :22/05/2019
NUMARASI :….
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılar arasında imzalanan 10/04/2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davalı ……… Şti’ne krediler kullandırıldığını, diğer davalılar … … Ltd. Şti, … ve …’ın kefil olduklarını, kredi borçlusu davalının kredi ödemelerini aksatması üzerine müvekkili tarafından kendisine ve kefillerine ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ödemelerin yapılmaması üzerine Ankara 7. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe asıl borçlu ve kefillerin itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kredi sözleşmesinde bankaya verilen ipotek teminatlarının bulunduğunu, bu teminatların satılması sonrasında banka alacağının karşılanmaması durumunda ancak bakiye alacak için icra takibi yapılabileceğini, takibi kabul anlamına gelmemekle birlikte icra takibinde gayrinakdi alacağın takip toplamına dahil edilmiş olduğunu, bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca alacağın likit olmadığını, faiz oranlarının da faiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı yanca dava dilekçesinde takip konusu alacağın dayanağı olan kredinin 10/04/2014 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırıldığını belirtildiği, o halde 03/09/2012 ve 01/10/2013 tarihli sözleşmelerin hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, alacağın dayanağı olan 10/04/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalı …’ın imzası yer almadığından bu davalının dava konusu alacak ile ilgili sorumluluğunun söz konusu olmadığı; asıl borçlu davalı … Ltd. Şti’nin alacağı ipotek ile teminat altına alındığından İİK’nın 45.maddesi gereğince asıl borçlu davalı … Ltd. Şti hakkında yapılan eldeki davanın dayanağı ilamsız icra takibinin yersiz olduğu; hesap kat ihtarnamesinin davalı kefiller … ve … … Ltd. Şti.’ne takipten önce tebliğ edilemediğinden temerrütün takip tarihi itibariyle oluştuğu, dava konusu kredinin 19/09/2016 tarihinde yapılandırıldığından bu tarihten takip tarihine kadar protokolde belirtilen % 16,50 akdi faiz oranı üzerinden işlemiş faiz hesaplanması gerektiği, buna göre taleple bağlı kalınarak davacının davalılar … ve … … Ltd. Şti.’nden takip tarihi itibariyle 1.279.500,00 TL asıl alacak, 112.071,19 TL işlemiş akdi faiz, 5.603,56 TL BSMV olmak üzere toplam 1.397.174,75 TL talep edebileceği, 19/09/2016 tarihli protokol gereğine asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 24,75 oranında temerrüt faizi işletilmesi gerektiği, alacağın likit olduğu, gayri nakdi risk yönünden davacı bankaca dosyaya her hangi bir kanıt sunulmadığından bu istek yönünden kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davalı asıl borçlu … Ltd. Şti ve müteselsil kefil….. yönünden davanın reddine; davalılar … ve … … Ltd. Şti yönünden nakit alacağa ilişkin davanın kısmen kabulüne, gayri nakit alacağa ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalılar arasında 19.09.2016 tarihinde imzalanan Kredi Borcunuın Geri Ödenmesine Dair Protokol ve Eki Geri Ödeme Planının 3.maddesinde protokolün daha önce banka ile imzalanmış olan 10.04.2014, 01.10.2013 ve 03.09.2012 tarihli genel kredi sözleşmelerinin ayrılmaz bir eki olduğunu, 4.maddesinde de daha önce verilmiş olan teminatların aynen devam edeceğinin düzenlendiğini, dolayısı ile iş bu protokolde davalının imzasının bulunduğu sözleşmenin eki, bir parçası olduğundan …’ın imza edilen sözleşmelerden kaynaklı tüm borçlardan sorumluluğunun devam edeceğini, davalı tarafından kredi sözleşmesinin imza edildiği tarihten bu güne kefaletten cayıldığına ilişkin taraflarına ulaşan yazılı bir ihtarname ve bu hususta taraflarının kabul beyanı bulunmadığını, davalıya Beyoğlu 24.Noterliği tarafından keşide edilen 10.03.2017 tarihli ihtarname 16.03.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarname içeriğine herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bu sebeple ihtarnameye konu edilen borcun kesinleştiğini, davacı tarafça asıl borçlunun kredi borcunun teminatını teşkil eden ipotekler borcu karşılamadığı için tahsilde tekerrür edilmemesi kaydıyla ilamsız takibe dahil edildiğini, Hukuk Genel Kurulu … Sayılı İlamı, Hukuk Genel Krulu …. Sayılı kararlarda da; takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması durumunda tüm alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla haciz yolu ile takip yapılması mümkün olduğunun belirtildiğini, dava açılış esnasında sunmuş oldukları ihtarnamede davalıların müvekkil bankaya olan borçlarını gösterir hesap tablosuna yer verildiğini, borçların hangi numaralı hesaba bağlı olduğu anapara, komisyon, faiz, vergi ve toplamı açıkça gösterildiğini, buna ilaveten dava dilekçesinde delil kısmında bilirkişiye davlıların hesapları üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişilere…. yerinde inceleme yapma yetkisi verilmesine karar verilmesi talep ettiklerini, hal böyle iken ilk derece mahkemesi tarafından gayrinakit alacağa yönelik herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesi