Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2018/740 E. 2021/929 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2018
NUMARASI : ….
DAVA : Şirkete verilen zarar nedeniyle maddi tazminat
DAVA TARİHİ : 11/03/2016
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Taraflar arasındaki şirkete verilen zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılar ve kardeşleri ile birlikte kurulan … … Ltd Şirketinin ortağı olduğunu, müvekkili ile ortaklar arasında ortaya çıkan ihtilaflar sonucu müvekkilinin ortaklıktan çıkmak için dava açtığıın ve davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, söz konusu davada alınan bilirkişi raporunda kayıtların kanuna uygun tutulmadığının davalı … … tarafından şirket hesaplarından para çekilerek ortakların borçlarının kapatıldığını, kasada 551.436,07 TL para bulunduğunu, davalıların şirket hesabından başka bir şahsa havale yapıp bu parayı kendi broçlarının kapatılmasında kullandıklarının ve aynı şahısla usulsüz işlemler yapıldığını, davalılara ait kredi kartlarının şirket hesabından ödendiğinin tespit edildiğinin belirtildiğini, dava dilekçesinde bu açıklamalar ışığında şirketin … ile tüm ticari ilişkilerinin şirketin davalıların hissedarı bulunduğu … San. Ve Tic A.Ş. ile ilişkilerinin şirket için alınan arsanın bedellerinin ne zaman ödendiğinin tapusunun ne zaman alındığının ve şu anda mevcut olup olmadığının satılmışsa bedelini sayılan ve halen davacı tarafından bilinmeyen işlemler sebebiyle ne kadar şirket zararı oluştuğunun bilirkişi marifetiyle tespitinin istendiğini, şirket zararının miktarının davacı tarafından bilinmesi mümkün olmadığından şimdilik şirket hesabından para çekilmesi için 5.000,00 TL, şahsi kredi kartlarının ödenmesi için 5.000,00 TL, şirket arsasının yetkisiz ucuz satışı için 5.000,00 TL, şirket kasasında para tutulması sebebiyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL tazminatın, belirsiz alacak davası olarak açılan bu dava kapsamında, davalılardan tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilesini, ayrıca davacının bilgi alma hakkını kullanmak istemesine rağmen bunun mümkün olmaması sebebiyle dava tarihine kadar tüm yılların bilançolarının, personel giderlerinin, kullandığı kredilerin, tahakkuk etmiş vergi ve vvarsa borçlarının davalıların kret ikartı hesaplarının, davalıların hissedarı olduğu … San ve Tic AŞ gerekirse ileride belirleyecekleri diğer şirketlerle ve … ile ticari ilişkilerinin tek tek incelenerek şirketi zararını oluşturacak işlemlerin ve zarar miktarlarının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …’de faaliyet gösteren … (…)’nin yetkilileri ve ortakları olduğunu, davanın şirkete karşı açılması gerekirken ortaklara karşı açılması nedeniyle husumet yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca mahkemenin ….. Esas sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkma davası açıldığını, bu davanın yargılaması devam etmekte iken iş bu davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu nedenle de davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili … şirketinin temsile yetkili ortağı olan müvekkili …’nun şirketin mali işlemleri için banka işlemlerini yapmasının, para çekip yatırmasının olağan olduğunu, şirket ortaklarından davacı … ile kardeşi …’ın şirketin bütün yazılımlarını, aracını ve mallarını alarak kaçıp şirketi büyük zarara uğrattıklarını, bu husustaki ceza yargılamasının devam ettiğini, … ve … şirkete ait yazılımları, aracı ve malları alıp kaçması nedeniyle şirketin çalışamaz hale geldiğini, batma noktasına ulaştığını, davacının kendisinin