Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/273 E. 2023/181 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/273 – 2023/181
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/273
KARAR NO : 2023/181
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2022
NUMARASI : 2022/156 D.İş – 2022/156 K.

İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
TALEBİNKONUSU : İhtiyati Haciz Kararına İtiraz

Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/12/2022 tarih ve 2022/156 Değişik İş – 2022/156 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi karşı taraf vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati haciz isteyen vekili, taraflar arasında görülen dava sonucunda Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2018/464 E., 2022/434 K. sayılı kararında, müvekkili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verildiğini ileri sürerek, bu karara konu 48.537,03 TL için karşı tarafın mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 07.11.2022 tarihli kararı ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden karşı taraf Şirket vekili, müvekkili tarafından cari hesap bakiyesinden kaynaklı alacağın ve ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazı iptali davalarının açıldığını, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.06.2022 tarihli 2018/464 E. 2022/434 K. sayılı kararı neticesinde, temyiz yolu açık olmak üzere davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve her iki taraf bakımından vekalet ücretine hükmedildiğini, karşı tarafça, vekalet ücretinin ödenmesi konusunda taraflarına sözlü/yazılı hiçbir talepte bulunulmaksızın Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.06.2022 tarihli 2018/464 E. 2022/434 K. sayılı kararında hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri toplamı 48.537,03 TL tutarındaki alacağa ilişkin ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, İİK’nın 258. maddesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” hükmünün yer aldığı, karşı tarafça ihtiyati haczi haklı kılan hiçbir gerekçe gösterilmediğini ve hiçbir delil sunulmadığını, müvekkilinin 1985 yılından beri Türkiye’de yerleşik olup akaryakıt ve lojistik sektörünün lider firmalarından olduğunu, basit bir internet araştırması yapıldığında dahi müvekkili şirketin Türkiye çapında tanındığının görüleceğini, ancak karşı tarafça hiçbir dayanağı olmaksızın müvekkili şirketin malları kaçırma ihtimali bulunmasından bahisle Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.06.2022 tarihli 2018/464 E. 2022/434 K. sayılı kararında hükmedilen vekalet ücreti bakımından ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, karşı tarafça mahkemenin ihtiyati haciz talebinin kabulünü haklı kılan, bir diğer deyişle müvekkilinin malları kaçırma ihtimalini gösteren tek bir belge dahi sunulmadığını, iddianın yaklaşık olarak dahi ispat edilmediğini ileri sürerek, verilen ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati haczin, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek için mahkemece verilecek karar üzerine borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması hali olduğu, ihtiyati hacze itiraz koşullarının ise aynı yasanın 265. maddesinde düzenlendiği, buna göre kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlunun, ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceği, bu itiraz sebeplerinin sınırlı ve şekli nitelikte olduğu, verilen ihtiyati haciz kararının Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/464 esas, 2022/434 karar sayılı ilamında belirlenen vekalet ücreti kapsamında talep edildiği, söz konusu hüküm kurulmakla alacağın vadesinin gelmiş bulunduğu, vadesi gelmiş alacaklarda borçlunun yerleşim yerinin olmaması veya mallarını kaçırması şartları aranmadığından, somut olayda ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/464 E. ve 2022/434 K. sayılı kararına karşı 18.11.2022 tarihli tehir-i icra talepli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, anılan dava hakkında henüz kesin hüküm kurulmamışken, müvekkili aleyhine hükmedilen 48.537,03 TL tutarındaki alacak için alelacele ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, ücretin tahsiline ilişkin kendilerince hiçbir talepte bulunulmaksızın ve icra takibine konu edilmeksizin ihtiyati haciz kararı alınarak, müvekkili hesaplarına kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde haciz konulduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 258. maddesi uyarınca, mahkemeden borçlunun malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklının, alacağı ve haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermesinin zaruri olduğu, eldeki dosyada ise talepte bulunan karşı tarafın, talebini dayandıracak, alacağını elde edememe ihtimali bulunduğunu gösteren hiçbir delil sunmadığını, yerleşik içtihat uygulamalarına göre, verilen ihtiyati haciz kararının somut uyuşmazlıkla ve korunen hukuki menfaatle orantılı olması gerektiğini, ihtiyati haciz isteminin doğrudan hangi taşınır, taşınmaz mal yahut 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine konulması istendiğinin, ne talep dilekçesinde ne de mahkemece verilen ihtiyati haciz kararında açıklanmadığını, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ihtiyati haciz talebine dair karar verilmeden önce beyanlarının alınmadığını, söz konusu ihtiyati haciz kararının kendilerine tebliğ de edilmediğini, bu durumun, HMK’nın 403. maddesindeki şartlar somut olay bakımından oluşmadığından hukuki dinlenilme ve savunma haklarını açıkça ihlali ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati haciz istemine dayanak alacağın, taraflar arasında görülen davada verilen karardaki yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki davanın, taşıma sözleşmesinden kaynaklanması karşısında bu davada verilen kararın, infazı için kesinleşmesi gereken kararlardan olmadığı, dolayısıyla ihtiyati haciz isteyen tarafın alacağının muaccel olduğu, buna göre somut olayda İİK’nın 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu, mahkeme kararına dayalı alacak yönünden yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı söylenemeyeceği gibi alacağın muaccel olması nedeniyle ihtiyati haciz isteyen tarafın, alacağını elde edememe ihtimalini ispat zorunluluğunun da olmadığı, İİK’nın 258. maddesi uyarınca karşı taraf dinlenilmeden de ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün olduğundan, karşı taraf vekilinin hukuki dinlenilme ve savunma haklarının kısıtlandığına ilişkin istinaf itirazının da yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı karşı tarafça istinaf başvurusu sırasında yatırıldığı anlaşıldığından, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında karşı tarafça yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/02/2023 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.