Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/794 E. 2023/567 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/794 – 2023/567
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/794
KARAR NO : 2023/567
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2023
NUMARASI : 2022/402 E. – 2023/2 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
DAVANIN KONUSU : Alacak

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/01/2023 tarih ve 2022/402 E. – 2023/2 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket yetkilisi olan diğer davalı … arasında 17.03.2017 tarihli …. Şti.’nin tüm hisselerinin devri konulu “devir protokolü” başlıklı bir prokolün imzalandığını, protokolün 5. maddesi uyarınca 5 yıl boyunca şirketin yıllık cirosunun %2’lik tutarının lisans bedeli olarak müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, davalı Şirket yetkilisinin 2020 yılında ödenmesi gereken 2019 yılı marka lisans bedelinin ve 2021 yılında ödenmesi gereken 2020 yılı marka lisans bedelinin eksik ödenmesinden kaynaklı alacağının şimdilik 100,00-TL’nin, 2020 Nisan ve 2021 Nisan tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte belirsiz alacak davası olarak davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, 17/03/2017 tarihli devir sözleşmesinin dava dışı …’nın …. Şti.’ndeki hisselerinin davalı müvekkillerinden …’a devrine ilişkin olup, davacı …’nın söz konusu sözleşmeyi … adına vekaleten imzaladığını, davacı …’nın asıl olarak sözleşmeden kaynaklı alacak talebinde bulunma imkanının ve taraf ehliyetinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 17/03/2017 tarihli devir protokolünün davalı … Şirketinin ortaklarından dava dışı …’nın şirket hissesinin tamamının, diğer şirket ortağı davalı …’a devredilmesine ilişkin olarak düzenlendiği, davacının ise şirket ortağı olmayıp, … adına sözleşmeyi vekaleten imzaladığı, dolayısıyla 2009/40210 sayılı tescilli marka ile ilgili olarak protokolün 5. maddesinde geçen “…” markası lisans bedeli olarak şirketin yıllık cirosu üzerinden %2 beş yıl süre ile ödeme yapılacağı” maddesinin ihlaline bağlı olarak bizzat kendisinin dava açamayacağı, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın HMK 114/1-d ve 115. maddesine göre aktif husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin davalılar aleyhine 100,00-TL alacak talepli olarak davasını ikame ettiğini, mahkemece davalılar vekili lehine 15.000,00-TL vekalet ücretine hükmedildiğini, oysa ki vekalet ücretinin dava değeri olan 100,00-TL’yi geçemeyeceğini ileri sürerek, mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, belirsiz alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar davacı vekilince, ilk derece mahkemesince müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin olarak istinaf itirazında bulunulmuşsa da mahkemece, istinaf dilekçesinin havale edildiği 02.02.2023 tarihinden önce, 01.02.2023 tarihinde verilen tashih kararı ile davacı aleyhine hükmedilen 15.000,00-TL vekalet ücretinin 100,00-TL olarak düzeltilmesine karar verilmiş, verilen karar taraflarca istinaf edilmemiştir.
Bu durum karşısında davacı vekilince, mahkemece anılan yanlışlığın düzeltilmesinden sonra istinaf itirazında bulunulmasında hukuki yarar kalmadığından, Dairemizce davacı vekilinin istinaf dilekçesinin, HMK’nın 352/1-ç bendi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE, davacıdan peşin alınan 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, istek halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 04/05/2023 tarihinde oy birliği ile HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.