Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/783 E. 2023/710 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/783 – 2023/710
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/783
KARAR NO : 2023/710
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2023
NUMARASI : 2023/29 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ
KARŞI TARAF :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/02/2023 tarih ve 2023/29 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, 2022-M-15828 YİDK kararının iptali ile hükümsüzlük davasında, davalı tarafça tescil başvurusu yapılan markanın tescili halinde, müvekkili şirketin hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını veya imkansız hale geleceğini, telafisi imkansız zararların doğacağını ileri sürerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, bu talebinin açık olmaması nedeniyle kurulan ara karara istinaden 06/02/2023 tarihli dilekçesinde, müvekkili şirketin marka hakkına yapılan bu tecavüzün durdurulması gerekli olup müdahalenin men’i niteliğindeki ihtiyati tedbir kararı ile davalı …’in therma green ibareli 2021/116477 başvuru numaralı markasının tescil işlemlerinin durdurulmasına, verilecek ihtiyati tedbir kararına kadar davalının markasının tescil edilmesi durumunda ise markanın kullanımının yasaklanmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6769 sayılı SMK’nın 156/3. maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkemenin, davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesi olduğu, bu kapsamda yetkili ve görevli mahkemeye açılacak tecavüzün men’i davalarında bu tür taleplerin (2021/116477 başvuru numaralı markasının tescil işlemlerinin durdurulması hariç) ileri sürülebileceği, diğer yönden davalının başvuru markasının “tescil işlemlerinin durdurulması” konusunun ise marka tescil başvurularını kabul edip sonuçlandırmak idari bir iş olduğundan ve idari işler hakkında mahkemece de bir karar verilemeyeceği gerekçesi ile davacı vekilinin “müdahalenin men’i, markanın kullanımının yasaklanması” şeklindeki talebinin açılacak tecavüzün men’i davalarında bu tür talepler ileri sürülebileceği, “2021/116477 başvuru numaralı markasının tescil işlemlerinin durdurulması” talebinin ise idari bir iş olduğu gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ihtiyati tedbir kararı verme konusunda ilk derece mahkemesi görev ve yetkili olduğunu, başka bir anlatımla ihtiyati tedbir taleplerinde görevli mahkemenin fikri sınaî haklar hukuk mahkemesi olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, müvekkili şirketin marka hakkına tecavüzünün engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin elzemdir olduğunu, gündelik hayatta tüketicilerin aynı anda her iki markayı da görüp kıyaslama yapabileceği bir durumun mümkün olmaması sebebiyle iki markanın birbirine karıştırılması riskinin çok yüksektir bulunduğunu, karşı tarafın haksız kazanç sağlayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda dosya kapsamında yasal koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan alınması gereken harç, istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2023 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.