Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1205 E. 2021/470 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

…..

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2019
NUMARASI : ….
….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2018

KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı şirket vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. borçlunun davalı şirket olduğu icra takip dosyalarında işbu borcun müteselsil kefili … tarafından 11.05.2018 tarihinde yapılan toplam 117.954,76 USD bedelin 44.488,69 USD’lik kısmının rücuan tahsili için TBK’nın 587. Maddesi gereği müvekkiline ihtarname gönderildiğini, daha sonra da müvekkili aleyhine bu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde takip dosyasına müvekkili tarafından 02.07.2018 tarihinde borçlu şirkete rücu kayıt ve şartı ile 227.035,00 TL ödeme yapıldığını, ödenen bu miktarın rücuan tahsili için asıl borçluya karşı başlatılan ilamsız icra takibinde davalı borçlu şirket tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, alacaklıya ödeme yapan kefil … davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve tek imza ile şirket temsilcisi olup davalı asıl borçlu şirketin borcun ifası için asıl alacaklıya yapılan bu ödemeyi bilmemesinin mümkün olmadığını, TBK’nın 597. Maddesi gereği borcun ifa edildiğini bildirim yükümlülüğünün kefil …’a ait olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kefalet borcunu ifa eden davacı kefilin bu durumu TBK’nın 597. Maddesi gereği asıl borçluya bildirmekle yükümlü olduğunu, sözleşmenin kefili olan alacaklının kredi borcu nedeniyle ödemek zorunda kaldığı miktarın ne kadarı için sözleşmenin asıl borçlusuna rücu edilebileceği yargılamayı gerektirdiğinden müvekkili şirkete karşı doğrudan icra takibi yapılamayacağını, talep olunan alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; davalı şirketin kredi borcuna dayalı olarak dava dışı kefil … tarafından ödeme yapıldığı, …’ın ödediği bedelin davacı kısmına düşen kısmı yönünden dava konusu ilamsız icra takibini başlattığı, davacının 02/07/2018 tarihinde esas borçlu … A.Ş.’ye rücu kayıt ve şartı ile 227.035,00 TL ödediği, ödediği bu bedelin iadesi için Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün…. Sayılı dosyası üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu, her ne kadar davalı vekilince kefilin borçluya bildirim yapmadığı iddia edilmiş ise de; davalı şirketin kredi borcuna kefil olup borcu ödeyen …’ın davalı şirketi temsile yetkili kişi olduğu göz önüne alındığında ve davacının kendi payına düşen bedeli ödemesini isteyen kişi olduğu da anlaşıldığından davalı şirketin davacının yaptığı ödemeden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kefalet borcunu ifa eden davacı kefilin bu durumu TBK’nın 597. Maddesi gereği asıl borçluya bildirmekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin tek yönetim kurulu üyesi müvekkili … olmadığı gibi şirketi tek başına temsil ve ilzam da etmediğini, şirketin ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğundan davacının bildirim yükümlülüğünün ortadan kalkmadığını, sözleşmenin kefili olan alacaklının kredi borcu nedeniyle ödemek zorunda kaldığı miktarın ne kadarı için sözleşmenin asıl borçlusuna rücu edilebileceği yargılamayı gerektirdiğinden müvekkili şirkete karşı doğrudan icra takibi yapılamayacağını, talep olunan alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesin istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı kefilin asıl alacaklıya yaptığı ödeme miktarının davalı asıl borçludan rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı … vekili tarafından borçlu … Anonim Şirketi hakkında 227.035,42-TL asıl alacak, 167,94-TL değişen oranlarda yasal faiz, 485,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 100,20-TL ihtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam 227.788,56-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlu vekilinin takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin kredi borcuna dayalı olarak dava dışı kefil … tarafından ödeme yapıldığı, …’ın ödediği bedelin davacı kısmına düşen kısmı yönünden Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden 44.488,69 USD üzerinden takip başlattığı, davacının 02/07/2018 tarihinde esas borçlu … A.Ş.’ye rücu kayıt ve şartı ile 227.035,00 TL ödediği, ödediği bu bedelin iadesi için Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyası üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu, görülmüştür.
Uyuşmazlık, dava dışı kefilin ödediği davalı asıl borçlu şirketin kredi borcunun hissesine düşen oranda davacıdan rucuan tazmini istemiyle başlattığı ilamsız icra takibinde davacı kefilin yaptığı ödemeyi davalı asıl borçludan talep edip edemeyeceği, davacının rücuya dayanak dava dışı kefilin ödeme ödeme yaptığı tarihte davalı asıl borçlu şirketin dava dışı alacaklı bankaya kredi borcunun bulunup bulunmadığı, alacağın ödeme tarihinde muaccel olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince dava dışı asıl alacaklı bankanın kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak dava dışı kefilin ödeme yaptığı tarihte davalı asıl borçlu şirketin kredi borcunun bulunup bulunmadığı ve alacağın muaccel olup olmadığı tespit edilmiş değildir. Dava dışı kefil tarafından şayet borç miktarının üzerinde bir ödeme yapılmışsa kötü ödemenin davacı kefilden ve dolayısıyla davalı asıl borçludan tahsili mümkün değildir. O halde açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılacak iş rücuya esas kredi sözleşmesinin asıl veya okunaklı ve onaylı bir örneği getirtilip söz konusu kredi sözleşmesine alınan kefaletlerin sayısı ve kefalet limitleri gözetilerek, kredi kullandıran ilgili banka şubesi kayıtları üzerinde bilirkişiye HMK’nın 278/4. maddesi uyarınca yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle inceleme yaptırılarak dava dışı kefilin ödeme yaptığı tarihte davalı asıl borçlu şirketin kredi borcunun bulunup bulunmadığını, alacağın muaccel olup olmadığını, rücuya esas kredi sözleşmesine kefil olanların hisselerine düşen miktarı TBK’nın 587. maddesi hükmüne göre tespit eden rapor alındıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, uyuşmazlığı esastan çözmeye elverişli delil toplanmaksızın ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereği kaldırılarak dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Eskişehir Ticaret Mahkemesi’nin 06/05/2019 tarih ve ….Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinafa başvuran davalı vekili tarafından başlangıçta yatırılan 3.877,19 TL TL istinaf nispi karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.