Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1144 E. 2021/628 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI : ….
….
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 05/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2021

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %6 hisseli ortağı olduğunu, diğer 4 ortağın müvekkilinin kardeşleri olduklarını, davalı şirketin 03/12/2017 tarihli genel kurulunda alınan kararların ve çağrı usulünün hukuka uygun bulunmadığını, toplantıdan sonra yine usule aykırı olarak 07/01/2018 günü yeni bir genel kurul yapıldığını, hukuka aykırı kararlar alındığını, alınan 2 no’lu kararla huzur hakkının kaldırıldığını, bu karar ile küçük ortak olan müvekkilini mağdur etmeyi amaçladıklarını, bahse konu genel kurul öncesi müvekkilinin 03/01/2018 günü davalı şirkete ihtarname gönderdiğini, bundan dolayı kendisine karşı iyi niyetli olmayan katı bir tutum alındığını, aslında müvekkiline karşı olan bu tutumun daha önceden beri devam ettiğini, müvekkilinin küçük hissesinden rahatsız olan büyük ortakların müvekkilini dışlayıcı bir tavır takındıklarını ve adeta bezdirmeyi amaçladıklarını, müvekkilinin maruz kaldığı bu uygulamalarla ilgili hususları şirkete gönderdiği ihtarnamede dile getirdiğini, şirketin şubesinin taşınması ve şirket sözleşmesinin 7. maddesindeki tadil içeren kararların da usulune uygun olmadığını belirterek 03/12/2017 ve 07/01/018 tarihli genel kurullarda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının 03/12/2017 tarihli genel kurula katılmasına ve kendisinin de olumlu oyu doğrultusunda toplantıya katılanların tamamının oy birliği ile herhangi bir karar alınmamasına rağmen kötü niyetle ilgili karar tutanaklarını ve hazirun cetvelini imzalamaktan imtina ettiğini, karara geçilmiş bir muhalefet şerhi bulunmadığını, 07/01/2018 tarihli genel kurula da usulüne uygun çağrıya rağmen katılmadığını, hal böyle olunca davacının iş bu dava ile genel kurul kararlarının iptali talebi kapsamında ileri sürmekte olduğu hususların TTK’nın 446. maddesi kapsamında sayılan hususlardan olmadığından aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının da bulunmadığını, davacı tarafından iptali talep edilen genel kurul kararlarının Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine, şirket sözleşmesi hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı bulunmadığını, iptal koşullarının oluşmadığını, 07/01/2018 tarihli genel kurul kararlarının da usul ve yasaya uygun olduğunu, huzur hakkının kaldırılmasına ilişkin kararın hiçbir ortağa menfaat sağlamayı veya herhangi bir ortağı mağdur etmeyi amaçlamadığını, tamamen müvekkili şirketin menfaati doğrultusunda alındığını, ortakların huzur haklarının kaldırılmasının da bu kapsamda genel kurula katılanların oy birliği ile kabul edilen tasarruf tedbiri niteliğinde bir karar olduğunu, ortakların huzur hakkının kaldırılmasına ilişkin kararın hisse oranı farketmeksizin tüm şirket ortaklarını kapsadığını, müvekkili şirketin irtibat bürosunun nakline ilişkin olarak alınan kararın açıklanan tasarruf tedbirleri kapsamında alındığını, davacı tarafından kararların hukuka aykırılığına ilişkin hiçbir gerekçe veya delil sunulmadığını, 03/12/2017 tarihli toplantıda olduğu gibi 07/01/2018 tarihli genel kurulda da usulüne uygun çağrı yapıldığını, davacının usulüne uygun çağrı ile birlikte genel kuruldan haberdar olduğunu ekte sunulan belgeler ile birlikte davacı tarafından müvekkili şirkete keşide edilen Bakırköy 40. Noterliği’nin 03/01/2018 tarihli ve…. yevmiye no’lu ihtarname içeriği ile sabit olduğunu, ihtarnamede yer alan erteleme talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, ertelemeye dayanak bir gerekçe de ileri sürülmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davaya konu 03/12/2017 tarihli genel kurulunda herhangi bir karar alınmadığı, çağrının usulüne uygun yapıldığı, davacının bu genel kurulu iptalini talep etme yönünde hukuki yararı bulunmadığını, 07/01/2018 günlü genel kurulun ise çağrının usulüne uygun şekilde yapıldığı, alınan kararların kanun ve esas sözleşme hükümleri ile dürüstlük kurallarına aykırı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Her iki genel kurulda da küçük paylı müvekkilinin mağdur edilmeye çalışıldığını, hukuka aykırı olarak huzur hakkının kaldırıldığını, müvekkiline karşı iyi niyetli olmayan katı bir tutum ile karşı karşı kalındığını, ayrıca şirketin şubesinin taşınması ve şirket sözleşmesinin 7.maddesindeki tadili içeren kararın da usule uygun olmadığını, bu nedenle müvekkilinin önce ihtar yolladığını, daha sonra ise bu davayı açtığını, dosyada alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin doğru olmadığını, eksik inceleme ile hukuka uygun olmayan bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm kurulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusuna karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 622. maddesi göndermesiyle, anılan kanunun 445 ve 446. maddeleri uyarınca, davalı şirketin 03/12/2017 ve 07/01/2018 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Mali Müşavir bilirkişi …. alınan raporda özetle; davalı şirkete ait müdürler kurulu tarafından alınan 26/10/2017 