Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/283 E. 2023/471 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/283
KARAR NO : 2023/471
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2022
NUMARASI : 2022/117 E. – 2022/411 K.

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan
Haklara Tecavüzün Ref’i, Maddi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/12/2022 tarih ve 2022/117 E. – 2022/411 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı, taraflar arasında 22/06/2015 tarihinde imzalanan sözleşmeler ile “…'” adlı kitaplarının basım ve yayın haklarını 2 yıl ile sınırlı olmak üzere 22/06/2017 tarihine kadar davalı Şirkete devrettiğini, 5846 sayılı FSEK uyarınca 22/06/2017 tarihinden itibaren bütün hakları tarafına geçen 10 adet kitabın davalı şirketçe basımı, çoğaltılması ve pazarlanmasının devam etmesinin , ayrıca belirtilen kitaplardan en çok satılan 5 tanesinde yazar olarak başka kişilerin belirtilmesinin, “…” adlı kitabın kapağındaki ” …” ibaresinin muvafakatı olmadan çıkarılmasının eser sahipliğinden kaynaklanan maddi ve manevi haklarını ihlal ettiğini, yine
“…” adlı kitaplarının basım ve yayın haklarının 28/07/2017 tarihinde imzalanan sözleşme ile 2 yıl ile sınırlı olmak üzere davalı şirkete devrettiğini, anılan kitaplar için düzenlenen bandrol talep formu ve taahhütnamelerde eser sahibi olarak başka kişilerin belirtildiğini, ayrıca izni olmadığı halde anılan kitapların dağıtım hakkının yine davalı şirketin sahibi olduğu dava dışı şirkete devredildiğini ,davalının bu eylemlerinin eser sahipliğinden kaynaklanan maddi ve manevi hakların ihlal edildiğini ileri sürerek, davalı Şirkette bulunan 21 adet kitabın toplatılmasını, imhasını, FSEK’in 68. maddesi uyarınca şimdilik 1,050.-TL maddi tazminatın ve FSEK 70. maddesi uyarınca ileride değeri belirlenmek üzere manevi tazminatın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait dava konusu kitapların, sözleşmelerde belirtilen süre ve baskı sayıları dikkate alınarak herhangi bir ihlal söz konusu olmadan basılıp, dağıtıldığını ve satışının yapıldığını, …’in müvekkili şirketin çalışanı olduğunu, bazı kitaplarda editör olması ve bandrol işlemleri ile ilgilenmesinden dolayı sadece bazı bandrol talep formlarında sehven eser sahibi olarak kendi adının yazıldığını, işbu maddi hatanın kitaplar üzerinde bulunmadığını, bandrol talep formlarındaki maddi hatanın Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü nezdinde düzeltililebilen bir hata olduğunu, bunun düzeltilmesi ile ilgili müvekkili tarafından gerekli işlemlerin yapılıp mahkemeye sunulacağını, davacıya taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden telif ödemesi yapıldığını, müvekkilinin satış yaptığı 3.şahıslara ait sitelerde yazar isiminin hatalı yazılmasından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yazarın hassasiyetine binaen müvekkili tarafından da bu şahıslara ulaşılarak sonradan internet sitelerinde yer alan yazar isimlerinin düzelttirildiğini, halen daha hatalı olanlar varsa da müvekkili şirket ile bir ilgisi ve alakasının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosya içerisinde taraflar arasındaki sözleşmede yer alan baskı adetinden fazla baskı yapılıp yapılamadığının belirlenememesi, dosya içinde yer alan bandrol kayıtlarının taraflar arasında sözleşmede yer alan baskı sayısına uygun olması, sözleşme çerçevesinde mali hakların davalı tarafından kullanımının eser sahibinin mali haklarını ihlal etmeyeceği, bu kapsamda FSEK m.68 kapsamında telif tazminatı hesaplanmasının mümkün olmadığı, yani davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, ayrıca davacı manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de herhangi bir miktar belirtmediğinden talebinin sadece maddi tazminat olarak değerlendirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, ilk derece mahkemesince davalının dava ilgisi bulunmayan gerçek dışı beyanlarına itibar edilerek karar verildiğini, davalı tarafça dayanılan delillerin hiçbirinin dosyaya sunulmadığı gibi mahkemece de celp edilmediğini, mahkemece alınan kök ve ek raporun çelişkili bulunduğunu, ayırca raporu düzenleyen bilirkişilerin dava konusunda uzman olmadığını, taraflarınca sunulan delillerin bilirkişiler tarafından incelenmediğini, davalının, kendisine ait olan ve 2017 tarihli telif sözleşmesine konu 11 adet kitabın eser sahibini kendi çalışan… olarak gösterdiğini, yine bahsi geçen kitapların dağıtım haklarını kendisinden ,izinsiz olarak yine davalıya ait olan dava dışı şirket devrettiğini, tüm iddialarının ispatlayan delillerin dosyaya sunulmasına rağmen incelenmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün refi ve maddi istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının dava konusu kitapların, taraflar arasındaki telif haklarının devri sözleşmelerinde belirtilen baskı adetinden fazla basıldığı iddiasının ispatlanamadığı, dava konusu kitapların satıldığı gerek davalıya ait internet sitesinde gerekse dava dışı kişilere ait internet sitelerinde yer alan kitap görsellerinde eser sahibi olarak davacının ismine yer verildiği, dava konusu kitapların bir kısmı için düzenlenen bandrol talep formlarında eser sahibi olarak davalı Şirket çalışan…’in belirtilmesinim maddi hataya dayalı bulunduğu ve bu maddi hatanın düzeltildiği, nitekim aynı iddiaya dayalı olarak, anılan kişi ve davalı Şirket yetkilisi hakkında başlatılan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/125139 sayılı soruşturma dosyasında da bahsi geçen hususun maddi hata kabul edilerek… ve davalı Şirket yetkilisi hakkında takipsizlik kararı verildiği, diğer yandan davacının davalı Şirketin kendisinden izinsiz olarak davalı Şirketin dava konusu kitapların dağıtım haklarını dava dışı Şirket devrettiği iddiasının da ispatlanamadığı, her ne kadar dava dosyasında bulunan dava konusu kitapların bir kısımının arka kapak kısmında kitabın dağıtımını yapan dava dışı Şirket ismine yer verilmişse de; dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden bahsi geçen dava dışı Şirketin, davalı Şirketin hizmet sözleşmesi kapsamında kitapların dağıtımını yaptırdığı Şirket olduğu, bu durumun davalı Şirketin dava konusu kitapların FSEK anlamındaki dağıtım haklarını anılan dava dışı Şirkete devrettiği anlamına gelmeyeceği, açıklanan nedenlerle mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 06/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2023
Başkan

Üye

Üye

Katip