Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1186 E. 2021/779 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :24/10/2018
NUMARASI : ….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … … Şubesi ile davalı asıl borçlu … …A.Ş. arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri düzenlendiğini, diğer davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmeye dayalı olarak krediler kullandırıldığını, ihtarnameler gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı dosyası üzerinden ilamsız takibe geçildiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkilleri aleyhine ilamsız takibe geçilip dayanak olarak da sözleşmeler gösterilmiş ise de, taraflar arasında yıllara sari olarak devam ettirilmiş genel kredi sözleşmesinin detaylarına, hangi miktarda, hangi faiz oranı üzerinden kat edildiğine ilişkin bilgilere yer verilmediğini, müvekkili şirketin yürüttüğü … faaliyet kapsamında tanınan imkan doğrultusunda davalı tarafından çekilen krediye KGF’nin garantör olduğunu ve borçların yapılandırılarak bankaya ödendiğini, yapılandırma süreci nedeniyle ödenen taksitlerin davacı tarafından var olduğu iddia edilen borca mahsubunun yapılıp yapılmadığının da anlaşılamadığını belirterek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle asıl alacağın en az %20’si kadar kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişi raporundaki faize ilişkin hesaplamanın kredi sözleşmesi hükümleri, faiz genelgeleri kapsamında yerinde olduğu, asıl alacağın 3.492.440,97 TL olarak hesaplandığı, işlemiş faiz olarak 31.466,89 TL hesaplanmış ise de; bu hesaplamada 20.363,93 TL kısmının hesap kat tarihine kadar akdi faize ilişkin olduğu, talep de nazara alınarak bu miktarın hesaba eklenemeyeceği, talep de nazara alınarak 30/01/2018 temerrüt tarihinden 02/02/2018 takip tarihine kadar yıllık %38,16 temerrüt faiz oranı üzerinden 3 günlük faizinin 11.105,96 TL ve faizin BSMV’si 555,30 TL olarak hesaplandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davalıların Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında itirazlarının 3.492.440,97 TL asıl alacak, 11.105,96 TL işlemiş faiz, 555,30 TL BSMV olmak üzere toplam 3.504.102,23 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %38,16 oranında faiz ve faize %5 oranında BSMV işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan meblağın %20’si oranında hesaplanan 700.820,45 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 71.maddesi gereğince uygulanması gereken temerrüt faiz oranını % 46 olmasına rağmen mahkemece % 38,16 oranı uygulanarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, taksitli … kredisinin asıl alacak tutarının eksik hesaplandığını, temerrüt tarihi olarak hesapların kat edildiği tarihin dikkate alınması gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının reddedilen kısım yönünden kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerine dayalı girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri, ödeme planları, 19/01/2018 tarihli hesap kat ihtarnamesi, faiz cetvelleri vs. deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından, davalı – borçlular hakkında 3.494.732,60 TL asıl alacak, 75.832,47 TL işlemiş faiz, 3.791,62 TL BSMV olmak üzere toplam 3.574.356,69 TL alacağın tahsili isteğiyle 02/02/2018 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde sunulan dilekçe ile borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
22/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının 3.492.440,97 TL asıl alacak, 31.466,89 TL işlemiş faiz, 1.573,35 TL BSMV’si olmak üzere toplam 3.525.481,21 TL olarak hesaplandığı, dava tarihinden sonra 28/02/2018 tarihinde kredi borcuna karşılık KGF tarafından toplam 3.472.121,61 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamından; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 15/09/2011 tarihli 1.800.000,00 TL limitli ve 23/12/2012 tarih 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri düzenlendiği, davalı şahsın kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, limit artırımları yapıldığı, toplam limitin 12.000.000,00 TL, 900.000,00 USD ve 800.000,00 Euro olduğu, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı asıl borçlu ve kefile keşide edilen 19/01/2018 tarihli ihtarname ile miktar da belirtilerek 7 gün içerisinde ödenme isteğinde bulunulduğu, ayrıca gayrinakdi teminat mektubu ve çek kredisi ile ilgili olarak depo edilmesi isteğinde bulunulduğu, ihtarnamenin her iki davalıya 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarda belirtilen 7 günlük sürenin eklenmesiyle temerrüdün her iki davalı yönünden 30/01/2018 tarihinde oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların itirazları üzerine işbu dava açılmış olup, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak verilen davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinafı temerrüt faizinin ve taksitli … kredisinin asıl alacak tutarının hatalı hesaplandığı ve temerrüt tarihinin hatalı tespit edildiğine ilişkindir.
Gerek yerleşik Yargıtay uygulamaları gerekse Dairemiz uygulamalarına göre davacı bankanın takip konusu B/C kredisi yönünden hesap kât tarihinde müşterilerine fiilen uyguladığı faiz oranlarının dikkate alınarak hesaplama yapılması gereklidir. Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaksızın bankaca TL … kredilere uygulanan akdi faiz oranı olan yıllık % 19,08 oranı esas alınarak taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 19/f maddesinde yer alan düzenleme gereğince bu oranın iki katı oranında temerrüt faizi uygulanacağı esas kabul edilerek temerrüt faiz oranı % 38,16 olarak tespit edilmiş ve hesaplamalarda bu oran üzerinden yapılmış ise de, davalı yanın istinaf başvurusunda bulunmamış olması ve davacı yanca da hesap kat tarihinde B/C kredisi yönünden müşterilerine fiilen uyguladığı faiz oranının mahkemece esas alınan orandan daha yüksek olduğuna dair iddia ve delil ileri sürülmemiş olması karşısında davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yine, davacı vekilince hesabın kat edildiği tarihin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi ileri sürülmüş ise de, davacı bankaca davalılara gönderilen hesap kat ihtarnamesinde borcun ödenmesi için 7 günlük atıfet süresi verilmiş olup, mahkemece söz konusu 7 günlük sürenin dolmasından itibaren temerrüt tarihinin 30/01/2018 olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, takip konusu kredi taksitli … kredi olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredinin ödenmeyen 4, 5 ve 6.taksitlerine vade tarihlerinden hesap kat tarihine kadar akdi faiz uygulanması, 6.taksit tarihindeki kalan ana para bakiyesine de hesap kat tarihine kadar akdi faiz uygulanarak hesap kat tarihindeki asıl alacak miktarının tespitinde bir hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun da reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.