Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/300 E. 2023/160 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/300 – 2023/160
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/300
KARAR NO : 2023/160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2023
NUMARASI : 2022/123 E.

İHTİYATİ TEDBİRE
İTİRAZ EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbire itiraz

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/12/2022 tarih ve 2022/123 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davalının gerçekleştirmekte olduğu marka hakkı ihlallerinin halen devam ettiğini ve davalının haksızca elde ettiği gelirlerin arttığını, davalının kendi ürünlerinde, internet sitesinde, sosyal medya hesaplarında, online alışveriş sitelerinde yapacağı gizleme/silme/değiştirme eylemleri ile önemli miktarda delil kaybına yol açılmasının mümkün olduğunu, bu nedenlerle, SMK madde 159 uyarınca “hükmün etkinliğini temin etmek için” ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bu kapsamda tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını, söz konusu ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara el konulmasını, ayrıca, sanal ortamda da davalının marka ihlalleri devam ettiğini, bu bağlamda davalıya ait internet sitesine, sosyal medya hesabına ve sanal alışveriş sitelerindeki ürünlerine mahkeme kararı doğrultusunda ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 26/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının 6100 sayılı HMK m. 393/1 hükmü uyarınca 16/06/2022 tarihinde ortadan kalkmış olduğu, davacı vekilinin 13/10/2022 tarihli talep dilekçesinin yeni bir ihtiyati tedbir istemi niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesi ekinde yer alan Ankara 35. Noterliğinin 23/02/2022 tarih,… ve 22/02/2022 tarih … nolu e-tespit tutanaklarına göre; davalıya ait internet sitesinde “…” ibaresinin, ayakkabı ürünlerinin üzerinde ve bunların satışı hizmetlerine ilişkin olarak markasal olarak kullanıldığı, yine 13/10/2022 tarihli dilekçe ekinde yer alan görsellerde de, instagram ve … isimli sosyal medya ortamlarında da “…” ibaresinin ayakkabı ürünlerinin tanıtımı bakımından ticari etki doğuracak şekilde ve markasal olarak kullanıldığı, davacıya ait “…” esas unsurlu ayak giysileri emtiası bakımından tescilli önceki tarihli markaları bulunduğu, davacıya ait “…” markaları ile davalı yanın “…” ibareli markasal kullanımları arasında ortalama tüketici nezdinde iltibas tehlikesi teşkil edecek derecede benzerlik bulunduğu anlaşıldığından, mevcut delil durumuna göre, davalının “…” ibaresini markasal olarak ayakkabı ürünlerinin ticaretinde fiziki ve sanal ortamlarda kullanması eylemlerinin ihtiyati tedbir hükmü olarak durdurulmasına, davalıya ait ve üzerinde “…” ibaresi bulunan ayakkabı ürünlerine ve “…” ibaresinin üretiminde kullanılan vasıtalara el konmasına, el konan ürünlerin yed-i emin sıfatıyla davalı tarafından saklanmasına, “https://www…..com.tr/” ibareli internet sitesi, “…” kullanıcı adlı instagram hesabı ve “https://www……..” ibareli internet sitesinde yer alan “…” ibareli ayakkabı ürünlerinin tanıtımına ilişkin markasal kullanımların durdurulmasına, davacı yanın 31/05/2022 tarihinde 50.000,00 TL teminatı mahkeme veznesine yatırdığı anlaşıldığından davacı yandan ayrıca teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi ile dava sonunda verilmesini istediği kararın ihtiyati tedbir kararı olarak verilmesini talep ettiğini, yargılama sonunda elde edilebilecek sonucu peşinen sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözen nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği açık iken, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı bulunduğunu, dosya üzerinde daha dava türü belli olmadan, tüm deliller toplanılmadan, dosyada dilekçesi teatisi tamamlanmamasına rağmen sırf davacı tarafın beyanları dikkate alınarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, teminat miktarının en yüksek hadden karar verilmesinin talep edildiğini ama mahkemece düşük hadden teminat kararı verildiğini, müvekkili firmanın bu ismi kullanmaktaki amacının üretimini gerçekleştirdiği, ham maddenin ismi olmasından kaynaklandığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda bu şartların gerçekleştiği anlaşılmakla, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalıdan alınması gereken harç, istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/02/2023 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.