şirket kredi kartını kullanmasına rağmen, hatta sonradan özel harcamalarına dahi kullanmasına rağmen müvekkillerin kendi kredi kartlarının ödemelerini şirket hesabından yaptığını iddia etmesi kötüniyetli bir yaklaşım olup asılsız iddialarını güçlendirmeye çalışmaktan başka bir şey olmadığını, davacının şirketi batma noktasına getirmesine rağmen asılsız iddialarla şirketten alacak talep etmesinin, müvekkili …’nun … şirketinin 1/6, aynı amanda … AŞ nin de 1/5 hissesine sahip olduğunu, …’in yıllık cirosunda … iAŞ ile yapılan ticari faaliyetin %1,18’inde karşılık geldiğini, söz konusu ticari işlemlerinin de hukuka uygun olarak kayıt altına alındığını, … şirketinin aynı zamanda …AŞ nin de kiracısı olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, tanık beyanlarına, bilirkişi heyet raporuna ve toplanan tüm delillere göre; davacı tarafın dayandığı zarar iddialarına ilişkin her bir iddiası yönünden gerek dosyaya gelen ve incelenen tüm yazı cevaplarının içerikleri gerek bilirkişi heyetince yapılan tespit ve incelemeler gerekse mahkemece tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan değerlendirmelere göre davalı tarafın dava konusu şirketi zarara uğrattığı iddiaları yönünden davacının dayandığı sebeplere binaen somut, kesin, yazılı ve yeterli delil ve belgelerle ispat edilemediği kanaatine varıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece itiraza uğrayan 19.12.2017 tarihli bilirkişi heyet raporuna itibar edilerek karar verildiğini, bu raporda iddialarının bir kısmının hiç, bir kısmının da yeteri kadar araştırılmadığını, şirketlerde zarar oluşup olmadığının ancak şirketin tüm kayıt ve hesapları üzerinde yapılacak inceleme ile anlaşılacağını, mahkemece bu hususun araştırılmadığını, bilirkişilerin hesaptan para çekilmesini, şirket hesabından şahsi kredi kartı çıkarılmasının ve kasadaki parayı görmesine rağmen, bunların belgelendirilmesi yükümlülüğünün davalılara aitken müvekkillerine ispat külfeti yükletilerek değerlendirme yapıldığını, şirketin arsasının hesaplardaki rakamlarının hiç değerlendirilmediğini, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın 644/1. maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın 553. Maddesi hükmü uyarınca davacının ortağı olduğu …Ltd. Şti.’nin eski ve yeni yetkili müdürleri olan davalıların şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla açılan maddi tazminat davası olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilebilmesi için HMK’nın 356. Maddesi hükmü uyarınca açılan duruşmaya ilişkin 21.12.2018 tarihli tensip zaptında … 2. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; tarafların ortak olduğu … … Ltd Şirketinin taşınmazının davalıların müdürlük yaptıkları dönemde satılıp satılmadığı, satılmış ise kime ne kadara satıldığı, söz konusu taşınmaz üzerinde gayri menkul değerlendirme uzmanı marifetiyle keşif yapılmak suretiyle satış tarihindeki rayiç bedeli, bir usulsüzlük bulunup bulunmadığı; davalıların müdürlükleri süresinde … … Ltd Şirketinin kredi kartından özel harcamaları için kullanıp kullanmadığı, kullanılmış ise ne zaman, ne için, ne kadar kullandığı, bu şirketin ticari defter ve kayıtları ile ilgili banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle belirlenmesi, … … Ltd Şirketinin hesabından dava dışı …’e havale yapmak suretiyle borçlarını kapatıp kapatmadıkları, kapatmış ise ne zaman, ne miktarda olduğu, davalıların hissedar olduğu öne sürülen … …..