Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/388 E. 2023/357 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/388 – 2023/357
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/388
KARAR NO : 2023/357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI : 2020/397 E. – 2021/757 K.

DAVACI
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/11/2021 tarih ve 2020/397 Esas – 2021/757 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Anonim Şirketi vekili ile davalı … mirasçısı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dışı …’ye ait ve müvekkiline taşıma rizikolarına karşı sigortalı bulunan biçerdöverin, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile … ilçesine taşınırken, 13/10/2011 tarihinde kamyonun tünel yüksekliğini dikkate almadan ilerlemesi sonucu köprüye çarptığını ve hasar gördüğünü, 30.342,00 TL hasar bedelinin 19/12/2011 tarihinde sigortalıya ödendiğini, hasar bedelinin rücuen tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin, davalıların haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili firma çalışanı…’ın Çorum iline mal götürdükten sonra dönüşünde müvekkilinin bilgisi dışında…isimli ambar ile anlaşarak 12/10/2011 tarihinde dava konusu biçerdöveri sağlam olarak teslim aldığını, yola çıkarken müvekkiline ait 12/10/2011 tarihli taşıma irsaliyesini tanzim ettiğini, 12/10/2011 tarihinde saat 23:45 sularında hasarın meydana geldiğini, sürücünün kazayı biçerdöver sahipleri … ve …’ye bildirdiğini, sabah erkenden 13/10/2011 tarihinde davaya dayanak taşıma sigortasının düzenlendiğini, davacının gerekli incelemeyi yapmadan hasarı ödediğini, dolayısıyla davacının rücu hakkının bulunmadığını, müvekkilinin bu olay ilgili suç duyurusunda bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 13/10/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına 19/12/2011 tarihinde 30.342,00 TL ödeme yaptığı, meydana gelen kazada davalıya ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu bulunduğu, yapılan ödemenin tamamının dava dışı aracın sigortasından karşılandığı, davacının ödediği hasar bedelini ödeme tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalı taraflara rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıların Ankara 27. İcra Müd.’nün 2012/4650 esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 31.964,88 TL asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden devamına, davacı asıl alacağına takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Şirket vekili, riziko gerçekleştikten sonra yapılmış bulunan nakliyat emtia sigorta sözleşmesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu, asıl sözleşme geçersiz ise bunun eki olan sigorta şirketi ile sigorta lehtarı arasında yapılmış bulunan alacağın ve dava hakkının devrine ilişkin ibranamenin de geçersiz olacağını, zira ibranamenin bağımsız bir sözleşme olmayıp, nakliyat emtia sigorta sözleşmesinin eki niteliğinde bir sözleşme olduğunu, nakliyat emtia sigorta sözleşmesi olmadan sigorta şirketi ile sigortalı arasında bu sözleşmenin düzenlenmesinin mümkün olmadığını, aynı nedenle bu sözleşmenin TBK’nın 27/2. maddesi kapsamında da kabul edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin, araç sürücüsü olan murisinin mirasını reddettiğini, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın reddinin gerektiğini, mazeretlerinin dikkate alınmamasının adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde bulunduğunu, riziko gerçekleştikten sonra yapılmış bulunan sigorta sözleşmesinin kanuna aykırı olduğunu, asıl sözleşme geçersiz ise buna istinaden yapılan alacağın ve dava hakkının devrine ilişkin ibraname ve sözleşmenin de geçersiz bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı tazminatın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, heyetinin teşekkülüne ve bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının da yerinde bulunmadığı, her ne kadar davaya dayanak sigorta poliçesi rizikonun gerçekleşmesinden sonra tanzim edilmiş ise de dosyaya sunulan ve imzası inkar edilmeyen 15.12.2011 tarihli “Makbuz ve İbraname” başlıklı belge ile dava dışı sigortalı …’nin yapılan ödeme miktarında alacağını davacı sigorta şirketine temlik ettiği, dolayısıyla davacının dava dışı …’den dava hakkını temlik aldığı ve somut uyuşmazlıkta da aktif dava ehliyetinin bulunduğu, davalı Şirketin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla, davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine gelince; TMK’nın 611. maddesi “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.
” hükmünü havidir. Somut olayda da dava sırasında vefat eden davalı …’ın mirasçılarından …, Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.06.2021 tarih ve 2021/605-729 E.K. sayılı kararı ile mirası reddetmiştir. Bu durumda, mirası reddeden mirasçı … hakkındaki davanın pasif husumet nedeni ile reddi gerekirken bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca mirasçı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … mirasçısı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/11/2021 gün ve 2020/397 Esas-2021/757 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı … mirasçısı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
4-Diğer davalılar yönünden açılan davanın KABULÜ ile davalı … Anonim Şirketi ile davalı … mirasçıları …’ın Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2012/4650 esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, takibin 31.964,88 TL asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA,
5-Davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmasına,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.183,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 314,90 TL’nin mahsubu ile kalan 1.868,62‬ TL bakiye harcın davalı … Anonim Şirketi ile davalı … mirasçıları …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … Anonim Şirketi ile davalı … mirasçıları …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … mirasçısı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak mirasçı …’a verilmesine,
9-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.600,00 TL bilirkişi masrafı ile 679,20 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.329,20 TL yargılama giderine 21,15 TL başvurma harcı, 314,90 TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.665,25‬ TL yargılama giderinin davalı … Anonim Şirketi ile davalı … mirasçıları …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … Anonim Şirketi tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … mirasçısı … tarafından ilk derece mahkemesinde herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),

13-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.183,52 TL nispi istinaf ve karar harcından davalı … Anonim Şirketi tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 546,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 1.637,52‬ TL bakiye harcın davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
14-İstinaf aşamasında davalı … Anonim Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
15-Davalı … mirasçısı … vekilinin istinaf başvurusu kabul edildiğinden istinaf aşamasında yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının anılan mirasçıya iadesine,
16-İstinaf aşamasında davalı … mirasçısı … tarafından 154,00 TL posta ücreti, 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 374,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak mirasçı …’a verilmesine,
17-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
18-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/03/2023 tarihinde HMK 332/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.