Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/523 E. 2023/410 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/523
KARAR NO : 2023/410
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2023
NUMARASI : 2023/95 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYENLER :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF : … -(TC: …)
VEKİLİ :
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/01/2023 tarih ve 2023/95 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyenler vekili, müvekkili …’ın diğer müvekkili Şirketi tek başına kurduğunu ve işlettiğini, karşı taraf ile müvekkili Şirketin sadece sosyal medya hesaplarını ve reklam faaliyetlerini yürütmesi için anlaşma sağlandığını, ancak sonrasında taraflar arasında anlaşmazlık çıkması üzerine karşı tarafça müvekkili Şirketin sosyal medya hesaplarının şifrelerinin değiştirildiğini, müvekkili Şirketin işgal edildiğini, bu nedenle müvekkili Şirketin adresini değiştirdiğini değiştirerek yeni adresinde faaliyeti gösterdiğini, karşı tarafça müvekkillerine ait “…” ibaresini haksız olarak kullandığını, anılan ibarenin marka olarak tescili için yaptıkları başvuruları sonuçlanmadığından davada haksız rekabet hükümlerine dayandıklarını, karşı tarafça, müvekkili Şirkete ait sosyal medya hesaplarının hala iade edilmediğini, “…” adıyla şirket ve marka sahibiymiş gibi reklam yapılmaya, ürün satılmaya devam edildiğini, karşı tarafın müvekkilini müşterilerine kötülediğini, müşterilerini yanılttığını, karşı tarafın müvekkili Şirketin eski adresinde müvekkiline ait işletme adı ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin adına alınan sertifikaların da halen eski adresinde bulunduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti, men’i ref’i ve maddi tazminat istemli davada karşı tarafça müvekkiline ait tabelaların, totemlerin, sertifikaların ve “…” adına açılmış sitelerin kullanılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde bulunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Mahkemece, HMK’nın 389. maddesi uyarıca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyenler vekili, karşı tarafın haksız olarak, müvekkilinin unvan ve markasını haksız yer kullanmaya, müvekkili Şirket adına satış yapmaya, müvekkili Şirketin sosyal medya hesaplarının kullanmaya devam ettiğini, bu durumun müvekkilini zarara uğrattığını, yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, dava dosyasına sundukları delillerden karşı tarafın müvekkilinin eski adresinde kendi işletmesiymiş gibi “…” adıyla faaliyet gösterdiğinin açık olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep ihtiyati tebdir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, aynı Kanun’un 390/3. maddesi uyarınca ise ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için mutlak bir ispata ihtiyaç olmayıp davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesinin yeterli bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nın 61. maddesi uyarınca haksız rekabet halinde dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkemece, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebileceği, haksız rekabet halinde de ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için ihtiyati tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin gerektiği, somut olayda haksız rekabetin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaklaşık ispatın sağlanmadığı, koşullarının oluşması halinde yargılamanın her aşamasında ihtiyati tedbir talep edilmesinin tabii olduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyenlerden alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyenler tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/03/2023 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip