Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2018/1139 E. 2021/490 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
NUMARASI :…
DAVACI : ….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/10/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce duruşma açılmak suretiyle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş.’nin müvekkili bankanın …. Sözleşmesi ile kredi kullandığını, diğer davalıların da sözleşme kapsamında müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını, davalıların ödemeleri aksatmaları nedeniyle Eskişehir 9. Noterliği’nin 06/10/2016 tarih ve … yevmiye no’lu hesap kat ihtarnamesi ile nakit alacak tutarlarının ödenmesi, teminat mektuplarının iadesi, temel bankacılık hizmetleri sözleşmesine istinaden davalıya verilen çek defterlerinden kaynakla müvekkili bankanın çek sorumluluk tutarı miktarının davalı depo edilmesi aksi halde kanuni yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından söz konusu bedellerin depo edilmediğini, bu nedende davalı borçlular hakkında icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu iddia ederek, davalıların haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 70.852,87 TL alacakları üzerinden takibin devamına, borçluların itiraz ettiği miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, İstanbul Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, dava konusu Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyası ile müvekkilleri aleyhine başlatılan takibin ve dosyada çıkarılan ödeme emirlerinin iptali için Eskişehir 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. ESas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkili şirket … A.Ş. ile davacı banka karasında 18/02/2013 tarihli 5.000.000 TL limitli sözleşme imzalandığını ve sözleşmelere istinaden müvekkili şirkete kredi kullandırıldığını, müvekkilinin 18/02/2013 tarihli sözleşme nedeniyle muaccel bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkili şirketin bütün hesaplarını gerekçe göstermeden kat ettiğinden hesapları kat tarihinin hemen öncesi ve sonrasında davacı bankadan hesap ekstresi alamadıklarının vadesi gelen bir borçları ile ilgili sağlıklı bir bilgi alma imkanlarının olmadığını, davacı tarafından gönderilen kat ihtarının usul ve yasaya aykırı olduğundan süresi içinde itiraz ettiklerini, asıl borçlu müvekkili tarafından bankaya olan nakdi kredi borcunun önemli bir kısmının müvekkili şirketlerin Antalya Büyükşehir Belediyesinden olan doğmuş hak ve alacaklarının davacı bankaya temlik edilmesi suretiyle icra takibinden önce ödendiğini, davacının bu temliki onayladığını ve işleme aldığını, temlikle ödenmiş borçtan dolayı icra takibi yapılmak suretiyle mükerrer tahsilat yapılmak istendiğini, asıl borçlunun belirtilen miktarda ve muaccel bir borcu bulunmadığından usulsüz kefaleti alınan kefil müvekkillerinin aleyhine icra takibi başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddinne, takip haksız ve kötü niyetli olduğundan %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; alınan bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun hüküm vermeye yeterli ve elverişli bulunduğu, bilirkişi raporunda belirlenen rakamlar yönünden asıl kredi borçlusu şirket ile davalı kefillerin takibe itirazlarının haksız olduğu anlaşılmakla, bu miktarlar yönünden davanın kısmen kabulü ile, 70.851,68 TL alacağın, davalı kefiller … … ve Ticaret Anonim Şirketi, … … ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, …, …, … ve … 69.560,90 TL’lik bölümünden sorumlu olmak kaydıyla, ve 69.079,30 TL asıl alacak tutarına takipten itibaren işletilecek yıllık %52,50 oranında temerrüt faizi ve takip giderleri ile birlikte tahsiline imkan verecek tarzda asıl kredi borçlusu davalı … Anonim Şirketi, davalı kefiller … … ve…… … ve….., … ve …’in Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının iptaline, alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20’sine karşılık gelen 13.815,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı bankaca Eskişehir 9. Noterliğinden çekilen kat ihtarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kat ihtarına süresinde itiraz edildiğini, alacağın kesinleşmediğini, bilirkişi ve yerel mahkemenin tespitinin aksine müvekkili şirketin hesaplarının kat edilmesini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, davacı bankaca çıkarılan kat ihtarnamesine 1 günlük süre verilmesine rağmen bu süre beklenmeden ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, mahkemece talebin kabul edildiğini, ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini, itirazın reddedilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 21. Hukuk Dairesinin …. esas sayılı dosyasından ihtiyati hacze itirazın kabulü yönünde karar verildiğini ve ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, karar gerekçesinde de açıkça tespit edildiği üzere olayda temerrüt ve muacceliyet şartının gerçekleşmediğini, davacı bankaca takip yapıldığını, kat ihtarının müvekkili asıl borçlu şirkete usulüne uygun devredilmediğini, temerrüt koşullarının gerçekleşmediğini, kefil olan diğer davalılar yönünden ise kat ihtarının yine müvekkillerine usulüne uygun tebliğ edilmediğini, muaccel bir borç bulunmadığını, borçlar Kanunun 583.maddesindeki kefalete ilişkin şekil şartlarının bulunmadığını, teminat mektupları ile ilgili müvekillerine herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, genel işlem koşullarına aykırılık bulunduğunu, taraflar arasında ticari faiz anlaşması olduğu yönündeki ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, temerrüt faizinin fahiş olduğunu, ayrıca inkar tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen borcun tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eskişehir 4.İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyanın incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş., borçlularının … İnşaat….Ltd.Şti., … …Ltd.Şti.ve …, …, …, …, … … Ve Ticaret Anonim Şirketi, olup, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinden …. ve karar numarasıyla taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve hesap ekstresi kapsamında 70.852,87 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, tüm borçlular vekilince takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu görülmüştür.
