Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2018/834 E. 2021/365 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : ….
DAVACI : …
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine duruşma açılarak yapılan dosya incelemesi sonunda gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında limited şirket hisse devri sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının dava dışı …adet hissesini müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin devir bedelini davalıya peşin olarak ödediğini, davalının ise hisselerinin müvekkiline devri için gerekli yasal işlemleri yapmadığını, ödenen hisse bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hisse devir bedelini almadığını, davacının ödeme yapmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalının davacıya devrettiği hisseler karşılığında devir bedelini tahsil etmesine rağmen hisse devrini gerçekleştirmediği, davacının bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiği, ödediği bedelin iadesini talep etme hakkı bulunduğu, Ankara İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu, davalının icra takibinden önce temerrüte düştüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının iptaline, takibinin 16.650,00 TL asıl alacak, 3.189,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.839,96 TL üzerinden, icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, davalının itiraz ettiği miktar üzerinden % 20 oranında hesap edilen 3.967,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının hisse devir sözleşme bedelinin müvekkiline ödediğine ilişkin hisse devir sözleşmesi haricinde herhangi bir belge sunulmadığını, ödemenin banka yoluyla yapılması gerektiğini, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket hisse devri sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Limited şirket hisse devri sözleşmesi, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname sureti, yargılama aşamasında alınan mali müşavir bilirkişiden alınan 26/12/2016 tarihli bilirkişi raporu, Ankara 13. İcra Müdürlüğünün …. takip dosyası sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Ankara 13. İcra Müdürlüğünün….sayılı takip dosya incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 16.650,00 TL asıl alacak, 3.210,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.860,48 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 03/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 05/02/2015 tarihinde icra takibinde yer alan borca, ferilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının itiraz dilekçesinin alacaklı/vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 18/09/2015 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Davacı yan limited şirket hisse devri sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise hisse devir bedelinin ödenmediğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlendiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda tarafların hisse senedi alım satımında irade birliğini ortaya koyarak satış tutarı üzerinde anlaştıkları, ödemenin yapıldığını noter önünde beyan ettikleri, sözleşmede belirtilen devir bedelinin ödenmediğini kanıtlayacak herhangi bir somut belgenin dosyaya ibraz edilmediği, davalının 12/12/2012 tarihinde temerrüte düştüğü, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 16.650,00 TL asıl alacak, 3.189,96 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında davalının dava dışı … 16.600,00 TL bedel ile davacıya devrine ilişkin 26/04/2012 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesi imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, dava konusu icra takibine dayanak limited şirket hisse devri sözleşmesi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, tarafların sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının takip tarihi itibarıyla alacağı var ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; davacı yan hisse devir bedelinin ödendiğini, yapılan ödemeye rağmen davalının sözleşmeye konu hisseleri kendisine devretmediğini iddia ederek işbu itirazın iptali davasını açmış, iddiasının delili olarak da taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesine dayanmıştır. Davalı yan ise aşamalarda davacının limited şirket hisse devri sözleşmesi nedeniyle ödemesi gereken 16.650,00 TL’yi ödemediğini savunmuştur.
Anılan iddia gözetildiğinde ispat külfeti hisse devir bedelini ödediğini iddia eden davacı üzerindedir. Bir başka anlatımla davacı yan hisse devir sözleşmesinde yer alan 16.650,00 TL hisse devir bedelini ödediğini usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür.
Tarafların kabulünde bulunan limited şirket hisse devri sözleşmesinde “… .. ” ibarelerine yer verilmiştir. Noterde imzalanan hisse devir sözleşmesi, aksi ispatlanmadığı sürece, hisse devir bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiğini gösterir yazılı belge niteliğindedir.
Davalı ise, noter sözleşmesindeki hisse devir bedelinin nakten ve tamamen alındığı ibaresinin aksine, hisse devir bedelinin ödenmediğini savunmuştur. Bu durumda ispat külfeti davalı yana geçmiştir. Bu durumda, dava konusu icra takip dayanağı hisse devir sözleşmelerinde dava konusu devir bedellerinin davacı tarafından alındığı açıkça belirtildiğine göre bu yazılı belgenin aksini iddia eden davalı yan savunmasını HMK’nun 201. maddesine göre yazılı belge veya kesin delille ispat ispat yükü altına girmiştir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2014 tarih ve …. sayılı ilamı).
Hal böyle olunca, mahkemece ispat külfetinin yer değiştirdiği gözetilerek davalı delilleri toplanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
İstinaf aşamasında davalı yanın delilleri arasında yemin deliline açıkça dayandığı görülerek bu yönde duruşma açılmıştır.
Davalı vekiline, yemin teklif hakkı hatırlatılıp, davalı vekilince yemin metninin ibraz edilmesi üzerine davacı asile yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, davacı asil 08/02/2021 tarihli istinaf duruşmasında hazır bulunarak hisse devir sözleşmesi uyarınca hisse devir bedelini davalıya peşin ödediğine yönelik yemini eda etmiştir. Bu durumda davalının davacının hisse devri sözleşmesi bedelini ödemediğine yönelik savunmasını ispatlayamadığının kabulü gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında ispat külfetinin tayini yönünden gerekçede isabet görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin gerekçe yönünden KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2017 tarih …. sayılı kararının gerekçe yönünden KALDIRILMASINA,
3-Davanın kısmen kabulüne, Ankara 13. İcra Müdürlüğünün …. dosyasına davalının 16.650,00 TL asıl alacak, 3.189,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.839,96 TL’ye yönelik itirazının iptaline, takibin anılan miktarlar üzerinden hüküm altına alınan asıl alacağa yasal faiz işletilmek suretiyle devamına,
4-Hüküm altına alınan 19.839,96 TL üzerinden % 20 oranında hesap edilen 3.967,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 1.355,27 TL harçtan peşin alınan 185,05 TL ve icra müdürlüğüne yatırılan 99,30 TL olmak üzere toplam 284,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.070,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden A.A.Ü.T. göre hesap edilen 20,52 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri 82,00 TL posta ve tebligat gideri, 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 382,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 381,61 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından peşin harç gideri olarak yatırılan 284,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
B)1-Davalı tarafından yatırılan 540,00 TL istinaf karar harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 638,10 TL’nin talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama masrafının kararın gerekçe yönünden kaldırıldığı gözetilerek davalı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmış ise de kararın gerekçe yönünden kaldırıldığı gözetilerek davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, davalı asilin yüzüne karşı, HMK’nın 361. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2021
….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.