Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1165 E. 2021/422 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2019
NUMARASI :…
….
DAVA TARİHİ : 10/10/2014
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2021

Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında davalı tarafından Ankara 27. İcra Müdürlüğünden .. esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, icra takibinin dayanağının … A….kefaletten dolayı ipotekli takibe geçilmesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini olduğunun bildirilmiş olduğunu, müvekkillerden …’ın diğer müvekkilinin babası olduğunu, müvekkili … ile davalının eşi … ile yıllardan beri gelen ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkil …. ise ne davalı ile nede eşi ile hiçi bir ticari alışverişi olmadığını, icra takibinin dayanağı olan ….. çekilen kredi ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını, bu kredi sözleşmesinde ne kefaleti olduğunu, nede ipotek veren sıfatının bulunduğnu, bu nedenle müvekkilinin davalıya hiç bir borcunun bulunmadığını, diğer davacı … yönünden ise icra takip tarihi itibariyle davalının her hangi bir zararının bulunmadığını, davacının davalının ipotek verdiği krediye kefil olduğunu, ipotekli taşınmazın satışının yapılıp yapılmadığının yapılmış ise ne miktarla satıldığının belli olmadığını, icra takibinde talep edilen faizin de hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, takipten önce çekilmiş ihtarname bulunmadığını, davalı tarafın kötüniyetli olarak bu icra takibini başlattığını iddia ederek müvekkillerinin davalıya 201.183,56 TL borçlu olmadıklarının tespitine, müvekkilleri olan davacıların mağduriyetinin önlenmesi için öncelikle icra takibinin durdurulmasına ve haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava zamanında açılmadığından süre yönü dikkete alınarak usul yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının dava ikamesinde hukuki yaranının bulunması gerektiğini, davacıların müvekkilinin ipotek nedeniyle uğradığı zararın tazmini hususunda icra takibi yanında Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile taşınmazı muvazalı olarak devrettiklerinden dolayı yapılan işlemin iptali hususunda dava ikamesinin olduğunun bilindiğini, bu davada kendilerinin borçlu olmadıklarını ispatlama imkanı var iken böyle bir ikinci davanın ikamesinde hukuki yararlarının olmadığına inandıklarını, müvekkilinin ikamet etmekte olduğu, … nlou daireye kefaletten dolayı Ankara 28. İcra Müdürlüğünün …..esas sayılı dosyası ile hacze gidildiğini, devamında alacaklı …. tarafından taşınmazın kıymet takdiri dahi yaptırıldığını, taşınmazın satış işlemlerine başlanıldığının müvekkili davalıya bildirildiğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece;… adına 18/06/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden farklı tarihlerde farklı tutarlarda krediler kullandırıldığı, kullanılan kredilerin belirlenen ödeme vade tarihlerinde ödenmemesi nedeniyle kredi hesaplarının banka tarafından kat edildiği, 201.183,56 TL olan toplam borç tutarı için borçlu ve kefillere ihtarname keşide edildiği, akabinde banka tarafından icra takibi başlatıldığı, sonrasında … tarafından 100.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, kredi dosyasının incelenmesinde … …, …, Ltrd.Şti. ile ….arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinde … …, …, Ltrd.Şti.”nin kredi borçlusu, … ‘ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak görüldüğü, davacı …’ın krediye herhangi bir kefaleti olmadığı, davalı …’e ait taşınmazın … …. ….Ltd.Şti.ye kullanacağı kredilere teminat olarak alacaklı bankaya ipotek verildiği, …’ün ise gayrinmenkulu 23/03/2011 tarihinde …. Ltd.Şti.’ne sattığı ve satın alınan tarafından da taşınmazın bankaya ipotek verildiği, yapılan değerlendirmede öncelikle kefilin kefile rücu hakkı değerlendirildiği, 818 sayılı BK. 484 maddesi uyarınca kefaletin geçerliği tahriri, şekli riyayet etmeye ve kefilin sorumlu olacağı belli bir miktar iradesini içermesi gerektiği, kredi dosyasında davalı …’ün krediye müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı, söz konusu kredi dosyasında davalı … ile … kefil olarak yer aldığı, dava dışı bankaya ödenen toplam meblağ 201.183,56 TL olarak bilirkişiler tarafından belirlendiği, davalı …’ün ipotekli taşınmazın satışını durdurmak için dava dışı banka ile yaptığı anlaşma neticesi 100.000,00 TL ödediği, TBK. 488 madde uyarınca kefillerin gerek asıl borçlu ile beraber gerek kendi içlerinde müteselsil olmayı kabul etmişlerse her birinin borcun tamamından sorumlu olup ancak diğerinin hissesi için onlara rücu hakkını haiz olduğu gerekçeleriyle davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile bu davacının Ankara 27. İcra Müdürlüğünün .. nolu dosyasında takibe konu edilen tüm meblağa yönelik davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile bu davacının Ankara 27. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 151.183,56 TL’lik meblağa ilişkin davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, takibe konu asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, 151.183,56 TL’lik kısım üzerinden hesaplanacak %20’lik kısmın davacılara eşit miktarda verilmesine, kalan kısmın davacı …’a verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının ipotekten dolayı dava dışı …. Ltd. Şti. ile davalılardan alacaklı olduğunu, müvekkilinin şirketin kredi borcuna karşılık 100.000,00 TL ödemesi nedeniyle zarara uğradığını, şirketin sahibi ve yetkilisi olan davacıların bu miktarı ödemesinin hakkaniyet gereği olduğunu, davacıların maliki olduğu taşınmazı dava dışı üçüncü kişiye muvazaalı olarak devretmeleri nedeniyle Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı görülmekte olan bir dava olduğundan işbu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını ve bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, kefillerin birbirlerine rücu hakkının bulunduğunu, bu nedenle davacı …’ın tüm borçtan sorumlu tutulması gerektiğini, müvekkili aleyhine hükmedilen tazminatın hatalı olduğunu, davacıların süresi içerisinde icra takibine itiraz etmediklerini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis edilen davalının, yapılan icra takibi nedeniyle taşınmazın satışının engellemek amacıyla yaptığı ödemenin davacılardan rücuen tahsiline yönelik olarak başlattığı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Tapu senetleri örneği, …. müzekkere cevabı, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi örneği, Ankara 28. İcra Müdürlüğünün …. İcra Müdürlüğü dosyası, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün….. Esas sayılı dosya sureti, ödeme dekontları, vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
05/12/2011 tarih ve …yevmiye no’lu ipotek akit tablosunun incelenmesinde, davalı tarafından dava dışı … …. …. Tic.Ltd.Şti.’nin dava dışı Yapı Kredi Bankasından kullandığı ve kullanacağı kredilere teminatını teşkil etmek üzere taşınmazı üzerinde 300.000,00 TL limitle ipotek tesis edildiği, ipotek akit tablosunun 2.maddesinde davalının ayrıca ipotek limiti miktarınca kredi borcundan müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunun belirtildiği, 3.maddesinde ise ipoteğin davalının kefaletinin de teminatını teşkil ettiğinin düzenlendiği görülmüştür.
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 14/09/2017 Tarih, …. Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine ilk derece mahkemesine tevzi edilmiş olup, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan 21/04/2016 havale tarihli raporunda özetle; davacılardan …’in davalı …’e ipotek maliki olarak ödediği borçlara ilişkin herhangi bir kefaleti bulunmadığından aleyhine yapılan takipten dolayı borçlu olmadığı, davacılardan … açısından ise, davalı … ile aralarında rücu hakkına ilişkin herhangi bir anlaşma olmadığı, … …. …. Tic.Ltd.Şti.’nin …. A.Ş. olan borcunun, davalı …’ün rehin veren sıfatı ile ödendiği, davalı …’ın ise davalı …’ün rehin teminatı verdiği kredilerin müteselsil kefili olduğu, (borçtan kefil sıfatı ile sorumlu olduğu), davalı …’ün banka lehine ipotek tesis ettiği, 05/12/2011 tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunun bir alacağı güvence olarak rehin veren 3. kişiye kefile karşı rücu hakkını tanımadığı bildirilmiştir.
09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …’ün davacı …’a rücu hakkının olmadığı, davacı …’in…… kullanılan kredi ile bir ilgisinin olmadığı belirtilmiştir.
Bila tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davacı …’ün.., 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda kefilin kefile rücu hakkı aşağıdaki şekilde açıklanmış olup davacı …’ün kefilin kefile rücu hakkının olduğu, …’ün rücu hakkı nedeni ile diğer kefile rücu edebileceği tutarın davalı …’ün ödemiş olduğu 100.000,00 TL olduğu, dava dışı ….. takip işlemlerine başladığı ve ödenerek kapanan tutarın ise 201.183,56 TL olduğu, söz konusu kredi dosyasında … ve … olmak üzere 2 kefilin olduğu, dava dışı Bankaya ödenen toplamın ise 201.183, 56.TL olduğu, davalı …’ün kredi doyasına ipotek verilen….. bağımsız bölüm …. alan gayrimenkulün satışını durdurmak için dava dışı Banka ile yapmış olduğu anlaşma sonucunda 100,000. 00 TL ödediği, ipotek verilen diğer gayrimenkul ……. tarafından 23/03/2011 tarihinde … …, …, Ltrd.Şti.’ye satıldığı ve dava dışı … …. …, Ltd.Şti borçlu sıfatıyla kredi dosyasına bu gayrimenkulü ipotek verdiği ve daha sonra satışı yapılan … tarafından 100.500,00 TL ödeme yapıldığı, … tarafından ödenen 100.500,00 TL toplam ödenen tutar olan 201.183,56 TL’den düşüldüğünde 100.686,56 TL kalan tutar olup 2 kefil arasında pay edildiğinde her kefil için 50.341,78 TL pay düştüğü, davacı …’ın ödemiş olduğu 100.000,00 TL’den payı olan 50.341,78 TL düşüldüğünde payına düşenden fazla ödediği 49.658,22 TL’yi talep etme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamından,…….. …. ….Ltd.Şti. arasında 18/06/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davacı … ‘ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, davacı …’ın krediye herhangi bir kefaletinin bulunmadığı, davalı … …’e ait taşınmaz üzerinde … …. ….Ltd.Şti.ye kullanacağı kredilere teminat olarak alacaklı bankaya ipotek tesis edildiği, genel kredi sözleşmesine istinaden farklı tarihlerde farklı tutarlarda krediler kullandırıldığı, kullanılan kredilerin belirlenen ödeme vade tarihlerinde ödenmemesi nedeniyle kredi hesaplarının banka tarafından kat edildiği, 201.183,56 TL olan toplam borç tutarı için borçlu ve kefiller ile kredinin teminatını teşkil eden ipotekli taşınmaz maliklerine ihtarname keşide edildiği, akabinde banka tarafından asıl borçlu ve ipotekli taşınmaz malikleri olan davalı … ve dava dışı … aleyhine Ankara 28. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip sırasında davalı … tarafından 100.000 TL’lik ödeme yapıldığı ve ödediği miktarı davacılardan rücuen tahsili amacıyla işbu dava konusu icra takibini başlattığı anlaşılmıştır.
