Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/763 E. 2023/565 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/763 – 2023/565
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/763
KARAR NO : 2023/565
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2022
NUMARASI : 2022/109 E. – 2022/259 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/09/2022 tarih ve 2022/109 E. – 2022/259 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “…” ibareli marka tescil başvurusunun, davalı şirketin “…” esas unsurlu markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazı sonucunda, …2022-M-9 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin marka başvurusu ile davalı şirketin itiraza mesnet markalarının karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede benzer olmadığını ileri sürerek, davalı …YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin “…” esas unsurlu markalarıyla benzer olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iptali istenen 2022-M-9 sayılı YİDK kararının davacının marka vekiline 18/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, HMK’nın 92/2 maddesi uyarınca bu tarihte başlayan iki aylık hak düşürücü sürenin 18/03/2022 tarihinde Cuma günü dolduğu, davanın iki aylık hak düşürücü süre dolduktan sonra, 21/03/2022 tarihinde Salı günü açıldığı, anılan sürenin HMK 114/(2) hükmünde ifadesini bulan, diğer kanunlarda yer alan SMK 172. maddesi ile 5000 sayılı Kanuna eklenen 15/C maddesi ile belirlenen dava şartı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın süresinde açılmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu 17.01.2022 tarihli 2022-M-9 sayılı YİDK kararının davacı şirket marka vekili olan …’ya elektronik ortamda tebliğ edildiğini, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “elektronik tebligat” hükümlerini düzenleyen 7/a maddesinin 28.02.2018 tarihli son haline göre; “Elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağını”, dolayısıyla 17.01.2022 tarihli 2022-M-9 sayılı YİDK’nın tebliğ tarihinin 18.01.2022 değil, bu tarihe 5 gün eklenmesi suretiyle bulunan 23.01.2022 tarihi olduğunu, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin E. 2021/14722 K. 2021/14804 T. 22.9.2021 kararının da bu yönde bulunduğunu, 6796 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun kabul tarihinin 22 Aralık 2016, R.G.’de ilân tarihinin 10 Ocak 2017 olduğunu, dolayısıyla anılan Kanunun 160. maddesinin 6. fıkrası hükmünün, temel Kanun olan Tebligat Kanunu’nun emredici hükümlerine ve Yargıtay’ın kararlarına aykırılık teşkil ettiğinden geçerli sayılmamasının gerektiğini
ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak, talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve 6769 sayılı SMK’nın 160/6. maddesinde açıkça “Bu Kanunun uygulanması kapsamında yapılacak tebligatlar, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/a maddesinde düzenlenen elektronik tebligata ilişkin usullere bağlı olmaksızın, tebligat yapılacak kişinin onayı alınmak şartıyla ve Kurum tarafından gerçek veya tüzel kişi için tahsis edilen elektronik posta kutusuna konulmak suretiyle elektronik ortamda tebliğ edilir. Bu şekilde yapılan tebligatlar, tebligat konusu belgenin posta kutusuna konulmasını müteakip muhatabın, posta kutusuna ilk giriş yaptığı tarihte ve her hâlde belgenin posta kutusuna konulduğu tarihi izleyen onuncu günün sonunda yapılmış sayılır.” hükmünün yer aldığı, bu maddeye dayalı olarak anılan Yasa kapsamındaki tebligatların, … tarafından oluşturulan ETEBS (Elektronik Tebligat Sistemi) Uygulaması üzerinden yapıldığı, bu durum karşısında 6769 sayılı SMK kapsamında yapılacak tebligatlarda, elektronik tebligat işlemlerinin PTT A.Ş. tarafından kurulan ve işletilen UETS (Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi) Uygulaması üzerinden yürütülmesini esas alan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi hükmünün somut uyuşmazlıkta uygulanması imkanının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/05/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.