18/02/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde; kredi limitinin 5.000.000,00 TL, asıl borçlunun davalı … …Ltd.Şti., diğer davalıların müteselsil kefil olup, kefalet limitinin 5.000.000,00 TL olduğu, kefillerden …’in eşi …’in ve kefillerden …’in eşi …..’in aynı tarihte eş rızasının alındığı, davalı … …Ltd.Şti’nin de aynı limitle söz konusu sözleşmenin müteselsil kefili olduğu,
07/09/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde; kredi limitinin 3.000.000,00 TL, asıl borçlunun davalı … …Ltd.Şti., diğer davalıların müteselsil kefil olup, kefalet limitinin 5.000.000,00 TL olduğu, kefillerden …’in eşi …’in ve kefillerden …’in eşi ….’in aynı tarihte eş rızasının alındığı, davalı … …Ltd.Şti’nin de aynı limitle söz konusu sözleşmenin müteselsil kefili olduğu,
14/01/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde; kredi limitinin 12.000.000,00 TL, asıl borçlunun davalı … …Ltd.Şti., diğer davalıların müteselsil kefil olup, ve ayrıca aynı tarih ve limitle gayri nakdi kredi sözleşmesinin imzalandığı, kefalet limitinin 12.000.000,00 TL olduğu, kefillerden …’in eşi …’in kefillerden …’in eşi …. aynı tarih ve limitle eş rızasının alındığı, davalı … …Ltd.Şti’nin, …, …, … … Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin de aynı limitle söz konusu sözleşmenin müteselsil kefilleri olduğu,
Bankacılık alanında uzman bilirkişi …’tan alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka ile davalı asıl borçlu … …Ltd.Şti arasında 14/01/2015 tarihli 12.000.000,00 TL limitli, 07/09/2012 tarihli 3.000.000,00 TL limitli ve 18/02/2013 tarihli 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, ayrıca 14/01/2015 tarihli 12.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmelerinin eki olan teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlenmesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmeleri imzalandığını, davalıların söz konusu sözleşmelerin aynı limitle müteselsil kefilleri olduğunu, her üç genel kredi sözleşmesinin 10.01, 10.2 ve 9.01 ile 9.02 maddelerinde temerrüt tarihleri ve temerrütün sonuçları ile ilgili düzenleme yapıldığını, düzenlemeye göre en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak olan oran üzerinden temerrüt faizi hesaplaması gerektiğini, sözleşmelerin 11.02 ile 10.02 maddelerinde ihtar ve ihtarlarla (adres ve tebligatla) ilgili hükümler bulunduğunu, genel kredi sözleşmelerinin eki uzantısı olan kefalet sözleşmelerinin 2, 3.1, 3.5, 3.13 ve 4.maddelerinde kefalete ilişkin düzenlemelerin yer aldığını, genel kredi sözleşmeleri ve eki uzantısı olan kefalet sözleşmelerinde çek karnesi verilmesi ve koşulları hakkında, çeklerin tazmin edilmesi halinde yapılacak işlem ve bankanın tazmin edilmemiş çek yapraklarının yasal yükümlülük tutarlarının depo edilmesini talep edebileceği konusunda herhangi bir hüküm bulunmadığını, bankaca hesabın 05/10/2016 tarihinde kat edildiğini, 70.371,27 TL nakit kredi borcunun 1 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, ayrıca 104.490,00 TL