Davalının davacı … yönünden ileri sürdüğü istinaf itirazlarının incelenmesinde; genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil veya başkaca herhangi bir sıfatla yer almayan davacı …’ın dava dışı şirketin kredi borcu nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece davacı …’ın davasının kabulüne karar verilmesinde ve davalının davacı … hakkında başlattığı icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla bu davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırı bir durum görülmemiştir.
İşbu davanın konusunu teşkil eden Ankara 27. İcra Müdürlüğünün…..esas sayılı takip dosyasında davalının, kredi kullandıran bankanın davalının verdiği ipotek nedeniyle davalı aleyhine başlattığı icra takibi sırasında ödediği miktarın rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır. Davalının ödeme yaptığı yürürlükte bulunan TBK’nın 596/4 maddesine göre, “Bir alacağın güvencesini oluşturan rehin paraya çevrildiği veya borç rehin veren malik tarafından ödendiği takdirde malik, kefile karşı rücu hakkını, ancak kefil ile kendisi arasında böyle bir anlaşma varsa ya da rehin sonradan bir üçüncü kişi tarafından verilmişse kullanabilir.” buna göre davalının kefilden alacak talebinde bulunabilmesi aralarında bu yönde bir anlaşma bulunmasına bağlıdır. Dosya kapsamında davalı ile davacı kefil … arasında TBK’nın 596/4.maddesi kapsamında bir anlaşma bulunduğuna dair herhangi bir delil mevcut değildir. Ancak, 05/12/2011 tarihli ipotek akit tablosunun 2.maddesinde açıkça davalı …’nin ipotek limitince ayrıca kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğu ve 3.maddesinde de ipoteğin davalının kefaletini ve teminatını teşkil ettiğinin düzenlendiği anlaşılmakla işbu davanın kefilin kefile rücu hukuki sebebine dayandığının kabulü gereklidir. Hal böyle olunca davalı tarafından icra dosyasına ödenen 100.000,00 TL’lik miktarın 50.000,00 TL’lik kısmı nedeniyle davacı …’e rücu hakkının bulunduğu, bakiye 151.183,56 TL’lik kısmı nedeniyle ise rücu hakkının bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 151.183,56 TL yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, her ne kadar mahkemece davacı … lehine takibe konu asıl alacak miktarının % 20’si oranında “icra inkar tazminatı”na hükmedilmiş ise de, işbu davanın menfi tespit davası olup İİK’nın 72/5.maddesinde düzenlenen tazminatın “icra inkar tazminatı” olmayıp kötüniyet tazminatı olduğu gözetildiğinde ve genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan davalının diğer müteselsil kefil davacı … aleyhine başlattığı icra takibinde kötüniyetli olduğuna dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla, davacı … lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yerinde olmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının davalı … yönünden hükmedilen kötü niyet tazminatı yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2019 tarih ve…. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca davalı … hakkında hükmedilen kötü niyet tazminatı yönünden KALDIRILMASINA,
2-Davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile Ankara 27. İcra Müdürlüğünün …..Esas nolu dosyasına konu borç nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Takip konusu asıl alacak miktarı olan 200.000,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 40.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
3-Davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile Ankara 27. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 151.183,56 TL’lik miktar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacı …’ın kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gerekli 10.327,35 TL harçtan peşin alınan 3.435,75 TL harcın düşümü ile arta kalan 6.891,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalı tarafından peşin yatırılan 25,20 TL harç, 7,60 vekalet harcı, 1.436,50 TL posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.969,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanan takdiren 22.532,85 TL (davacı … için 18.312,44 TL) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
B)1-Davalı tarafından yatırılan 3.436,00 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davalı tarafa iadesine,
2-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile dosya gönderme masrafı 24,38 TL olmak üzere toplam 145,68 TL yargılama giderinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/03/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.