Ş. İle ilişkisinin bulunup bulunmadığı, var ise usulsüzlük bulunup bulunmadığı, davalıların eylem ve işlemleri nedeniyle tarafların ortak olduğu … … Ltd Şirketinin zararının mevcut bulunup bulunmadığı, davalıların bundan sorumlu olup olmadıkları, var ise sorumlulukları hangi davalının ne miktarda sorumlu olduğunun belirlenmesi için dosyaya rapor sunan bilirkişiler dışında re’sen belirlenecek bir mali müşavir, bir bankacı ve bir gayrimenkul değerlendirme uzmanından rapor alınmasına karar verilmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat aracılığıyla anılan mahkemece 20.06.2019 tarihinde mali müşavir, bankacı bilirkişi ve gayrimenkul değerlendirme uzmanından oluşan bilirkişi heyeti tarafından keşfen yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda; 26.07.2012-24.09.2014 tarihleri arasında … …Ltd. Şti. De … ve …’nun şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürü olarak görevlendirildiği, imza yetki sınırlarının 100.000,00 TL ye kadar bütün işlemlerde şirket müdürlerinden herhangi birisinin imzası ile bunun üzerindeki işlemlerde müştereken imzalamaları hususunda yetkilendirildikleri, arsanın 26.09.2012 tarihinde 6359 m2 olarak … 405.183,90 TL bedelle …. devir ve tahsis edildiği, 2013 yılında 1215,77 m2 … … Müd.nden 109.439,30 TL bedelle satın alındığı toplam arsa yüzölçümünün 7574,77 m2 olduğu, arsanın … ve …’nun şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürü olarak görev yaptığı 20.01.2014 tarihinde 7574,77 m2 olarak ….. Olduğu, arsanın davalıların şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürü olarak görev yaptığı 20.01.2014 tarihinde 7574,77 m2 olarak …. devir ve tahsis yapıldığının tespit edildiğini, devir ve tahsisin tapuya tescil edilmediğini, ödenen bedel konusunda … Tapu Müdürlüğü ve … … Müdürlüğü’nde herhangi bir bilgi veya belge olmadığının tespit edildiğini, mahkeme heyetine sunulan kayıtlarda arsa devrinden alınan bedel kaydına rastlanılmadığını, devir ve tahsis … … Müd. Nün onayı doğrultusunda gerçekleştiği için herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediğini, devir tahsis konusunda bedel bildirme zorunluluğu bulunmadığından resmi satış bildiriminin yapılmadığını, devir tahsisin yapıldığı 20.01.2014 tarihi itibarıyla bölgede yapılan alım satım bedelleri, yıllara göre artış ve azalışlar, emsallerin konum ve özellikleri de kararlaştırılarak yapılan değerlendirmede devri ve tahsisi yapılan dava konusu 7574,77 m2 arsa nitelikli taşınmazın değerinin 720.000,00 TL olabileceği kanaatine varıldığını, bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyetinden alınan 15.03.2021 tarihli ek raporda (ticari defterler sunulmadığından incelenememiş) özetle; dava dosyasına sunulan …Ltd. Şti. ‘ne ait 2012 ila 2016 yıllarının sonuna ait mizanlarda 331 ortaklara borçlar hesabında davalı …’na verilen herhangi bir paranın bakiye tutarının bulunmadığını, şirketin kasa hesabında belgelendirilmeyen yüksek miktarda nakit bulunduğu iddiası ile ilgili olarak şirketin 2012 ila 2016 yıllarına ait mizanlarında 2021 yılı dönem sonu kasa bakiyesinin 551.436,07 TL olarak gözükmekle birlikte bu para fiilen şirket kasasında olup, söz konusu paranın varlığının ticari işlemlerin sonucu olduğunun kabulü gerekmekle birlikte davacı iddiasının dayanağını teşkil edebilecek somut belge ve bilgi bulunmaması nedeniyle iddiasının soyut kaldığını, ticari hayatın olağan akışı içerisinde işletmelerin kasasında bulunan paraların günlük işlemlerinden kaynaklı değişkenlik gösterebileceğini ve tahsilatların aynı günde yoğunlaşmasının usulsüz veya belgesiz harcamalardan kaynaklandığı anlamına gelmeyeceğini, şirketin takip eden yıllarda kasa devirlerinin daha düşük olduğunu, tarafların ortağı olduğu şirketten … isimli