Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/849 E. 2023/832 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/849 – 2023/832
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/849
KARAR NO : 2023/832
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2022
NUMARASI : 2022/157 E. – 2022/658 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/11/2022 tarih ve 2022/157 E. – 2022/658 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı …. Şti.’den nihai tüketici olarak kullanmak amacıyla 2 adet kanepe, 1 adet masa, 6 adet kollu ve 4 adet kolsuz sandalyeyi 28/05/2018 tarihinde 84.735,00 TL bedelle satın aldığını, bedelin bir kısmını nakit bir kısmını ise çek ile ödediğini, mobilyaların 29/05/2018 tarihinde davacıya teslim edildiğini, ancak teslim alınan kanepelerin ayaklarının kırık olduğunu, buna ilişkin olarak Adana 4. Tüketici Mahkemesinin 2018/9 D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, bilirkişi raporu ile koltukların tamir edilmesi halinde orjinalliğini yitireceğinin ve tamir edilmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek fatura bedeli olan 28.933,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili, öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, davanın satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül davası olup satıcıya karşı açılabileceğini, müvekkilinin koltukların satıcısı olmadığını, davacının tacir olduğunu, bürosu için satın aldığı mobilyaların ticari mal olduğunu, dolayısıyla tüketici olmadığını, davanın Tüketici Mahkemelerinde görülmesinin mümkün olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalı şirketin merkezinin Ankara olması nedeniyle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmamış olması nedeniyle zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davanın üretici firmaya ihbar edilmesi gerektiğini, malın ambalajlanmasının müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, bu nedenle satıcı yanında sorumlu olmasının mümkün olmadığını, koltuğun tamir edilememesinin söz konusu olmayacağını, bu nedenle sözleşmeden dönme koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Şti. vekili, satışa konu malların davacının talebi üzerine tam ve kusursuz olarak diğer davalıya teslim edildiğini, davacı ile davalının tacir olduklarını, davalının ikametgahının Ankara olması nedeniyle davanın Ankara Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, Adana 4. Tüketici Mahkemesinin 2018/9 D. İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunu kabul etmediklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın davalılardan …Şirketinin Ankara’daki satış mağazasından 2 adet kanepe, 1 adet masa, 6 adet kolsuz sandalye ve 4 adet kollu sandalyeyi 28.05.2018 tarihinde toplam 84.735,00 TL bedelle satın aldığı, bu alım satıma ilişkin olarak davalı şirket tarafından davacıya hitaben 28.05.2018 tarihli faturanın düzenlendiği, düzenlenen faturada 2 adet kanepenin KDV dahil fiyatının 28.933 TL şeklinde gösteriliği, toplam fatura bedelinin ise KDV dahil 84.735 TL olduğu, fatura konusu mobilyaların diğer davalı …. Şti. tarafından davacının Ankara dışındaki adresine nakledildiği ve davacı tarafa teslim edildiği, davacının, davalılardan …Şirketi’nden … aldığı, aldığı mobilyaların başka bir ile naklini talep ettiği, esasen, satış sözleşmelerinde, kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarının, taşınır satışlarında zilyetliğin devri anına kadar satıcıya ait olduğu, satıcı alıcının isteği üzerine satılanı ifa yerinden başka bir yere gönderirse, yarar ve hasarın, satılanın taşıyıcıya teslim edildiği anda alıcıya geçtiği, ancak satıcının mobilyaları bir nakliye şirketi ile alıcının adresine gönderdiği, nakliyecinin (taşıyanın) davalı satıcı tarafından sağlandığı, davalı taşıyıcının eşyayı diğer davalı satıcıdan teslim aldığı, dava konusu kanepelerdeki hasarın da bu taşıma esnasında meydana geldiği, taşıcının sorumluluğunun, eşyayı taşınmak üzere teslim aldığı andan alıcıya teslim edilene kadar devam ettiği, bu süre içerisinde eşyanın zıyaından ve hasarından doğan zararlardan taşıyıcının sorumlu bulunduğu, ancak zıya veya ortaya çıkan zarar, satıcı – gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklanmış ise taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağı, eldeki davada, üçlü kanepelerin ayak kısımlarının korunmasını sağlayacak şekilde doğru bir ambalajlama yapılmadığı, bu durumun da kanepelerin ayaklarının kırılmasında etkili olduğu, diğer yandan, ambalajlama işlemi kanepe ayakları görünür şekilde yapılmış olup, taşıyıcının da taşıma sırasında azami özeni göstermesi, kanepelerin ayaklarının kırılmasına meydan vermeden eşyayı davacıya teslim etmesi gerektiği, bu hususlar dikkate alındığında, davalı satıcı …Şirketi’nin yetersiz ambalajlama nedeniyle, davalı taşıyan … Şirketi’nin ise taşıma sırasında azami özeni göstermemesi nedeniyle sorumlu oldukları, ancak davalı kargo şirketi ile davacı arasında bir ilişki bulunmadığı, kusura ilişkin ilişki ve rücu ilişkisinin davalılar arasında olduğu ve bu dava konusunu ilgilendirmediği, davacının mal alımı yaptığı ve fatura ilişkisi içine girdiği davalının … şirketi olduğu ve … şirketinin gerekli ambalajlamayı yapmadığı ve zararın en başta bu nedenle oluştuğu yönünden alınan raporların birbiri ile örtüşük olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, … Şirketi’ne karşı açılan davanın reddine, …. Şti.’ye karşı açılan davanın kabulü ile, davacı yedinde bulunan 28.05.2018 tarih, 017988 nolu faturada yer alan iki adet kanepenin davalıya iade edilmesi halinde 28.933,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı…Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davaya konu taşınır malların tam ve kusursuz olarak teslim edildiğini, meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davaya konu ürünlerin teşhir ürünleri olduğunu, müvekkilinin başka bir şehre teslimat yükümlülüğünün bulunmadığını, davalının talebi uyarınca ürünlerin tam, eksiksiz ve ayıpsız olarak davacının belirlemiş olduğu taşıyıcı firmaya teslim edildiğini, meydana gelen hasarın taşıma esnasında oluştuğunu, ayrıca söz konusu ürünler teşhir ürünleri olup mağazada görülerek teslim alındığını, bu nedenle ürünlerdeki ufak ayıplardan satıcının sorumlu olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, hüküm kısmının 4 nolu bendinde ”Reddedilen kısım yönünden reddin mahiyeti gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” karar verilmiş olup verilen iş bu kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, taşıma ve ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın davalılardan…Limited Şirketinden 28.05.2018 tarihinde … satın aldığı, bu mobilyaların diğer davalı …. Şti. tarafından davacının Ankara dışındaki adresine taşındığı, somut uyuşmazlıkta satıcının mobilyaları bir nakliye şirketi ile alıcının adresine gönderdiği, dava konusu kanepelerdeki hasarın taşıma esnasında meyana geldiği, taşıcının sorumluluğunun, eşyayı taşınmak üzere teslim aldığı andan alıcıya teslim edilene kadar devam etmesi nedeniyle bu hasardan sorumlu bulunduğu, ancak zıya veya ortaya çıkan zarar, satıcı – gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklanmış ise taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağı, somut olayda da, üçlü kanepelerin ayak kısımlarının korunmasını sağlayacak şekilde doğru bir ambalajlama yapılmamasının kanepelerin ayaklarının kırılmasında etkili olduğunun belirlendiği, bu durumda davalı satıcı/gönderen…… Limited Şirketi’nin de yetersiz ambalajlama nedeniyle sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı…Ltd. Şti.’nin tüm istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince, davalı … Ltd. Şti. vekilince, istinaf itirazı olarak, reddedilen kısım yönünden reddin mahiyeti gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir.
Gerçekten de davalı … Ltd. Şti. hakkında yukarıda gösterildiği şekilde davanın reddine yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmakta olup, hakkındaki dava reddedilen davalı … Ltd. Şti. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde, reddedilen kısım yönünden reddin mahiyeti gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Vekalet ücreti fer’i nitelikte bir talep olduğundan ve Dairemizce işin esasına yönelik farklı bir karar verilmediğinden, denetim yapılırken mahkeme karar tarihindeki vekalet ücreti miktarları esas alınmıştır.
Bu durumda Dairemizce HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı…… Şti. vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı … Dağıtım Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/11/2022 tarih ve 2022/157 E. – 2022/658 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
3-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
4-… Şirketi’ne karşı açılan davanın REDDİNE,
5-…. Şti.’ye karşı açılan davanın Kabulü ile, davacı yedinde bulunan 28.05.2018 tarih, 017988 nolu faturada yer alan TAU. 677.94.S iki adet kanepenin davalıya iade edilmesi halinde 28.933,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…… Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.976,41 TL. nispi karar ve ilam harcının davalı…… Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, ilk derece karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı…… Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … Şti. kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, ilk derece karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şti.’e verilmesine,
9-Davacı tarafından Adana 4. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/9 D.İş sayılı dosyasında yapılan; 253,80 TL keşif harcı, 35,90 TL başvurma harcı, 59,10 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı ve 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 654,00 TL ve Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılamada; 5,20 TL vekalet harcı, 850,00 TL bilirkişi ücreti ve bilirkişiye ödemesi istinaf aşamasında yapılan 849,72.TL bilirkişi ücreti, 398,28 TL posta ve tebligat gideri, istinaf aşamasında posta masrafı olmak üzere toplam 2.757,2‬0‬ TL yargılama giderinin davalı …. Şti.’nden alınarak davacı tarafa ödenmesine,
10-Davalı … Şirketi tarafından yapılan; 87,00 TL posta ve tebligat gideri ile istinaf aşamasında yapılan 492,00.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 12,00.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 591‬,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Şirketi’ne ödenmesine,
11-Davalı…… Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
13-Davalı … Şti. tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
14-Davalı…… Şti.’den alınması gereken 1.976,41.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 179,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.796,51.TL’nin davalı…… Şti.’den alınarak Hazineye irat kaydına,
15-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/06/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi..

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.