Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1118 E. 2021/370 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2019/1118 Esas 2021/370 Karar
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1118
KARAR NO : 2021/370

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2018
NUMARASI : ……..
DAVALI -KARŞI DAVACI : … –
DAVA : Tazminat, Elatmanın Önlenmesi, Alacak
DAVA TARİHİ : 06/04/2010
BİRLEŞEN …6. ATM’NİN
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/01/2013
BİRLEŞEN… 5 ATM’NİN
DAVA : Elatmanın Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 24/02/2012
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Taraflar arasındaki tazminat, elatmanın önlenmesi, alacak istemine ilişkin asıl ve birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı-karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 406 sayılı kanuna dayalı olarak protokoller imzalandığını, müvekkili şirketin tesislerine davalı tarafından izinsiz olarak yeni alt yapı döşeme çalışmaları yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, davalının eylemleri nedeniyle müvekkilinin şebekelerinin zarar gördüğünü, 406 sayılı Kanunda açıkça ortak yerleşim alanları ve kablo TV alt yapı tesislerinin ne şekilde paylaşılacağı ve bu alt yapının bakım ve işletmesinin ne şekilde yürütüleceğinin düzenlendiğini, müvekkiline ait yer altı veya direkli güzergah düzenlemelerinde Kablo TV şebekesi ve eklentilerinin davalı tarafından taşınacağını, ortak F/O kabloların müvekkili tarafından taşınarak buna ilişkin masrafların kapasite oranında taraflarca paylaştırılacağını, davalının ortak altyapı tesislerine müdahalesi mümkün olmadığı gibi 31/12/2005 tarihinden sonra mevcut kablo TV şebekesine ilave yapılabilmesinin ancak müvekkilinin diğer işletmecilere sağladığı şartlar dahilinde mümkün olabileceğini, herhangi bir ücret ödenmeksizin fiber optik kablo deplase ve bakım çalışması adı altında kapasite artırımına gidilmesi ya da ilave şebeke tesisi, tüm kurulum ve işletme giderinin müvekkili şirketçe karşılanan alt yapının ücretsiz kullanılmasının piyasada faaliyet gösteren diğer işletmeciler aleyhine haksız rekabet yaratacağını belirterek davalının haksız müdahalelerin tespiti ile haksız müdahalelerin men’ine, 31/12/2005 tarihinde sonra yapılan değişikliklerin eski haline getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında taraflar arasındaki protokol kapsamında diğer işletmecilere müvekkiline ait alt yapıların kullandırılması hususunda öngörülen düzenlemelere göre müvekkiline ait alt yapıda bulunan davalıya ait tesislerin imal edildiği tarihten itibaren müvekkiline 3.987.619,82 TL yer altı güzergahlarını kullanım ücreti ödemesi gerektiğini belirterek şimdilik 3.987.619,82 TL kullanım bedelinin uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi yönünde davasını ıslah etmiştir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası dava dilekçesinde özetle; davalının yasaya ve protokollere aykırı olarak müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında kapasite artırımı yaptığını, kapasite artırımı nedeniyle müvekkiline ödemesi gereken bedeli ödemediğini, müvekkiline ait yer altı tesislerinin ücretsiz kullanıldığını belirterek 2012 yılı Kasım ve Aralık ayı için 49.956,00 TL’nin haksız müdahale tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Bursa 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası dava dilekçesinde özetle; davalının kanun ve protokollere aykırı olarak müvekkilinin …. Müdürlüğü sorumluluk sahası içerisinde kalan ………… önünde davalı tarafından mevcut yer altı tesislerine haksız müdahale edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının müdahalesinin meni ile yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında imzalanan protokol hükümleri gereği davacı tarafından yürütülen Kablo TV hizmet ve altyapısının müvekkiline devrinin gerçekleştiğini, protokolde