Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1183 E. 2021/432 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2019/1183 Esas 2021/432 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1183
KARAR NO : 2021/432

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI :
Av. ….
DAVA : Tazminat (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2018

KARAR TARİHİ : 24/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile kaskolu aracın karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, davalı sigorta şirketinin ekspertiz raporu kapsamında müvekkiline bir miktar ödeme yaptığını, ödemenin aracın gerçek piyasa değeri üzerinden yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini toplam 7.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigorta poliçesi kapsamında tazminat ödemesi yaptığını, sorumluluğunu yerine getirdiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile sigortalı aracın olay tarihi itibarıyla ortalama piyasa rayicinin 112.000,00 TL olduğu, davalının davacıya 105.000,00 TL ödediği, bakiye 7.000,00 TL’nin ödenmediğinin tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 7.000,00 TL’nin 03/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirerek davacıya tazminat ödemesi yaptığını, poliçede kasko teminatının rayiç bedel ile sınırlı olduğunun belirtildiğini, davacının sigortalı aracın 105.000,00 TL üzerinden pert total işlemine tabi tutulmasını taahhüt ettiğini, tacir olan davacının taahhütnameye aykırı davranamayacağını, mahkemece rayiç değerin belirlenmesine esas alınan referanslara ilişkin yeterli değerlendirme yapılmadığını, davacının maliki olduğu aracın daha önce 6 adet hasar kaydının bulunduğunu, bilirkişi raporu ile tespit edilen 112.000,00 TL rayiç değerin gerçeğin çok üzerinde olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Araç ruhsatı, kasko sigorta poliçesi, davacının imzasının yer aldığı bila tarihli taahhütname, davacı tarafından davalıya yapılan başvuru sureti, yargılama aşamasında makine mühendisi bilirkişiden alınan 09/11/2018 tarihli bilirkişi raporu, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, sigortalı aracın eski hasar dosyaları, araç hasar fotoğrafları, davalı tarafından davacıya yapılan ödemeye ilişkin banka dekontları, Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi müzekkere cevabı dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda; kasko sigortalı aracın kasko değerinin 176.950,00 TL olduğu, ekspertiz raporunda rayiç için piyasadan alınan değerlerin 115.000,00 TL – 160.000,00 TL aralığında olduğunun belirtildiği, aracın ortalama rayiç değerinin 112.000,00 TL olduğu, davalı tarafından davacıya 105.000,00 TL ödendiği, bakiyenin 7.000,00 TL olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davacı tarafından imzalanan bila tarihli taahhütname ile davacının aracının 105.000,00 TL üzerinden pert total olarak işlem görmesini talep ederek aracın satışını şirketin göstereceği şahıs ya da firmaya vereceği, aracın mülkiyet devri konusunda davalının herhangi bir sorumluluğunun olmadığını beyan ve taahhüt ettiği görülmüştür.
Davacı yan kasko sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu pert olduğunu, davalı sigorta şirketinin eksik rayiç değer üzerinden ödeme yaptığını iddia etmiş, davalı yan ise poliçeden kaynaklanan yükümlülüğün yerine getirildiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davalının kasko sigortacısı olduğu davacıya ait aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu pert total işlemine tabi tutulacak şekilde hasara uğradığı, davalı tarafından davacıya kasko sigorta poliçesi kapsamında tespit edilen 105.000,00 TL araç rayiç bedelinin ödendiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, sigortalı aracın pert olması nedeniyle ödenen araç rayiç bedelinin eksik tespit edilip edilmediği, eksik tespit edilmiş ise miktarı, bu miktarın davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; dava konusu kaza tarihinden sonra, dava tarihinden önce davacı tarafından davalıya aracın pert total olduğu belirtilerek kasko sigorta poliçesi kapsamında ödenmemiş prim borçlarının hasar tazminatından kesilmesi suretiyle hasar bedelinin ödenmesine ilişkin talepte bulunulmuş, talep kapsamında davacının aracın 105.000,00 TL üzerinden pert total olarak işlem görmesini kabul ve taahhüt ettiğine yönelik taahhütname imzaladığı anlaşılmıştır. Anılan taahhütname üzerine dava tarihinden önce davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 105.000,00 TL araç rayiç bedelinin ödendiği dosya içeriğiyle sabittir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacıya ait kasko sigortalı aracın ortalama rayiç değeri 112.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Dava tarihinden önce davalı tarafından davacıya yapılan ödeme ise 105.000,00 TL rayiç değere ilişkindir.
Açıklanan bu durum karşısında tartışılması gereken husus eksik ödenen 7.000,00 TL rayiç değeri davacının davalıdan talep edip edemeyeceği hususudur.
Davacı tacir tarafından imzalanan taahhütname ile aracın 105.000,00 TL rayiç değer üzerinden pert total işlemine tabi tutulması kabul edilmiştir. Davalı tarafından da anılan taahhütnameye dayanılarak davacının kabulünde olan miktar üzerinden davacıya ödeme yapılmıştır. Bu durumda davacı ancak taahhütnamede yer alan miktar ile aracın gerçek rayiç değeri arasında aşırı orantısızlık bulunması halinde eksik ödenen rayiç bedelin tahsilini davalıdan talep edebilecektir. Somut olayda ise davalı tarafından ödenen miktar 105.000,00 TL iken yargılama aşamasında tespit edilen gerçek araç rayiç değeri 112.000,00 TL’dir. Bu miktarlar karşılaştırıldığında ödenen ve tespit edilen rayiç değerler arasında aşırı orantısızlık bulunduğundan söz edilemeyecektir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının imzaladığı taahhütname ile sigortalı aracın 105.000,00 TL üzerinden pert total işlemine tabi tutulmasını talep ettiği, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen gerçek araç rayiç değerinin 112.000,00 TL olduğu, ödenen ve tespit edilen rayiç değerler arasında aşırı orantısızlık bulunmadığı, davacının taahhütname ile bağlı olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/03/2019 gün ……. Esas …….Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Alınması gerekli olan 59,30 TL karar ilam harcının peşin alınan 35,90 TL harç ve 102,47 TL ıslah harcı toplamı 138,37 TL’den mahsubu ile bakiye 79,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davalı tarafından yatırılan 119,54 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 25,75 TL posta ve tebligat giderinin olmak üzere toplam 147,05 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 24/03/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.