Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1213 E. 2021/526 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
NUMARASI : ….
DAVACI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014

KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigortacısı olduğu aracın binanın bodrum katında park halinde bulunduğu sırada davalıya ait ana ishale hattının patlaması sonucu akan suyun otoparka dolması ile aracın pert olduğunu, aracın ikinci el rayiç değerinin ödenmeyen prim kesintisi yapılarak sigortalıya ödendiğini, ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu, ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasarın su arızasından kaynaklandığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığını, hasar miktarının fahiş olduğunu, hasarın meydana geldiği yerin kaçak yapı olup olmadığının, projeye aykırı kullanılıp kullanılmadığının tespiti gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı şirketin kasko sigorta poliçesi ile teminatı altında bulunan aracın site otoparkında bulunduğu sırada davalıya ait su hattında meydana gelen arıza nedeniyle oluşan sel suyu sonucu pert olduğu, davacının araç malikine ödeme yaptığı, olayın meydana gelmesinde davalının %100 kusurlu olduğu, davalının sigortalıya ödenen zarardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna yapılan dava konusu yerin mimari projeye uygun olup olmadığı, hasarın meydana gelmesinde bu durumun etkisi bulunup bulunmadığı yönündeki itirazlarının açıklığa kavuşturulmadığını, olayla illiyet bağı oluşturulabilecek herhangi bir arıza ve taşmanın olmadığını, bilirkişinin idareyi kusurlu bulmasında isabet bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kasko sigortalı araç ruhsatı, ekspertiz raporu, Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı icra takip dosyası, kasko sigorta poliçesi, davacı tarafından sigortalıya yapılan ödemeye ilişkin banka dekontu, yargılama aşamasında mimar, sigorta hakemi, hukukçu/sigorta hakemi bilirkişi heyetinden alınan 29/06/2015 tarihli kök, 29/12/2015 havale tarihli birinci ek, 07/09/2017 tarihli ikinci ek rapor, itfaiye raporu, davacı tarafından davalıya yapılan başvuru sureti, hasarın meydana geldiği binaya ait alt yapı mimari projesi, sigortalı beyanı dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22.267,00 TL asıl alacak, 636,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.903,90 TL’nin tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 7 günlük itiraz süresi içerisinde 04/07/2014 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, iş bu itirazın iptali davasının itirazın davacı alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında, davalının %100 kusurlu olduğu, sitenin otoparkının fiziki durumunun mevzuata uygun bulunduğu, hasara neden olan su baskınında davacının sigortalısına atfedilebilecek kusur bulunmadığı, hasarın davalının kusuru sonucu oluştuğu, rücu şartlarının bulunduğu, aracın pert total olduğu, araç piyasa rayiç değerinin 39.000,00 TL, sovtaj bedelinin 16.733,00 TL, net hasar miktarının ise 22.267,00 TL olduğu, işlemiş faiz miktarının 636,90 TL olarak hesaplandığı kanaat bildirilmiştir.
Davacı yan kasko sigortalı aracın park halinde bulunduğu otoparka davalıya ait ana dağıtım ishale hattının patlaması ile su basması sonucu hasara uğraması nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinden davalının sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporları ile sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının kasko sigortacısı olduğu aracın park halinde bulunduğu otoparkın davalıya ait ana dağıtım ishale hattının patlaması sonucu su altında kaldığı ve bu suretle sigortalı aracın hasara uğradığı, hasar bedelinin davacı tarafından sigortalıya ödendiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, sigortalı aracın park halinde bulunduğu otoparka su basmasında davalının kusurlu olup olmadığı, sigortalı araçta oluşan hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, davalının sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle davacının yaptığı ödemeden sorumlu bulunup bulunmadığı, davalının takibe itirazının haksız olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına hasar nedeniyle ödeme yapan davacının TTK’nun 1472. maddesi uyarınca halefiyet ilkesine dayalı olarak hasarın oluşmasında kusurlu olan taraflara rücu etme hak ve yetkisi bulunmaktadır. Bir başka anlatımla davacının ödediği bedeli davalıdan talep etmesi davalının meydana gelen hasara sebebiyet vermesi halinde mümkündür.
Yargılama aşamasında mahallinde yapılan inceleme ile alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında otoparka su basmasında davalının tam kusurlu olduğu, sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, otoparkın yer aldığı sitenin mimari projeye uygun olduğu, araç pert total olup, aracın 39.000,00 TL ikinci el piyasa değerinden 16.733,00 TL sovtaj bedeli mahsup edildiğinde araçtaki hasar bedelinin 22.267,00 TL, işlemiş faiz miktarının ise 636,90 TL olduğu tespit edilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporları ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli niteliğe sahiptir. Hal böyle olunca mahkemece ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davalının sigortalı araçta hasarın oluşmasında kusurlu bulunduğu, sigortalının kusurlu olmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesine bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 1.564,57 TL istinaf karar harcından peşin alınan 391,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.173,42 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.
…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.