temel olarak taşınmazların, Kablo TV şebekesinin, teçhizat ve malzemelerin, personelin ve hizmetleri yürütmek için gerekli diğer destek unsurlarının devri ile ilgili şartlar ve usullere ilişkin hükümlerin yer aldığını, müvekkilinin protokole aykırı davranmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; karşı davalının müvekkili şirketin faaliyetlerini engellediğini, tesislere girişlere izin verilmediğini, bazı yerlerde menhol kapaklarının kaynaklanarak girişlerin imkansız hale getirildiğini, müvekkili tarafından yapılan çalışmalara kabloların kesilmesi, yerinden sökülmesi gibi zararlar verildiğini, protokol hükümlerinin karşı davalı tarafından tek taraflı ve hukuka aykırı yorumuna da uyulmadığını, kamu hizmetinin gereği gibi ifasının engellendiğini belirterek taraflar arasındaki muarazanın giderilmesini, müvekkilinin 5335 sayılı Kanuna ve bu Kanuna dayanarak yapılmış olan protokollere dayanan haklarına haksız el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporlarından davalının menhollerde bulunan eski koaksiyel kabloları fiber optik kablolarla değiştirdiği, protokolde belirtilen kablonun boyu ve çapında (göz-metre ve kullanım payı) artış yapılmadığı, kanun ve protokolde kablo tv alt yapısında hangi tür kabloların kullanılabileceği, bu kablolardan hangi kapasitede geri iletilebileceği hususunda kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı, kablo tv alt yapısının davalıya devir tarihinde mevcut kablo tv şebekesinin geçtiği güzergahlar, bu güzergahlarda bulunan kabloların cinsi, çapı, adedi hakkında dosyaya sunulan bir bilgi ve projenin bulunmadığı, davacının protokolle davalıya devredilen alt yapıdaki kabloların güzergahı, çapı, adedi gibi hususları ispatlaması, sonrada bunları protokole aykırı olarak artırdığını ispatlaması gerektiği, dava konusu olayda davalının koaksiyel kablo yerine fiber optik kablo yerleştirmek suretiyle davacıyla ortak olarak kullandığı göz, kanal ve borularda daha az alan işgal ettiği, haksız bir müdahalenin bulunmadığı, kapasite artırımından söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, karşı davacının …………. üzerindeki taksi durağı önünde menhol, ………….. kesiştiği noktada bulunan Akpınar Aile Hekimliği önündeki menhol bölgesindeki asıl dosya davacısı karşı davalıya ait alt yapı tesislerinde karşı davacının hizmetinin ifasını engellemeye yönelik davacı karşı davalının müdahalesinin men’ine, birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin alt yapısına davalı tarafından yapılan müdahaleler ile müvekkilinin alt yapı kullanımının engellendiğini, verilen hizmetin kalitesi ve güvenilirliğinin etkilendiğini, maddi ve manevi kayıplara uğranıldığını, davanın ortak kullanım alanlarına müdahalede bulunarak izinsiz yeni alt yapı döşeme çalışması yaptığını, müvekkiline ait şebekelere zarar verdiğini, davalının 406 sayılı Kanun ile kurulduğunu, kanunda ortak yerleşim alanları ile müşterek kablo tv alt yapı tesislerinin ne şekilde paylaşılacağına ve bu alt yapının bakım ve işletmesinin ne şekilde yürütüleceğine ilişkin hükümlerin taraflar arasında imzalanacak protokollerle düzenleneceğinin hükme bağlandığını, anılan hüküm çerçevesinde taraflar arasında 18/05/2005 tarihli ana, 11/11/2005 tarihli ek protokol imzalandığını, protokol uyarınca kablo tv hizmet ve alt yapısıyla ilgili taşınmazlarda müstakil tapulu taşınmazların müvekkiline devredileceğinin hükme bağlandığını, kablo tv sistemlerini 31/12/2005 tarihinden sonra yapılacak ilaveler ile, bu tarihten sonra yapılacak talepler için ortak yerleşim ve tesis paylaşımıyla ilgili mevzuat hükümlerine göre diğer işletmecilere sağlanan şartlarda sağlanacağının düzenlendiğini, benzer şekilde ortak yerleşim ve tesis paylaşımının hükme bağlandığını, davalının ortak alt yapı tesislerine müdahalesinin mümkün olmadığını, 31/12/2005 tarihinden sonra mevcut kablo tv şebekesine ilave yapabilmesinin ancak müvekkilinin diğer işletmecilere sağladığı şartlar dahilinde mümkün olabileceğini, davalının ise anılan tarihten sonra da herhangi bir bedel ödemeden ve izinsiz olarak müvekkilinin alt yapısından yararlanmaya devam ettiğini, arıza ıslah gerekçesi ile ayrı güzergahın farklı bir gözünden ve daha önce kablo tv lokal şebekesi bulunmayan güzergahlara yeni fiber optik kablo çektiğini, bu durumun kapasite artırımı amacıyla alt yapı değişikliği niteliğinde bulunduğunu, ücretlendirilmesi gerektiğini, mahkeme karar gerekçesinin taraflar arasındaki sözleşme, protokol ve fen tekniğine uygun olmadığını, davalının alt yapı değişikliği yaparak haksız kazanç elde ettiğini, dava konusu güzergahların tesis, imal tarihinin ve güzergahlarda yer alan şirkete ait kabloların 31/12/2005 tarihinden önce mi sonra mı yapıldığı hususunun tespit edilmemesinin eksik inceleme oluşturduğunu, davalının kabloların anılan tarihten önce döşendiğine ilişkin yazılı delil ibraz edemediğini, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, bu hususun değerlendirilmediğini, davalının da BTK’nun uygulamalarına uyması gerektiğini, tüm alt yapı bilgilerini yönetmelik gereğince anılan kuruma bildirmek zorunda olduğunu, bu kurumdan davaya esas alt yapı ve unsurlarının talep edilmesi gerektiğini, mahkemece bu hususun araştırılmadığını, varsayıma dayalı olarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, karşı dava yönünden hangi güzergahta, ne zaman, ne şekilde müdahale yapıldığı, karşı davacının bu güzergahta daha önce bir kablosu olup olmadığı, protokol kapsamında izin alıp almadığı hususlarının somut olarak tespit edilmediğini, müvekkilinin karşı davacıya haksız bir müdahalesinin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davaların kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl ve birleşen davalar; alt yapı tesislerine yasa ve protokole aykırı şekilde hat döşendiği, kapasite artırılarak müdahale yapıldığı, haksız müdahale nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasıyla müdahale meni, karşı dava ise kanun ve protokol kapsamında alt yapı tesislerinin kullanımının engellendiği iddiasıyla müdahalenin meni istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında akdedilen 18/05/2005 tarihli protokol ile 11/11/2005 tarihli ek protokol, davacı tarafından tutulan tutanak suretleri, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 04/03/2010 tarihli tutanak sureti, hasar tespit tutanağı, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 07/12/2009 tarihli tespit raporu, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin…. D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 23/03/2010 tarihli tespit raporu, davacı tarafından davalıya gönderilen 12/05/2009 tarihli yazı, davalı tarafından davacıya gönderilen 13/10/2008 tarihli yazı, Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin…. D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 31/03/2010 tarihli tespit raporu, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 24/11/2008 tarihli tespit raporu, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 24/11/2008 tarihli tespit raporu, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 24/11/2008 tarihli tespit raporu, BTK ile davalı arasında akdedilen Uydu, Kablo Tv ve E-Devlet Kapısı hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin görev sözleşmesi, Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir karar sureti, Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında elektrik mühendisi, hukukçu, iş güvenliği müfettişi bilirkişi heyetinden alınan 10/10/2010 tarihli bilirkişi raporu, Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 16/01/2012 tarihli tespit raporu, Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan tespit raporu, yargılama aşamasında elektrik mühendisi, hukukçu, elektrik mühendisi bilirkişi