tarihli ve.. numaralı kararda, olağan genel kurul toplantısının 03/12/2017 tarihinde yapılmasına karar verildiği, iş bu kararın 10 Kasım 2017 tarihli 9449 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı, 17/11/2017 tarihinde davacıya gönderildiği, gönderinin davacı tarafından 18/11/2017 tarihinde teslim alındığı, 03/12/2017 tarihinde yapılan genel kurulda, şirket yapısı ve ortaklık durumu ile ilgili bilgilendirme yapıldığı, ortakların görüşlerini bildirmeleri için süre verildiğinden herhangi bir karar alınmadığı, müdürler kurulu tarafından alınan 12/12/2017 tarih ve … numaralı kararda, şirket olağan genel kurul toplantısının 07/01/2018 tarihinde yapılmasına, bu toplantı da, şirket ortaklarına ödenen huzur haklarının ödenip ödenmemesi hususu, ödenecek ise miktarının tespiti ile karara bağlanmasına, İstanbul irtibat bürosunun adres değişikliği görüşülerek karara bağlanmasına, ana sözleşme değişiklikleri hususuları görüşülerek karara bağlanmasına karar verildiği, iş bu kararın 15 Aralık 2017 ve 9477 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, davacı yan tarafından 26/10/2017 tarihinde teslim alındığı, davacı vekili tarafından Bakırköy 40. Noterliği aracılığıyla davalı şirkete gönderilen 03/01/2018 tarihli ve ….yevmiye nolu ihtarnamede, genel kurulun ertelenmesinin talep edildiği, davacıya TTK’nın 617. maddesinde belirlenen usule uygun şekilde genel kurul çağrılarının yapılmış olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 446.maddesinde iptal davası açabilecek kişiler belirtilmiş olup, bu kişiler; toplantı da hazır bulunup da, karara olumsuz oy veren veya muhalefetini tutanağa geçirten veya toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasına etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin iptal davası açabileceği,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 617.maddesinde, genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılacağı, genel kurulun, toplantı gününden en az onbeş gün önce toplantıya çağrılacağı, şirket sözleşmesinin bu süreyi uzatabileceği veya on güne kadar kısaltabileceği, toplantıya çağrının, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanacağı, her ortağın kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebileceği,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 621.maddesinde, aşağıdaki genel kurul kararlarının, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabileceği, bunlardan birisinin de şirket merkezinin değiştirilmesi olduğu, düzenlemeleri yer almaktadır.
Düzenlemeler ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde, davaya konu 03/12/2017 tarihli genel kurulda çağrının 6102 Sayılı TTK’nın 617.maddesi kapsamında genel kurulun müdürlerce toplantıdan en az 15 gün önce toplantının ticaret sicil gazetesinde ilan edilerek tüm ortaklara tebligat yapıldığı, çağrının usulüne uygun şekilde yapıldığı gibi söz konusu toplantıda şirket yapısı ve ortaklık durumu ile ilgili bilgilendirme yapıldığı, ortaklara görüşlerini bildirmeleri için süre verildiği ve herhangi bir karar alınmadığı anlaşılmakla davacının bu genel kurulun iptalini talep etmesi yönünde herhangi bir hukuki yararı bulunmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi gerekçesi usul ve yasaya uygundur.
07/01/2018 tarihli genel kurula gelince, söz konusu genel kurulunda 6102 Sayılı TTK’nın 617.maddesi kapsamında genel kurulun müdürlerce toplantıdan en az 15 gün önce toplantının ticaret sicil gazetesinde ilan edilerek tüm ortaklara tebligat yapıldığı, davcının da söz konusu genel kuruldan haberdar olduğu, Bakırköy 40. Noterliğinden 03/01/2018 tarihinde…. yevmiye no’lu çekmiş olduğu ihtarname ile genel kurulun ertelenmesini talep ettiği, çağrının usulüne uygun şekilde yapıldığı halde davacının toplantıya katılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda usulsüz çağrının ortağa, ret oyu ve muhalefet şerhi aranmaksızın iptal davası açma hakkı verdiği, somut olayda ise davacının usulüne uygun çağrıya rağmen genel kurul toplantısına katılmadığı gibi alınan kararlara da muhalefet şerhi koymamış olmasından ötürü dava açma hakkı bulunmadığından 07/01/2018 tarihli genel kurulda alınan kararlar yönünden davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddi yerine ilk derece mahkemesince çağrının usulüne uygun olduğu kabul edilmesine rağmen yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 18/12/2017 tarih ve 2016/2047 Esas 2017/7350 Karar sayılı ve yine aynı Daire’nin 14/09/2017 tarih ve 2016/5136 Esas 2017/4389 Karar sayılı emsal içtihatları).
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.b-2. maddesi uyarınca kabulü ile Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2019 tarih ve…. Karar sayılı kararının davaya konu 07/01/2018 tarihli genel kurulda alınan kararlar yönünden KALDIRILMASINA, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
2- 03/12/2017 tarihli genel kurul yönünden açılan davanın HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
3- 07/01/2018 tarihli genel kurul yönünden açılan davanın AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
4-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi 27/04/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.