şahsa havale çıkarıldığı ve bu parayla davalıların kendi borçlarını kapadığı iddiasına gelince, dava dosyasına sunulan …ait 07.07.2011 tarihi ile 27.05.2016 tarihleri arası hesap ekstrelerine, … AŞ …. Şubesi tarafından gönderilen 05.09.2012 tarihi ile 05.05.2016 tarihleri arası hesap ekstrelerine ve …. tarafından gönderilen 26.06.2013 ile 17.05.2016 tarihleri arası hesap ekstrelerine göre; … adına yapılan ödeme veya gönderilmiş havale işleminin tespit edilemediği, ancak dava dosyası içerisinde bulunan ve taraflarının davacı ve …Esas sayılı dava dosyasına sunulan (ortaklıktan çıkma davası) sunulan bilirkişi raporunda …. hesabından 31.12.2012 tarihinde …. … isimli kişiye 180.000,000 TL havale gönderildiğinin tespit edildiğini, davalı tarafından sunulan … Firmasının 2012 yılı dönem sonu mizanında 320 satıcılar ana hesabı altında… tali hesabın açıldığı ve dönem sonu itibarıyla …ltd. Şti.’den 200.000,00 TL alacaklı olduğunu, söz konusu hesaptan tarafların karşılıklı ticaretlerinin bulunduğu anlaşılmakla birlikte bu kişiye yapılan ödemenin mahiyetinin mevcut mizan üzerinden satıcı firmaya borç ödemesi olarak anlaşıldığını, tarafların ortağı olduğu …ltd. Şti. Adına kayıtlı olan arsanın şirket kayıtlarında mevcut olup olmadığı, satılmış ise bedelinin ne olduğunun tespiti talebinin incelenmesine gelince; tespiti talep edilen arsanın edinim maliyetinin 405.183,90 TL olduğunu ve 29.01.2014 tarihinde …. nolu fatura düzenlenmek suretiyle 406.976,00 TL ‘ye …. Ltd. Şti. İsimli firmaya satıldığını, asıl bilirkişi raporunda bu arsanın “dava konusu taşınmazın 2014 yılında üzerinde herhangi bir yapı inşa edilmeden 7574,77 m2 yüzölçümlü boş arsa olarak …. ‘ye devir ve tahsis yapıldığının” tespit edildiğini, söz konusu arsanın m2 satış fiyatının 53,73 TL olduğunu, benzer konumdaki arsanın 2014 yılı başında dava konusu taşınmazla benzer konumda bulunan 7092 m2 arsa 675.000 TL bedelle gayrimenkul sahibi tarafından satıldığını, m2 fiyatının 95,18 TL olduğunun tespit edildiğini, değer farkına satış şartlarının peşin veya vadeli olmasının etki edeceğini, bu durumun değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davalıların kredi kartlarının şirket tarafından karşılandığı iddiasına gelince; dava dosyasına …. tarafından gönderilen CD kaydının incelenmesi neticesinde …. nolu hesaptan kredi kartı ödemelerinin yapıldığını, ödenen kartların 1 asıl 2 ek kart şeklinde olduğunu, asıl kartın şirket adına, asıl karta bağlı ek kartlardan sonu 2711 ile bitenin … ile bitenin ….tarafından kullanıldığını, bu kartlara ait ekstralardaki harcamaların işletmenin olağan ihtiyaçları dahilinde yapılmış harcamalar niteliğinde (lokanta, ulaşım, market vb) olduğunu, dava dosyasına sunulan kebir defteri suretinde 196 … Avansları hesabında …. Ş. Ve … Y. İsimli hesaplarda banka ekstralarından kaynaklı alacak bakiyesinin bulunması nedeniyle şahsi harcamalarının şirket tarafından bu kişilere yansıtıldığı değerlendirilmekle birlikte kredi kartındaki harcamanın işletmeye mi yoksa şahsa mı ait olduğu ayrımının yapılmasının genel anlamda mümkün olmadığını, ….ait davalı şirket adına düzenlenen 0021 nolu kredi kartının 2014 yılı Kasım ayı ile 2016 yılı Mayıs ayları arasındaki döneme ait ekstrelerde ağırlıklı olarak seyahat harcamaları ile akaryakıt harcamaları, market alışverişleri ve hırdavat malzemeleri alımlarının yapıldığının görüldüğünü, kredi kartından yapılan harcamalar incelendiğinde kredi kartındaki harcamanın işletmeye mi yoksa şahsa ait mi olduğu ayrımının yapılmasının genel anlamda mümkün olmadığını, tarafların ortağı olduğu …Ltd. Şti. İle