heyetinden alınan 19/08/2016 tarihli kök, 20/03/2017 tarihli birinci ek, 02/01/2018 tarihli ikinci ek bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında yerinde inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi kök raporunda, kanun ve taraflar arasında akdedilen protokollerde davalının devraldığı kablolardan ileteceği verinin kapasitesi yanında bu kabloların yenilenmesi ya da yeni tesis durumlarında hangi tür kabloları tercih edeceğine dair bir hüküm bulunmadığı, davalının kullandığı fiber optik kablo çapının koaksiyel kablo çapından düşük olduğu, yasayla davalıya verilen görev ve bu görevin teknolojiye de uygun olarak yerine getirilmesi için kabloların değiştirilebileceği, bu durumun yeni teknoloji ve işletmenin gereği olduğu, fiber optik kablo ile daha yüksek veri iletimi yapılmasının kapasite artırma anlamına gelmeyeceği, davalının kapasite artırımı yapmadan mevcut koaksiyel kablolarını fiber optik kablolarla değiştirmesinin protokole aykırı olmadığı tespit edilmiş, birinci ek raporda kök rapor tekrar edilerek Bursa’da alınan tespit raporundaki izin ve onayla ilgili hususlar dışında kalan bölümlere katılınmadığı yönünde kanaat bildirilmiş, ikinci ek raporda da kök rapor tekrar edilerek karşı dava yönünden karşı davalının müdahalesinin haksız olduğu bildirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 18/05/2005 tarihli ana protokol ve 11/11/2005 tarihli ek protokol ile ortak yerleşim alanları ve kablo tv şebekesinin içinden geçtiği ortak alt yapı tesislerinin ne şekilde paylaşılacağı, alt yapının ne şekilde yürütüleceği düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan ve davacı tarafından düzenlenen hasar tespit tutanağı ve diğer tutanaklarda menhol kapaklarının kaçak kullanımları engellemek amacıyla elektrik kaynağı yapılarak koruma altına alındığı, kaynak yapılan menhol kapağının hasara uğradığı, değişik adreslerde davalıya ait yer altı ekiplerince fiber optik kablo çekildiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan tespit raporunda, menhol içinde eski gözlerin haricinde iki adet siyah plastik boru döşendiği, borularda herhangi bir kablo bağlantısının bulunmadığı, davacı menholüne 300,00 TL zarar verildiği belirtilmiştir.
Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan tespit raporu ile, davacıya ait menhol içine kablo çekmeye hazırlık olan kılavuz tel çekildiği tespit edilmiştir.
Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan tespit raporunda, menholde davacıya ait kablo kanalıyla bu kanalları birleştiren menhollerde davalıya ait fiber optik kablonun çekili olduğu, kablo çekilmesi sırasında davacıya ait tesislere zarar verilmediği, fiber optik kablo çekilmesi ile tespit isteyen davacı şirketin iletişim hizmetlerinde herhangi bir kesintinin olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş,.. D. İş, .. D. İş sayılı dosyalarında elektrik mühendisi bilirkişilerden alınan tespit raporlarında, menhol içinde Türksat kablolarının yeni çekilmiş ve kablo imal tarihinin Ağustos 2008 olduğu, davalı kablolarının düşük kesitli olmasına rağmen rastgele gözlerden geçirildiği, yer altı tesislerinin plansız ve verimsiz olarak kullanıldığı, kablo fazlalıklarının rulolar halinde menhol içinde bırakılması sonucu kablo kirliliği yaratıldığı, Türksat’ın davacıya ait alt yapı tesislerinde kabloların imal tarihinin Temmuz 2008 olup, kirlenmemiş olması, 2005 yılından sonra yeni açılan yerleşim yerlerine hizmet götürülmüş olması sebebiyle 31/12/2005 tarihinden sonra izinsiz ilaveler yapıldığı belirtilmiştir.
Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyasında elektrik mühendisi, hukukçu, iş güvenliği müfettişi bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda, Türksat’ın yaptığı faaliyetin alt yapı tesislerinde mevcut koaksiyel kablolar yerine yüksek kapasiteli yeni fiber optik kablolar yerleştirmek olduğu saptanmıştır.
Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin ..D. İş sayılı dosyasında elektrik mühendisi bilirkişiden alınan tespit raporunda, davacının izni ya da onayı olmadan 31/12/2005 tarihinden sonra, 19/11/2011 tarihinde fiber optik kablo çekildiği, yer altı güzergahına ilaveler yapılarak şirket tesislerine haksız müdahalede bulunduğu, çekilen kabloların davacı menhollerinde bulunan kabloların yanından geçirildiğinden davacıya ait yer altı tesislerinin verimsiz kullanımına neden olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 12/05/2009 tarihli yazı ile protokol hükümlerine aykırı olarak arıza ıslah gerekçesi ile aynı güzergahın farklı bir gözünden yeni kablolar çekmekte veya daha önce kablo tv lokal şebekesi mevcut olmayan güzergahlara yeni kablolar çekildiği, koaksiyel kablo yerine fiber optik ya da eski fiber optik kabloların teknolojik gelişmeler kapsamında iyileştirilmeleri adı altında kapasite artırımına gittiği, bu şekilde ilave şebeke ve kapasite artırımı ihtiyacını karşıladığı, 31/12/2005 tarihinden sonra mevcut şebekeye ilave yapılmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davalı tarafından davacıya gönderilen 13/10/2008, 17/04/2009, 24/04/2009 ve 26/02/2010 tarihli yazılarla protokol gereği davalı personelinin menhollere, yer altı güzergahlarına girip arızalara müdahale edebilmesi, eskiyen ve bozulan teçhizatı derhal değiştirebilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı yan asıl ve birleşen davalarda davalının taraflar arasında akdedilen ana ve ek protokole aykırı davrandığını iddia etmiş, davalı yan ise asıl ve birleşen davalarda protokol hükümlerine uygun davranıldığını, haksız bir müdahalenin bulunmadığını, davacı yana ödemesi gereken herhangi bir ücret olmadığını savunmuş, karşı davada ise yasadan kaynaklanan hizmetleri yerine getirmesine davacının haksız olarak müdahale ettiğini iddia etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında 406 sayılı Kanun uyarınca 18/05/2005 tarihli ana, 11/11/2005 tarihli ek protokolün imzalandığı, davalı şirketin anılan yasa kapsamında kurulduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Asıl ve birleşen davalarda uyuşmazlık, davalının taraflar arasında akdedilen protokol ve ek protokol hükümlerine aykırı davranıp davranmadığı, davacıya ait kablo tv alt yapı tesislerine haksız müdahalesinin bulunup bulunmadığı, haksız müdahale var ise davacının davalıdan bu kapsamda alacağı bulunup bulunmadığı, alacak mevcut ise miktarı hususlarından, karşı davada ise, davacının yasa kapsamında kurulan davalının yasadan kaynaklanan hizmetleri yerine getirmesine haksız olarak müdahale edip etmediği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde, taraflar arasında akdedilen protokol ve ek protokolde kablo tv hizmet ve alt yapı tesislerinin taraflar arasında ne şekilde paylaşılacağı, bu alt yapının bakım ve işletmesinin ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre 31/12/2005 tarihinden sonra kablo tv sistemlerine davalının ilave yapması, ancak ortak yerleşim ve tesis paylaşımıyla ilgili mevzuat hükümlerine göre diğer işletmecilere sağlanan şartlarda mümkündür. Davacı yan, 31/12/2005 tarihinden sonra davalının hiçbir ücret ödemeden kablo tv sistemlerine ilave yaptığını ileri sürerek asıl ve birleşen davaları açmıştır.
İşbu asıl ve birleşen davalarda ispat külfeti davacı üzerinde olup, davacı davalının 31/12/2005 tarihinden sonra mülkiyeti davacıda bulunan kablo tv hizmet ve alt yapı tesislerine davalının ilave yaptığını usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür.
Emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17/10/2014 tarih 2014/8831 Esas 2014/15924 Karar sayılı kararında ” … 406 sayılı Kanunun 33. maddesiyle kurulan T… A.Ş’nin kablo TV altyapısında hangi tür kabloları (koaksiyel, fiber optik vb.) kullanabileceği, bu kablolardan hangi kapasitede veri iletebileceği hususunda ne kuruluş kanununda ne… ile… arasında imzalanan görev sözleşmesinde ne de taraflar arasındaki protokolde kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı, davacı vekilinin 17.10.2012 tarihli keşif sırasında; “…incelemesi yapılan bu hatlarda daha önce davalı şirkete ait kaç adet kablonun geçtiği konusunda bilgi sahibi değiliz, bizim davamız; davalı taraf bu hatların tamamında kendisine ait mevcut koaksiyel kabloları fiber optik kablolar ile değiştirmiştir. Bu şekilde yapılan değişiklik protokole aykırı olarak yapılan bir kapasite artırımıdır… bu konuda elimizde proje ve benzeri döküman yoktur…” şeklindeki beyanından ve dosyaya ibraz edilen delillerden kablo TV altyapısının Türksat’a devri sırasında (2005 yılı) mevcut kablo TV şebekesinin geçtiği güzergahlar, bu güzergahlarda bulunan kabloların cinsi, çapı, adedi hakkında bir bilgi/proje bulunmadığının anlaşıldığı, davacı vekilinin keşifteki beyanına göre dava; davalının mevcut koaksiyel kabloları fiber optik kablolarla değiştirmesinin protokole aykırılık teşkil ettiği vakıasına dayandığı, altyapıda bulunan kabloların adet/çap olarak artırıldığı yönünde bir iddia bulunmadığı anlaşılmakla birlikte böyle bir iddia ileri sürülse idi dahi davacının öncelikle protokolle davalıya devredilen altyapıdaki kabloların güzergahı, çapı, adedi gibi hususları ispatlaması sonra da bunların protokole aykırı olarak artırıldığını ispatlamasının gerekeceğini, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davalının, koaksiyel kablo yerine fiber optik kablo yerleştirmesi suretiyle davacı şirketle ortak kullandığı göz, kanal ve borularda daha az alan işgal ettiği anlaşıldığından bu anlamda haksız bir müdahalenin varlığından ve kapasite artırımından söz edilemeyeceği, davalının mevcut koaksiyel kablolarını fiber optik kablolarla değiştirmesinin kapasite artırımı anlamına gelmediği, taraflar arasındaki protokolün C-4. maddesine göre kapasite artırımından söz edebilmek için kabloların yerleştirildiği göz, kanal ve borularda işgal edilen alanın artmasının gerektiği, davalının fiber optik kablolarla daha yüksek miktarda veri iletimi yapmasının protokole göre kapasite artırımı anlamına gelmemesi nedeniyle ispatlanmayan davanın reddinin gerektiği …” gerekçesiyle verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, kablo tv alt yapısının davalıya devri sırasında, 2005 yılında mevcut kablo tv şebekesinin geçtiği güzergahlar, bu güzergahlarda bulunan kabloların cinsi, çapı, adedi hakkında bir bilgi/proje bulunduğunu ileri sürmemiş, Elektronik Haberleşme Alt Yapısı Ve Bilgi Sistemine İlişkin Yönetmelik gereğince davalının tüm alt yapı bilgilerini BTK’ya bildirmek zorunda olduğunu belirtmiş, anılan kurumdan bu bilgilerin istenilmemesinin eksik inceleme olduğunu ileri sürmüştür. BTK’dan davalı şirketin tüm alt yapı bilgilerinin celp edilmesi halinde, bu bilgilerin karşılaştırılması için davacı tarafından taraflar arasındaki devir sırasında davacının mevcut kablo tv şebekesinin geçtiği güzergah, kabloların cinsi, çapı, adedine ilişkin bir proje ibraz edilmediğinden BTK’dan davalı şirketin alt yapı bilgilerinin celp edilmemiş olması sonuca etkili görülmemiştir.