gayri nakdi kredi borcunun da 3 gün içinde depo edilmesinin istenildiğini, kat ihtarlarının asıl borçlu ve kefillere tebliğ edildiğini, iade edilen kat ihtarlarının ise sözleşmede belirtilen hükümler gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını, asıl borçlu şirketin davalı kefiller …, …, … ve … … Ve Ticaret Anonim Şirketi açısından 09/10/2016 tarihinde davalı kefiller … ve … … Ve …. ise 10/10/2016 tarihinde temerrüte düştüğünü, kat ihtarının usulüne uygun olduğunu, takip tarihi itibariyle davalı kefillerin 1.290,00 TL çek yapraklarının depo edilmesi talebinden sorumluluklarının bulunmadığını, davalı asıl borçlu şirketin bu bedelden sorumluluğu bulunduğunu, asıl borçlu şirketin kullanmış olduğu rotatif krediden ötürü takip tarihi itibariyle 69.350,74 TL borçtan davalıların sorumlu olduğunu, bu kredide akdi faizin % 10,50, temerrüt faizinin ise sözleşme hükümlerine göre davacı bankanın ticari kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranına T.C. ….% 35 olarak bildirdiğinden % 50 fazlası olan %52,50’nin talep edilebileceğini, takip talebinde alacaklı bankanın 70.852,87 TL talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince asıl borçlu şirketin 70.851,68 TL’den davalı kefillerin ise 69.560,90 TL’den sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Dairemizce duruşma açılmak suretiyle bankacı bilirkişiden alınan ikinci ek raporda özetle; davacı banka ve davalı … A.Ş. arasında 07/09/2012 tarihli 3.000.000,00 TL, 18/02/2013 tarihli 5.000.000,00 TL, 01/11/2013 tarihli 8.200.000,00 TL ve 14/01/2015 tarihli 12.000.000,00 TL bedelli sözleşmeler imzalandığını, dava ve takibe konu rotatif kredinin 14/01/2015 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında 04/10/2016 tarihinde kullandırıldığını, banka şubesinin temerrüt tarihi itibariyle yerinde yaptığı incelemede en yüksek yıllık %17,50 oranında fiili faiz uygulandığının tespit edildiğini, genel kredi sözleşmesinin 9.02 maddesi gereğince temerrüt faizinin fiilen uygulanan yıllık %17,50 faiz oranının %50 fazlası olan %26,25 olacağını, takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketin 70.851,68 TL, davalı kefillerin ise 69.560,90 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalılar vekilince istinaf başvuru dilekçesinde kefalet sözleşmelerindeki müteselsil ifadesi, kefalet tarihi ve kefalet miktarının müvekkillerinin eli ürünü olmadığı iddia edilmiş, 26/03/2019 tarihli beyan dilekçesinde ise davaya konu 07/09/2012 tarihli ve 18/02/2013 tarihli genel kredi sözleşmesindeki müteselsil ifadesi, kefalet tarihi ve kefalet miktarının müvekkillerinin eli ürünü olmadığı beyan edilmiş, bankacı bilirkişiden alınan ikinci ek raporda ise, davacı bankanın ilgili şubesinde yerinde yapılan incelemede, davaya ve takibe konu alacağın 14/01/2015 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında 04/10/2016 tarihinde kullandırıldığı tespit edildiğinden Dairemizce Grafoloji alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasına gerek duyulmamıştır.
