Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/494 E. 2023/317 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/494
KARAR NO : 2023/317
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2023
NUMARASI : 2023/7 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN : … – -…
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/01/2023 tarih ve 2023/7 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili adına tescilli “…” ve “…” ibareli markaların bulunduğunu, … sayılı markanın kötü niyetli olarak tescil edildiğini, bu markanın fiilen de “…” şeklinde kullanıldığını, karşı tarafa ait web sitesinde de yine “…” şeklinde yer aldığını, “…” ibaresiyle internet ortamında reklamlar verildiğini ileri sürerek açtığı marka hükümsüzlüğü, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemli davada, davalının markasının kullanılmasının önlenmesi, karşı tarafa ait … adresli web sitelerine Türkiye’den erişimin engellenmesi ve markanın üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması, taraf değişikliğinin yargılamanın uzamasına sebep olacağı, markanın kullanımının önlenmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gereği de gözetilerek üçüncü kişilere devrin önlenmesine yönelik tedbir isteminin kabulüne karar verilmesinin yerinde olacağı, ihtiyati tedbir isteyenin markanın kullanımının önlenmesi ve dava dilekçesinde belirtilen internet sitelerine erişimin engellenmesine yönelik talepleri bakımından dava dilekçesi ve ekinde sunulan doküman birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne, karşı taraf şirkete ait … tescil numaralı ”…” markasının nihai kararın kesinleşmesine kadar HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca 3. kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, karşı taraf şirkete ait … tescil numaralı ”…” markasının kullanılmasının önlenmesine ve dava dilekçesinde belirtilen internet sitelerine erişimin engellenmesine yönelik sair ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı tarafın “…” ibaresini tescil ettirdiğini beyan etse de kasten ve tüketiciyi yanıltmak için internet ortamında markasını tescil ettirdiği şekliyle değil müvekkil firmanın “… …” markasına benzer olması ve bu suretle tüketiciyi yanıltması için özellikle “…” ibaresini kullandığını, karşı tarafın internet ortamında “…” markasıyla hizmet sunduğunu, ancak “…” markasının karşı tarafa ait olmayıp müvekkili adına tescilli bulunduğunu, markanın tescilli olması markanın korunması anlamına geldiğini, bire bir “…” ibaresiyle markanın hizmete sunulmasının marka hakkının ihlali olduğunu, bu ihlal karşısında tedbir hükümlerinin uygulanmamasının, marka edinme amacını ortadan kaldırdığını ve bu hak ihlalinin aynı zamanda anayasaya da aykırı bulunduğunu, halihazırda zaten tarafların kullandığı markaların tescilli olup kullanılan internet sitelerine de ulaşılabilir durumda bulunulduğunu, tescilli olan bir markanın karşı tarafça haksız olarak internet sitelerinde kullanılmasının, müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarını ihlal ettiğini, bu ihlalin gerçekleştiği sitelerin linklerinin dava dilekçesinde bildirildiğini, bu sitelerde hala müvekkili adına tescilli markanın kullanıldığını, yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin gerektiği, somut olayda mevcut delil durumu itibariyle iddianın yaklaşık olarak ispat edilemediği, diğer bir deyişle dava dilekçesinde belirtilen internet ortamındaki kullanımların, kim tarafından gerçekleştirildiği, tedbir isteyen tarafa ait tescilli markaya tecavüz teşkil edip etmediği gibi hususlarda bir delilin bulunmadığı, koşulların oluşması halinde her zaman ihtiyati tedbir istenebileceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ihtiyati tedbir isteyen tarafından istinaf başvurusu sırasında yatırıldığı anlaşıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 13/03/2023 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip