Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/620 E. 2023/784 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/620 – 2023/784
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/620
KARAR NO : 2023/784
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2020
NUMARASI : 2020/237 E. – 2020/664 K.

TEMLİK EDEN DAVACI :
TEMLİK ALAN DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/12/2020 tarih ve 2020/237 E. – 2020/664 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, 28.09.2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile Sandıklı İlçesinden Afyonkarahisar İli istikametin doğru seyir halinde iken, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı ölümlü-yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili …’nin kaza anında … plaka sayılı yolcu otobüsünde kusursuz yolcu olarak bulunduğunu, olayla ilgili olarak Sandıklı C.Başsavcılığı 2015/1535 sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, kaza sırasında kolunda meydana gelen sinir lezyonu nedeniyle hareket kabiliyetini önemli ölçüde yitiren müvekkilinin hali hazırda kolunu hareket ettiremediğini, çoğu işini yaparken başkasının yardımına ihtiyaç duyduğunu, kaza sonrası vücut bütünlüğü zarar gören müvekkilinin artık eski sağlığına kavuşması gibi bir ihtimal söz konusu olmadığını, kaza tarihinde öğrenci olan müvekkilinin, kazadan önce yaşama umutlu tutunan, çalışkan, mutlu bir insan iken bugün desteğe ve bakıma muhtaç hale düştüğünü, kazaya neden olan … plaka sayılı otobüsün Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile … Sigorta AŞ tarafından sigorta edildiğini, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19/3 maddesine göre; meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır şeklinde düzenlendiğini, bu sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayollar Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk (trafik) sigortasına müracaat edildiğini, bu sebeple kaza neticesinde yaralanan müvekkilinin maddi zararından zorunlu taşımacılık sigortacısı olarak … Sigorta AŞ.nin öncelikle sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla 14.10.2015 tarihli trafik kazasında yaralanan müvekkili için şimdilikt 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisizlikten ve görevsizlikten reddi gerektiğini, Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili yönetmeliklerine göre taşıma … plakalı aracın Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilen taşıt kartı ve yetki belgesinin ibrazı ile davacının yolcu olarak bulunduğu seyahatin kanun ve poliçe kapsamına girip girmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe sebebiyle değil haksız fiill sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, bu sebeple davacı taraf ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebiliceğini, davanın açılmasına müvekkili şirketin sebebiyet vermediğini ücreti vekalet ve mahkeme masraflarından da sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 28.09.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine poliçesiyle sigortalı aracın kusuru ile meydan gelen kaza neticesinden davacının yaralandığı, vücut genel çalışma gücünün %3,3’ünü kaybettiği, 6 ay iş ve gücünden geri kaldığı, bu itibarla davacının kalıcı ve geçici iş gücü zararırını karşı tarafın kusuru oranında talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne, 43.990,58 TL geçici ve sürekli iş gücü kaybından doğan tazminatın dava tarihi olan 04/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme tarafından hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, mahkeme kararının yasa ve usule aykırı bulunduğunu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın doğru olmadığını, bilirkişi raporunun trafik sigortası yeni genel şartlarına aykırı bulunduğunu, dosyaya sunulan maluliyet raporunun kabul edilemeyeceğini, dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na gönderilerek sürekli özürlülük ölçütünün nazara alınarak sakatlık oranın tespit edilmesi gerektiğini, tedavi giderleri hakkında açılmış olan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda hesaplanan tedavi, geçici iş göremezlik ve bakım gideri taleplerinin trafik sigortası genel şartları gereği teminatı dışı bulunduğunu, tedavi giderleri nedeniyle tüm sorumluluğun SGK’ da olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı sigorta şirketine dosya kapsamında sigortalı olduğu anlaşılan aracın kusuru ile meydan gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, yine dosya kapsamında alınan rapora göre vücut genel çalışma gücünün %3,3’ünü kaybettiği, ayrıca 6 ay iş ve gücünden geri kaldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.004,99-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 752,00-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.252,99‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/06/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.