davalıların ortağı olduğu … AŞ ile ilişkileri incelendiğinde; dava dosyasına ibraz edilen faturaların tetkikinde davalıların ortağı bulunduğu … AŞ ile …Ltd. Şti. Arasında 2012 yılından itibaren ticari ilişkinin devam ettiği … Ltd. Şti. 2014 yılı kebir defterinde … Aş adına açılan hesabın defter dökümüne göre taraflar arasındaki ticaretin olağan olduğu karşılıklı borç ve alacakların ödendiği belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 644/1-a maddesi uyarınca, limited şirket müdürlerinin sorumluluğu anonim şirketlere ilişkin kurallara tabidir. TTK’nın 555.maddesi uyarınca, şirketi yönetenlerin yönetimi sebebiyle şirketin uğradığı zararın tazminini şirket talep edebileceği gibi, şirkete ödenmesi istemiyle pay sahipleri de talep edebilecektir. Dava tarihinde şirket ortağı olan davacı davalı şirket yöneticilerinin şirketi zarara uğrattığını iddia ederek tazminatın ortağı olduğu …Ltd. Şti. ye ödenmesini talep etmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 644/1-a bendi yollamasıyla TTK’nın 553. Maddesi gereği şirketin yöneticilerine sorumluluk davası açma hakkı aynı Yasa’nın 555/1. Maddesi hükmü gereği şirket ortağına tanınmış olup, ortaklık sıfatının açılan davada hüküm kesinleşinceye kadar korunması gerekmektedir. Eldeki olayda, istinaf incelemesi sırasında davacı ortağın … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.05.2019 tarihli ve…. Karar sayılı kararıyla ortaklıktan çıkmasına ve çıkma payı alacağının feragat nedeniyle reddine dair TTK’nın 636/3. Maddesi uyarınca karar verilmiş, taraflarca istinaf istinaf edilmeyen hüküm 12.06.2019 tarihinde kesinleşmiş, davacının ortaklıktan söz konusu mahkeme kararı ile çıktığı … Gazetesi’nin 07.01.2020 tarihli ve 9988 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. Şu halde davacı artık şirket ortağı olmadığından TTK’nın 555. Maddesi hükmü uyarınca dava açma hakkı, eş deyişle aktif husumet ehliyeti ortadan kalkmıştır. Davanın taraflarının sıfata (husumet) sahip olmaları dava şartı değildir, ancak hakkın özüne dair bir itiraz olduğundan, mahkemece sıfat yokluğunun yargılamanın her aşamasında ve resen gözetilmesi gerekir (KURU/ARSLAN/YILMAZ; Medeni Usul Hukuku, 24. baskı, Ankara 2013, s. 224-225).Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin öteki istinaf sebeplerinin reddine, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
A)Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin KISMEN KABULÜNE,
B)1-… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2018 tarih ve…. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının başlangıçta alınan 341,55 TL’den mahsubu ile artan 282,25 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılamada vekil ile temsil olunan davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. Maddesi gereği ve 3. Maddesi gereği ret sebebi ortak olduğundan belirlenen 4.080,00 TL tek maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılarca yapılan 60 TL tanık ücreti, 35 TL tebligat gideri olmak üzere 95 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-HMK’nın 333/1. Maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf maktu karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılaması sırasındaki duruşmada vekil ile temsil olunan ve istinaf incelemesinde haklı çıkan davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 3.Maddesi gereği ret sebebi ortak olduğundan Tarifenin Kısmının 2.Bölümünün 17/b bendi uyarınca takdir olunan 2.040,00 TL istinaf vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/07/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.