Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/760 E. 2023/744 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/760 – 2023/744
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/760
KARAR NO : 2023/744
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2018/783 E. – 2020/765 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/11/2020 tarih ve 2018/783 Esas – 2020/765 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili tarafından “Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi” ile sigortalanan 1.850 kg soya yağı emtiasının, 31/12/2016 tarihinde davalıların sorumluluğunda iken vagonla taşınması esnasında hasarlandığını, yapılan incelemede, demir yolu ile sevk edilen soya yagı emtiasının vagona dolumu sırasında tankların birbirine çarpması suretiyle delinmesi neticesinde akarak zayi olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen hasar bedelinin dava dışı sigortalıya 15/02/2017 tarihinde ödendiğini, davalıların hasarın meydana gelmesinde taşıma işi ve haksız fiil faili olmalarından ötürü müvekkiline karşı müşterek ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını, davalılara hasarın ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak herhangi bir netice alınmadığını ileri sürerek, 7.631,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 10/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili, dava konusu emtiaların zayi olduğuna ilişkin hasar tutanağının kendilerine haber verilmeden düzenlendiğini ve tek yanlı yapılan hasar tespitine katılmadıklarını, ürünlerin kamyonlarla … Tren İstasyonuna taşındığını, bu aşamada kendilerine ait fork-lift ile … memurları ve gümrük gözetim memurları nezaretinde vagona yüklemesinin yapıldığını, vagon mühürlendikten sonra IBC tanklarından akma ve sızmanın ortaya çıkıtğını, yüklemenin gözetim memurlarının nezaretinde yapılması nedeni ile yükleme sırasında kolayca fark edileceğini, bu hasarın ilk yükleme yerinde fabrika sahasında araçlara yüklenirken olabileceğini, davacı sigortacının CMR hükümlerine atıf yaptığını, oysa taşımanın demir yolu ile yapılacağını, davacı sigortalı ile sigorta ettiren arasında hukuki ilişkinin incelenmesinde kendilerinin bir taraf olmadığını, taşımanın sorumluluğunu üstlenenin diğer davalı … olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …. AŞ. vekili, vagona yüklenen ürünlerin davacı ya da diğer davalı taşıyıcı tarafından yüklendiğini, bu durumda COTIF ve buna bağlı CIM hükümleri uyarınca sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı sigortacı ile dava dışı gönderici arasında nakliyat emtia sigorta poliçesi düzenlendiği, sigortalı göndericiye ait 1.850 kg soya yağının vagonda taşınması esnasında hasar gördüğü ve hasar bedelinin dava dışı sigortalıya 15/02/2017 tarihinde ödendiği, ödenen 7.631,00 TL’nin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin mevcut davanın açıldığı, davaya konu rizikonun sigorta teminatı dahilinde olduğu, davacı sigortanın 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca halefiyet hakkının doğduğu, dava konusu uyuşmazlığın, taşımanın demir yolu ile gerçekleşmesi nedeniyle COTIF ve buna bağlı CIM hükümlerine göre çözümlenmesinin gerektiği, anılan sözleşme hükümlerine göre davalılardan … …. AŞ’nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, diğer davalı Şirketin ise kendi denetimindeki forklift ile vagona yüklemeyi gerçekleştirmesi, işin yapılması esnasında gerekli özeni göstermemesi ve istiflemeyi doğru yapmaması nedeniyle kusurlu olduğu, bu nedenle doğan zarardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın … … A.Ş. yönünden reddine, diğer davalı Şirket yönünden davanın kabulü ile 7.631,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 15/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu hasarın davalıların sorumluluklarında iken meydana geldiğini, dolayısıyla davalıların hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bahse konu hasarın emtialar vagonlara yüklendikten sonra gerçekleştiğinin mahkemenin de kabulünde bulunduğunu, bu durumda yükleyici ve taşıyıcı firma ile birlikte …. AŞ’nin de meydana gelen hasardan müştereken sorumlu kabul edilmesi gerektiğini, davalıların üst ve alt taşıyıcı olarak sorumluluklarının bulunduğunu, emsal Yargıtay kararlarının da zararın oluşmasında nakliye firmasının alt taşıyıcı firma ile birlikte sorumluluğunun doğacağı yönünde olduğunu, mahkemece sundukları delillerin gerektiği gibi değerlendirmediğini, gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın eksik ve hatalı hüküm kurulduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın davalı …. AŞ yönünden de kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davaya konu uyuşmazlıkta müvekkilin kusurlu olduğu yönündeki mahkeme gerekçesinin, müvekkilinin bilgisi dışında ve yokluğunda sonradan sigorta eksperinin tutmuş olduğu, tüm sorumluluğu müvekkile yıkan 02.01.2017 tarihli hasar tespit tutanağına dayandığını, oysa bu tutanağın olayı aydınlatmaya, hasarın gerçek sorumlusunu ortaya çıkarmaya yönelik bir geçerliliğinin olmadığını, bu tutanağa göre soya yüklü 2 tanktaki hasarın sebebinin tankların birbirine çarparak hasar görmesi olduğunu, söz konusu tankların …’den kamyona yüklenerek 60 kilometre uzaklıktaki … … tren istasyonuna getirildiğini, bu aşamaya kadar müvekkilinin olayla hiçbir ilgisinin olmadığını, müvekkiline ait forkliftin … … tren istasyonunda devreye girdiğini ve tankları kamyondan alarak trene yüklediğini, soya yağının dökülmesine sebep olan hasarın müvekkili tarafından verildiğine dair hiçbir delilin olmadığını, soya tanklarının birbirine çarpmasının …’den …’ya gelirken yolda da gerçekleşmiş olabileceğini, yine tankların …’da trene yüklendikten sonra yolda giderken de hasarın meydana gelmesi ihtimalinin bulunduğunu, şayet davaya konu zarar, müvekkilinin forklifti ile yükleme yapılırken meydana gelmiş olsaydı bu durumun tren istasyonunda bulunan … resmi görevlileri tarafından mutlaka görülmesi gerektiğini, zira yükleme anında hazır bulunan memurların işlerinin, yüklenen malda hasar olup olmadığının tespiti ve denetimi olduğunu, oysa somut olayda bu sırada herhangi bir hasar tespiti yapılmadığını, müvekkiline ait forklift ile taşıma sırasında hasar verilmiş olsaydı forkliftin uzun ince dişlerinin izlerinin tenekeler üzerinde olması gerektiğini, ancak bu yönde bir tespitin de bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu hasarın, davalı ….Şti. tarafından gerçekleştirilen yükleme sırasında sigortalı emtianın bulunduğu tankların birbirine çarpması nedeniyle oluştuğu, her ne kadar anılan davalı tarafça söz konusu hasarın daha önce meydana gelmiş olabileceği savunulmuş ise de böyle bir durumda tanklardaki sızıntı veya akıntının yükleme sırasında görülmesinin gerektiği, oysa yüklemeyi yapan davalı Şirketin böyle bir tespitinin olmadığı, dolayısıyla söz konusu savunmanın yerinde görülmediği, sigortalı emtianın gönderici tarafından yüklenmesi sırasında davaya konu hasarın meydana gelmesi nedeniyle demir yolu taşıyıcısı olan davalı …. AŞ’nin zarardan sorumlu olmadığı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1- Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 521,27 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 131,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 390,27 TL bakiye harcın davalı … Şirketinden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.