Davacı tarafından delil olarak dayanılan ve değişik mahkemelerce alınan tespit raporlarında davalı şirketin menholler içinde yeni kablo çektiği, kabloların imal tarihinin devir tarihinden sonra olduğu belirtilmiştir.
Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin. İş sayılı dosyasında alınan tespit raporunda davacının bilgisi ve onayı olmadan 31/12/2005 tarihinden sonra, 19/11/2011 tarihinde fiber optik kablo çekildiği, yer altı güzergahına ilaveler yapılarak şirket tesislerine haksız müdahalede bulunduğu, çekilen kabloların davacı menhollerinde bulunan kabloların yanından geçirildiğinden davacıya ait yer altı tesislerinin verimsiz kullanımına neden olduğu tespit edilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi birinci ek raporunda, anılan tespit raporundaki davacının izin ve onayı ile ilgili hususlar dışında kalan kısımlara katılınmadığı belirtilerek bu hususa ilişkin itirazlar gerekçelendirilerek karşılanmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafından devir sırasında mevcut olan güzergahlara ilişkin herhangi bir proje ibraz edilmediğinden tespit raporlarında belirtilen yer altı güzergahlarına ilaveler yapıldığına ilişkin tespitlere itibar edilmediğinden, bu tespitler raporlarının yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile çelişki oluşturmadığı kanaatine varılmıştır.
Öte yandan davalının devraldığı kablolardan ileteceği verinin kapasitesi yanında bu kabloların yenilenmesi ya da yeni tesis durumlarında hangi tür kabloları tercih edeceğine dair taraflar arasında akdedilen protokol ve 406 sayılı Kanunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Alınan bilirkişi raporları ile davalının kullandığı fiber optik kablo çapının mevcut alt yapıda bulunan koaksiyel kablo çapından düşük olduğu, fiber optik kablo ile daha yüksek veri iletilmesinin kapasite artırımı anlamına gelmeyeceği tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere karşı davalının protokol ve ek protokol uyarınca 31/12/2005 tarihinden önce mevcut olan güzergahtaki alt yapı tesislerini ücretsiz olarak kullanabilecek olup, anılan tarihten sonra kablo tv sistemine yapılacak ilaveler diğer işletmecilere sağlanan şartlarda sağlanacaktır. Bu durumda karşı davalının 31/12/2005 tarihinden sonra kablo tv sistemine karşı davacının ilave yaptığını ispatlayamadığı sürece, karşı davacının 31/12/2005 tarihinde mevcut olan güzergahtaki alt yapı tesislerini ücretsiz olarak kullanmasını engelleyemeyecektir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının devir sırasında mevcut kablo tv şebekesinin geçtiği güzergah, kabloların cinsi, çapı, adedine ilişkin bir proje ibraz etmediği, davalının kullandığı fiber optik kablo çapının mevcut alt yapıda bulunan koaksiyel kablo çapından düşük olduğu, fiber optik kablo ile daha yüksek veri iletilmesinin kapasite artırımı anlamına gelmeyeceği, davalı-karşı davacının 31/12/2005 tarihinden önce mevcut olan güzergahtaki alt yapı tesislerini ücretsiz olarak kullanabileceği, davacı-karşı davalının kablo tv sistemine ilave yapıldığını ispatlayamadığı sürece mevcut olan güzergahtaki alt yapı tesislerinin davalı-karşı davacı tarafından kullanılmasını engellemesi haksız müdahale niteliğinde olduğu gözetilerek asıl ve birleşen davaların reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davaların reddi, karşı davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı-karşı davalıdan asıl dava için alınması gerekli olan 59,30 TL, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası için alınması gerekli olan 59,30 TL, birleşen Bursa 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı dosyası için 59,30 TL, karşı dava için 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 237,20 TL’nin peşin alınan 266,47 TL’den mahsubu ile bakiye 29,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
3-Davacı-karşı davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı-karşı davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/03/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.