Somut olayda, davalı … A.Ş ile davacı banka arasında 14/01/2015 tarihli 12.000.000,00 TL limitli, 07/09/2012 tarihli 3.000.000,00 TL limitli ve 18/02/2013 tarihli 5.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, ayrıca 14/01/2015 tarihli 12.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmelerinin eki olan teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlenmesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalıların söz konusu sözleşmelerin aynı limitle müteselsil kefilleri olduğu, kullanılan rotatif kredinin ödenmemesi ve çek yaprağının iade edilmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kât edildiği, çıkarılan ihtarnameye rağmen borcun süresinde ödenmemesi üzerine Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….D.iş esas sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile birlikte ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılarca süresi içerisinde takibe itiraz üzerine takibin durdurulduğu, süresi içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacılık alanında uzman bilirkişiden Dairemizce alınan ikinci ek rapor denetim ve hüküm kurmaya elverişli olup, ek raporda da belirtildiği üzere; davacı banka ile davalı asıl borçlu … A.Ş. arasında 3 ayrı genel kredi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri imzalanmış, diğer davalılar ise bu sözleşmelerde ayrı ayrı limitlerle müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzalamış olup, sözleşme kapsamında davalı asıl borçlu şirkete davacı bankaca 04/10/2016 tarihinde 12 ay vadeli yıllık %10,50 akdi faizli 69.000,00 TL limitli rotatif kredi kullandırıldığı, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine bankaca Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, asıl borçlu şirketin kullanmış olduğu rotatif krediden ötürü takip tarihi itibariyle takip talebinde alacaklı bankanın 70.852,87 TL talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince asıl borçlu şirketin 70.851,68 TL’den, davalı kefillerin ise 69.560,90 TL’den sorumlu olduğu, temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın diğer müşterilerine fiilen uyguladığı en yüksek faizin %17,50 olup, genel kredi sözleşmesinin 9.02 maddesi gereğince takipte istenebilecek temerrüt faizinin %50 fazlasının %26,25 olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulü ile Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasında davalıların 70.851,68 TL alacağa (davalı kefillerin 69.560,90 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) yönelik yaptıkları itirazın iptaline, asıl alacak olan 69.079,30 TL’ye takip tarihinden itibaren %26,25 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan davalılar vekilince kât ihtarının müvekkillerine usulüne uygun tebliğ edilmediği iddia edilmiş ise de taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 11.02 ile 10.02 maddelerinde ihtar ve ihtarlarla (adres ve tebligatla) ilgili hükümler bulunduğu, kât ihtarının asıl borçlu ve kefillerin sözleşmede belirtilen adreslerine tebliğ edildiği, yapılan tebliğlerde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı görülmekle buna yönelik istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Davalılar vekilince imzalanan genel kredi sözleşmelerindeki kefaletin geçerli olmadığına yönelik istinaf başvurusuna gelince; 6098 Sayılı TBK’nun “Şekil” başlığını taşıyan 583. maddesinin 1. fıkrasıyla, kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini, müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu hususları hüküm altına alınmıştır. Davalı kefil … ve …, …, … tarafından 14/01/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefalet tarihi ve miktarının el yazısıyla yazılı olduğu ve ayrıca evli olan … ve …’in eş onaylarının aynı tarihte ve aynı limitle alındığı, bu hale göre imzalanan genel kredi sözleşmesindeki davalı kefaletlerinin geçerli olduğu görülmekle davalılar vekilinin buna yönelik istinaf itirazları bu nedenle yerinde değildir.
Davalılar vekilinin icra inkar tazminatının kaldırılmasına yönelik talebinin incelenmesine gelince; davalıların davacı bankadan kullanmış olduğu kredilerin miktarı belli olup davacı bankanın alacak miktarı likit (bilinebilir – belirlenebilir – hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince %20’dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, buna yönelik istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarih 2016/12900 esas 2017/994 karar sayılı içtihatı).
Tüm bu nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2018 tarih ve….DIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında davalıların 70.851,68 TL alacağa (davalı kefillerin 69.560,90 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) yönelik yaptıkları itirazın iptaline, asıl alacak olan 69.079,30 TL’ye takip tarihinden itibaren %26,25 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına,
2-Asıl alacağın %20’si olan 13.815,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gerekli 4.839,88 TL nispi harcın peşin alınan 855,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.984,15 TL harcın davalılardan alınıp hazineye irad kaydına, (davalı kefiller 3.895,98‬ TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından, davanın açılışı sırasında yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ile 855,73 TL peşin harç toplamı 884,93 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; 8.001,60 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13./2maddesi gereğince; 1.290,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan tebligat ücreti, müzekkere masrafı, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 915,00 TL’den kabul ve ret oranına göre hesap edilen 898,33 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
D)1-Davalılar tarafından yatırılan 1.187,93 TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan dosya gönderim, posta ve tebligat gideri toplamı 265,50 TL ile 98,10 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 363,6‬ TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında birden fazla duruşma açıldığından yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 361. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2021

…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.