Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/598 E. 2023/694 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/598
KARAR NO : 2023/694
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
NUMARASI : 2018/136 E. – 2019/43 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ
DAVALI
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Dairemizce verilen 19/03/2021 tarih, 2019/1127 Esas – 2021/377 Karar sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/12/2022 tarih, 2021/5321 Esas – 2022/9372 Karar sayılı kararı ile bozulmuş olmakla, dosya okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2000/04524, 2007/32835, 2013/32392, 2013/29479, 2013/29468, 2013/ 60855 sayılı “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin ise bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, 2016/105841 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığı, sonrasında ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin 1961 yılından bu yana özellikle bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler vs. ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin “…” markasının … nezdinde tanınmış marka olduğunu, “…” ibaresini ilk olarak 2000 yılında tescil ettirdiğini ve yatırımlar yaparak markalarını arttırdığını, “…” ibaresinin ayırt ediciliği düşük bir ibare olmadığını, müvekkilinin markaları ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, dava konusu başvuruda farklı olarak yer alan unsurların ayırt ediciliklerinin olmadığını, davalı ile müvekkili arasında iktisadi bağ kurulma ihtimali ve ortalama tüketici kriterinin davalı … tarafından dikkate alınmadığını, davalı başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-1266 sayılı kararının iptaline, başvurunun tescili halinde markanın, 29. ve 30. sınıfın tamamı ile 35. sınıfın 29. ve 30. sınıflar ile ilgili alt sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket, itiraza konu “…” ibareli markalarla “…” ibareli başvuruları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve karıştırma ihtimali olmadığını, “…” ibaresinin markada esas unsur olduğunu, “…” ibaresinin ise yardımcı unsur olarak kullanıldığını, markalarının parçalara ayrılamayacağını, “…” ibaresinin herkes tarafından kullanılan, ayırt ediciliği düşük, genel bir ibare olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı, davacının 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davacının “…” ibareli markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, “…” markasının zayıf marka statüsünde olduğu ve ilgili markanın yanına eklenen ekler ile herkesin kullanımına açık bulunduğu iddiasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkil Şirketin “…” ibareli markalarının yoğun kullanım sonucu yüksek ayırt edicilik kazandıklarını, bu yöndeki yerel mahkeme kararlarının yüksek mahkeme incelemesinden geçtiğini ve onandığını, yine müvekkili Şirket markalarının tek bir heceden oluşması sebebiyle zayıf marka statüsünde olduğu yönündeki iddiaların da yerinde bulunmadığını, yüksek mahkemenin denetiminden geçen pek çok kararda “…” markasının mevcut anlamlarının kabul edildiğini ve iltibas incelemesi gerçekleştirilerek çeşitli markalar ile müvekkil Şirketin “…” markaları arasında iltibas bulunduğuna dair hüküm kurulduğunu, müvekkil Şirketin “…” markasının halihazırda tescilli olması sebebiyle kanunun kendisine tanıdığı korumadan yaralanacağını, markalar arasındaki benzerlik incelemesinin farklılıklardan ziyade benzerliklere odaklanılarak gerçekleştirileceğini, ortalama gıda tüketicilerinin tercih haklarını çok kısa bir süre içerisinde kullandıklarını, ayrıca ortalama gıda tüketicilerinin çok büyük bir kısmını çocukların oluşturduğunu, bu hususların iltibas ihtimalini arttırdığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, markaların görsel benzeliğine ilişkin değerlendirme yapılmış ise de bilirkişi heyetinde tasarım konusunda ihtisas sahibi herhangi bir kişinin mevcut olmadığını, dava konusu başvuru ile müvekkilinin “…” ibareleri markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğunu, ortalama tüketicinin davalı Şirket ile müvekkil şirketin idari/ ekonomik bir bağlantı içerisinde olduğu yanılgısına düşebileceklerini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 19/03/2021 tarih, 2019/1127 Esas – 2021/377 sayılı kararıyla, başvuru konusu ibarenin “…” ibareli olup, başvuruda “…” ibaresi ayrı olarak yazıldığından, başvurunun asli unsurlarından birinin de “…” ibaresi bulunduğu, davacının itirazına mesnet markaların asli unsuru da aynı kelimeden oluştuğundan, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca benzerlik ve karıştırma tehlikesinin olduğu, emtia benzerliğinin de kısmen gerçekleştiği, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğu iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NİN 22/12/2022 TARİH VE 2021/5321 ESAS, 2022/9372 KARAR SAYILI KARARININ ÖZETİ: Dairemiz kararının, davalı… vekilince temyizi üzerine, anılan Yargıtay ilamı ile özetle, davacının itiraza mesnet “…”, “…”, “…”, … …”, “… …”, “… …” markaları ile davalının “… + şekil” ibareli başvuru markasının bütünsel olarak karşılaştırılması gerekmekte olup, fonetik ve görsel olarak bir bütün halinde değerlendirildiğinde, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemiz kararının davalı Kurum yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da açıklandığı üzere, başvuru konusu “…+şekil” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, fonetik ve görsel olarak bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılması ihtimali bulunmadığından, dava konusu YİDK kararı yerindedir. Bu nedenle YİDK kararının iptaline yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında karıştırılma tehlikesi yok ise de Dairemizce dava konusu markanın kısmen hükümsüzlüğüne dair verilen önceki karar, davalı Şirket tarafından temyiz edilmediğinden ve hükümsüzlük davasının tarafı olmayan davalı Kurumun temyiz istemi üzerine verilen Yargıtay bozma kararı, hükümsüzlük davasına sirayet etmeyeceğinden, hükümsüzlük davasında verilen karar yönünden davacı yararına oluşan usulü müktesep hak gözetilerek, Dairemizin önceki kararı doğrultusunda hükümsüzlük davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-YİDK kararının iptaline yönelik DAVANIN REDDİNE,
2-Marka hükümsüzlüğüne yönelik DAVANIN KABULÜ ile davalı Şirket adına tescilli 2016/105841 sayılı “…+şekil” ibareli markanın 29.sınıfta yer alan “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” ve 30. sınıfta yer alan “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez.” malları ile 35.sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile kalan 148,50 TL bakiye harcın davalı …. Şti.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-YİDK karar iptaline yönelik talep yönünden, davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
5-Marka hükümsüzlüğü talebi yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve Dairemizce daha önce kurulan hüküm bozma kararı kapsamı dışında kaldığından, Dairemizin önceki kararı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 346,20-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 278,8‬0-TL tebligat ve posta gideri, 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 2.546,3‬0-TL yargılama giderinin takdiren 1/2’sinin marka hükümsüzlüğü davası yönünden yapıldığının kabul edilerek bu orana tekabül eden 1.273,15‬-TL’ye, 35,90-TL peşin harç ile 35,90-TL başvurma harcı eklenerek oluşan toplam 1.344,95‬-TL’nin davalı …. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın YİDK kararının iptali davsı yönünden yapıldığının kabulü ile davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 100,00-TL tebligat ve posta masrafı, 292,10-TL temyiz kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 392,1‬0-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip resen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına,
Dair, duruşmaya katılan davacı vekili, davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafın yokluğunda, yapılan açık yargılama sonucunda 24/05/2023 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip