Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/508 E. 2023/306 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/508 – 2023/306
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/508
KARAR NO : 2023/306
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2022
NUMARASI : 2021/625 E. – 2022/1092 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/11/2022 tarih ve 2021/625 E. – 2022/1092 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalı firmanın mahkemenin 2019/407 Esas, 2021/573 Karar sayılı dosyası üzerinden tasdikine karar verilen konkordato projesinde, alacak kaydı yaptırılmak istenen 283.603,23 TL alacağın 96.077,87 TL’lik kısmının kabul edilerek, 187.525,36 TL’lik kısmına itiraz edildiğini, dolayısıyla çekişmeli 187.525,36 TL alacağın, tasdik kararı verilen konkordato projesinde yer almadığını ileri sürerek, çekişmeli 187.525,36 TL alacağın da projede kabul edilen kısımı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemenin 2019/407 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu şirketin konkordato talebinde bulunduğu, borçlu firma hakkında 05.08.2019 tarihinde üç ay geçici mühlet kararının, 25.10.2019 tarihinde ise bir yıl kesin mühlet kararının verildiği, akabinde kesin mühlet süresinin 20.01.2021 tarihinde 6 ay daha uzatıldığı ve 14.07.2021 tarihinde de konkordato projesinin tasdikine, tasdik edilen proje gereği alacakların tasdik tarihinden itibaren 12 ay ödemesiz, izleyen yıllarda aylık dönemlerde 30.07.2022 tarihinde ilk taksit ödenmek suretiyle 36 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği, bu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 24/11/2021 tarihli ve 2021/1746 Esas, 2021/1769 Karar sayılı ilamı ile bir kısım müdahil vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile kaldırılmasına, esas hakkında yeniden karar verilmesine, davacının konkordato tasdik talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 05/10/2022 tarihli ve 2022/872 Esas, 2022/4531 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin temyiz talebinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince verilen hükmün onanmasına karar verildiği, bu durumda konkordato kararı sonrasında İİK’nun 308/b maddesine göre açılan çekişmeli alacağa yönelik işbu davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının alacağını konu ettiği icra takibinin, müvekkilinin itirazı neticesinde durmuş durumdayken, konkordato süreci ile söz konusu alacağın konkordato sürecine dahil olduğunu, ancak alacağın bir kısmının müvekkili tarafından kabul edilmişken, diğer kısmının çekişmeli hale geldiğini, dolayısıyla müvekkili şirket hakkında verilen konkordato kararının kaldırılmış olmasının, taraflar arasındaki alacağın çekişmeli olduğu gerçeğini değiştirmediğini, mahkemece verilen kararla huzurdaki davada hangi tarafın haklı/haksız olduğu yönünde bir karar verilmediğini, gerçekte icra takibiyle talep edilen veya konkordato dosyasına bildirilen ve çekişmeli hale gelen alacağın, gerçekten var olup olmadığı veya var ise talep edilen miktarda olup olmadığı hususunun çözüme kavuşmadığını, dosyada mevcut bilirkişi raporunun da müvekkili şirketin lehine olduğunu, mahkemece her ne kadar konkordato süreci sonra erse de yargılamaya devam edilerek, çekişmeli alacağın hakikatte mevcut olup olmadığının karara bağlamasının gerektiğini, ayrıca müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğu hususunun bilirkişi raporu ile de sabit olmuşken, gerekçeli kararda “…bununla birlikte davacının dosyadaki mevcut bilirkişi raporlarına göre davanın açıldığı tarihindeki haklılığı gözetilerek…” değerlendirmesi ile müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti ödenmesi yönünde verilen ilk derece mahkemesi kararının da hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, taraflar arasında 07.03.2019 tarihli bir taşıma sözleşmesinin imzalandığı, davalının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/417 E sayılı dosyası üzerinden 31.07.2019 tarihinde konkordato talebinde bulunduğu, davacının da bu sözleşmeden kaynaklanan 283.603,23 TL alacağını konkordato projesine kaydettirmek istediği, anılan Mahkemenin 14.07.2021 tarih ve 2021/573 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda tasdikine karar verilen konkordato projesinde, alacak kaydı yaptırılmak istenen 283.603,23 TL alacağın 96.077,87 TL’lik kısmının kabul edilerek, 187.525,36 TL’lik kısmının itiraza uğradığı, dolayısıyla çekişmeli 187.525,36 TL alacağın, tasdik kararı verilen konkordato projesinde yer almadığı, 17.08.2021 tarihinde açılan işbu davada da çekişmeli 187.525,36 TL alacak kısımı ile birlikte kabul edilen 96.077,87 TL’nin de davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, bu sırada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 24.11.2021 tarih ve 2021/1746 E.- 1769 K. sayılı kararı ile konkordato tasdik talebinin reddine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 05.10.2022 tarih ve 2022/872 E.- 4531 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada da mahkemece, konkordato tasdik kararına yönelik kanun yolları sürecinin tamamlanması beklenmiş, konkordato talebinin reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine, davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Konkordato kesin mühleti içinde komiserlece alacaklılar, alacaklarını yazdırmak üzere davet edilir (İİK’nın 299.m.). Bu süreç tamamlandığında, anılan alacaklar hakkında borçlunun beyanı alınır (İİK’nın 300.m.). Borçlu alacağın tamamını kabul edebileceği gibi bir kısmını da kabul edebilir. Alacakların bu şekilde yazdırılması, sadece konkordato görüşmelerinde dikkate alınacak kişi sayısının ve alacak tutarının belirlenmesi açısından önem taşır. Alacaklının alacağını bu aşamada hiç yazdırmamış olması, bu alacağın konkordato kapsamında dikkate alınmayacağı anlamına gelmez. Çünkü konkordato kural olarak, mühletin verilmesinden önceki bütün borçlar için zorunludur (İİK’nın 308/c-II).
Somut uyuşmazlıkta ise alacağı kısmen inkar edilen davacı alacaklının açtığı eldeki dava, bir tahsil davasıdır. Bu davanın sonucunda mahkeme, alacağın tamamı hakkında bir değerlendirme yapacaktır. Zira İİK’nın 308/h maddesine göre konkordato tasdik projesinin iptal edilmesi, davacının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağının konusuz kalması sonucunu doğurmaz.
O halde somut uyuşmazlıkta da mahkemece davaya devam edilerek, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile taraf delillerinin incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir.
Bu durum karşısında mahkemece, anılan hususların gözden kaçırılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, Dairemizce davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/11/2022 gün ve 2021/625 E. – 2022/1092 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 13/03/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.