ile red kararı verilmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığını, bilirkişi raporlarına itiraz etmelerine rağmen bu talepleri değerlendirilmeksizin doğrudan gayrinakdi alacak bakımından belge sunulmadığından bu yönden davanın reddine karar verildiğini, taraflar arasında imza edilen Genel Kredi Sözleşmeleri ve Protokol ticari nitelikli olduğundan faiz oranı ticaret kanunu hükümleri gereğince taraflar arasında serbestçe belirlenebileceğini, davacıların sözleşmelerde bulunan imzalara da herhangi bir itirazı bulunmadığından ve basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunduğundan sözleşme hükümleri ile bağlı olacağı kabul edileceğini bu nedenlerle takipte talep edilen % 40 temerrüt faize hükmedilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı bankanın dava konusu icra takibini başlatmakta kötüniyetli olduğundan mahkemece kötüniyet tazminatı taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağının tahsili için asıl borçlu ve müteselsil kefiller hakkında başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası, 10/03/2017 tarihli hesap kat ihtarnamesi, davacı banka ile davalı asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında akdedilen 03/09/2012 tarihli 350.00,00 TL limitli, 01/10/2013 tarihli 1.500.000,00 TL limitli ve 10/04/2014 tarihli 2.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri, 19/09/2016 tarihli borç tasfiye protokolü, hesap özeti, 10/05/2013 tarihli 180.000,00 TL limitli, 10/05/2013 tarihli 300.000,00 TL limitli, 05/09/2016 tarihli 500.000,00 TL limitli ve 29/03/2013 tarihli 1.350.000,00 TL limitli ipotek resmi senetleri vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
İlk derece mahkemesince alınan 04/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; % 16,56 oranında akdi faiz ve % 40 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı kefiller … ve … … İletişim Ltd. Şti.’nden 1.279.500,00 TL asıl alacak, 121.541,34 TL işlemiş faiz toplamı, 6.077,67 TL BSMV olmak üzere toplam 1.407.122,60 TL alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından davacı banka ile davalılardan … Ltd. Şti arasında 03.09.2012 tarihli 350.000 TL limitli, 01.10.2013 tarihli ve 1.500.000 TL limitli, 10.04.2014 tarihli ve 2.000.000 TL limitli üç ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, dava dilekçesinde açıkça kredinin “10.04.2014 tarihli sözleşmeye istinaden” kullandırıldığı belirtiltildiği, alacağın dayanağı olan 10.04.2014 tarihli sözleşmenin müteselsil kefil sıfatıyla … ve…. tarafından imzalanmış olup, davalı …’ın sözleşmede imzasının bulunmadığı, ayriyeten davacı banka ile davalılardan … Ltd Şti arasında 19.09.2016 tarihli borç tasfiye protokolü imzalandığı, protokolde; tasfiyeye tabi kredilerden kaynaklanan borcun 19.09.2016 tarihi itibariyle 1.279.500 TL olduğu, bu tutarın yıllık %16,5 faizi ile birlikte 19.10.2016 tarihinden başlamak üzere 36 eşit taksitte ödeneceği, taksitlerden her hangi birinin süresinde ödenmemesi halinde borçluların temerrüde düşmüş sayılacağı ve Bankanın TBMB bildirdiği en yüksek kredi faizine %50 ilavesi ile bulunacak oran üzerinden faiz uygulayacağının düzenlendiği, mahkemece yapılan incelemede protokol kapsamı uyarınca borçlu tarafından her hangi bir taksit ödemesi yapılmadığının tespit edildiği, davacı banka tarafından 10.03.2017 tarihinde keşide edilen kat ihtarında hesabın 10.03.2017 tarihi itibariyle kat edildiği, kat tarihi itibairyle alacak tutarının 1.318.107,07 TL olup ayrıca iade edilmeyen çek yaprakları nedeniyle 9.870 TL gayri nakdi kredi alacağı bulunduğu belirtilerek söz konusu tutarların 24 saat içinde ödenmesi ihtar edildiği, hesap kat ihtarı asıl borçlu … Ltd Şti’nin borç tasfiye protokolünde belirttiği adrese 14.03.2017 tarihinde ulaşmakla birlikte tebliğ edilemediği, …’ın borç tasfiye protokolünde belirttiği adresine 15.03.2017 tarihinde ulaşmakla birlikte tebliğ edilemediği, kefil … Ltd Şti yönünden ise hesap kat ihtarının borç tasfiye protokolünde belirttiğinden farklı bir adrese gönderildiği ve tebliğ edilemediği, bu borçlular yönünden temerrüdün takip tarihinde gerçekleştiği, hesap kat ihtarına ekli hesap özetinde faiz oranının tasfiye protokolündeki gibi %16,5 olarak belirtildiği, banka alacağını teminen …’a ait taşınmazlar 2.330.000 TL limitle bankaya ipotek verilmiş olup asıl borçlu yönünden alacağın ipotekle temin edildiği anlaşılmakla mahkemece dava dilekçesinde dava konusu takibin dayanağı olarak gösterilen 10/04/2014 tarihli dilekçede kefalet imzası bulunmayan davalı …….yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca, İİK 45. maddesi hükmü uyarınca; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği düzenlenmiş olup, somut olayda asıl borçlu … Ltd. Şti. yönünden banka alacağı ipotekle temin edildiğinden ve toplam ipotek tutarı takip konusu miktardan daha fazla olduğundan asıl borçlu … Ltd Şti hakkındaki davanın reddine karar verilmesininde de hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yine bankaca, taraflar arasında uygulanan cari faiz oranının 19/09/2016 tarihli protokolde belirtilen faiz oranından daha yüksek olduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı ve takip konusu genel kredi sözleşmesinde davalı kefillerin gayrınakit alacağa dayanağın teşkil eden çek depo bedellerinden sorumlu olduklarına ilişkin açık hüküm bulunmadığı görülmekle davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalılar vekilinin katılma yoluyla müvekkilleri lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; davacı bankanın takip yapmakta kısmen haksız olduğu anlaşılmış ise de, kötüniyetle takip yapıldığı hususunda dosyaya delil sunulmadığından davalılar vekilinin istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
Bununla birlikte, dava dilekçesinde 1.279.500,00 TL asıl alacak, 96.647,08 TL işlemiş faiz, 4.832,35 TL BSMV, 9.870,00 TL gayrınakit alacak olmak üzere toplam 1.390.849,43 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir. Dava dilekçesindeki toplam alacak miktarının yanı sıra her bir alacak kalemi yönünden de davacının talebinin gözetilmesi gerekir. Bir başka anlatımla dava dilekçesindeki toplam alacak miktarını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği gibi, her bir alacak kalemi yönünden de talep aşılamayacaktır. Davacının dava dilekçesi ile talep ettiği işlemiş faiz miktarı 96.647,08 TL, BSMV ise 4.832,35 TL olup, bu miktarı aşan bir işlemiş faiz ve BSMV talebi bulunmamaktadır. Ancak mahkemece davalılar … ve …… Ltd. Şti.yönünden davanın kısmen kabulüne, 1.279.500,00 TL asıl alacak, 112.071,19 TL işlemiş faiz ve 5.603,56 TL BSMV olmak üzere toplam 1.397.174,75 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. HMK’nun 26. maddesi uyarınca talep aşımının re’sen gözetilmesi gerekecektir.
Hal böyle olunca mahkemece dava dilekçesindeki işlemiş faiz ve BSMV alacağına ilişkin dava dilekçesindeki alacak kalemi miktarı gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, dava dilekçesindeki işlemiş faiz ve BSMV kalemini aşacak şekilde işlemiş faiz ve BSMV’ye hükmedilmesi HMK’nun 26. maddesi uyarınca talep aşımı niteliğinde olup usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında kamu düzenine aykırılık nedeniyle isabet görülmediğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kamu düzenine aykırılık nedeniyle kısmen kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜNE, sair istinaf itirazlarının reddine,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/05/2019 tarih ve…. Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2., 355. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık gözetilerek KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın asıl borçlu … Ltd. Şti. ve müteselsil kefil Kadriye Kocaarslan yönünden REDDİNE,
2- Davanın davalılar … ve … …….. yönünden KISMEN KABULÜNE,
Davalıların Ankara 7. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında 1.279.500,00 TL asıl alacak, 96.647,08 TL işlemiş faiz ve 4.832,35 TL BSMV olmak üzere toplam 1.380.979,43 TL nakit alacağa yönelik itirazlarının iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 24,75 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Hüküm altına alınan 1.380.979,43 TL nakit alacağın % 20’si oranında hesaplanan 276.195,88 TL icra inkar tazminatının davalılar … ve … … İletişim Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
9.870,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesine ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Hükmolunan nakit alacak üzerinden alınması gereken 94.334,70 TL karar ilam harcından peşin alınan 16.717,02 TL ile icra dosyasında alınan 7.035,22 TL’nin toplamı 23.752,24 TL’nin mahsubu ile kalan 70.582,46 TL harcın davalılar … ve … … İletişim Ltd. Şti’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 16.717,02 TL peşin ve 31,40 TL başvurma harcı ile icra dosyasına yatırılan 7.035,22 TL olmak üzere toplam 23.783,64 TL’nin davalılar … ve … … İletişim Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar … Ltd. Şti. Ve …. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olanan 66.161,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Ltd. Şti. Ve …. verilmesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 65.865,24 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … … Ltd. Şti’den alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … … Ltd. Şti’ne ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.255,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 4.225,00 TL’sinin davalılar … ve … … İletişim Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
C)1-Davacı tarafından istinaf karar harcı olarak yatırılan 44,40 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-Davalılar tarafından istinaf karar harcı olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde anılan davalılara iadesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 152,80 TL yargılama giderinin davalılar … ve … … İletişim Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/04/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.