Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/240 E. 2023/188 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/240 – 2023/188
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/240
KARAR NO : 2023/188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2023
NUMARASI : 2021/98 E. – 2023/14 K.

ASIL DAVA
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/01/2023 tarih ve 2021/98 E. – 2023/14 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davacı birleşen davada davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-birleşen davalı vekili, müvekkili şirketin, ulusal ve uluslararası alanda eğitim danışmanlığı, proje geliştirme, istihdam ve dijital pazarlama alanında faaliyet göstermek üzere kurulduğunu, 04.03.2020 tarih ve … başvuru nolu “…”, 02.07.2020 tarih ve … başvuru nolu “… …” ve 07.10.2020 tarih ve … başvuru nolu “…” markalarını tescil ettirdiğini, davalının müvekkili şirketin marka tescilinden yaklaşık bir yıl sonra, müvekkili şirkete 05.03.2021 tarihli ihtarname keşide ederek, “…” ibaresini 06.11.2000 başvuru ve … tescil numarası ile 25, 41, 42, 43, 44 ve 45. sınıflar bakımından tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin markalarının kullanımına son verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin de davalının 06.11.2000 başvuru ve … tescil numaralı “…” ibaresinin hükümsüzlüğünü talep ettiğini, davalı/karşı davacı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun gerekçelerle açılan davada, mahkemece müvekkili şirketin markalarının dava sonuçlanıncaya kadar 3. şahıslara devredilmesinin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, kararın haksız olduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece söz konusu ihtiyati tedbir kararının, yargılama sırasında taraf değişikliğini ve davanın uzamasını önleme amaçlı olarak verildiği, itiraz eden tarafça ihtiyati tedbir nedeniyle uğradıkları veya uğrayacakları zarara ilişkin herhangi bir delilin sunulmadığı gerekçesiyle birleşen dosyada ihtiyati tedbirin kaldırılması hususundaki itirazın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-birleşen davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, somut uyuşmazlıkta davalı/karşı davacı tarafından HMK m.389/1 hükmü uyarınca meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı konusunda dosyaya herhangi bir delilin ibraz edilmediğini, söz konusu ihtiyati tedbir kararı nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğrayacağının izahtan vareste olduğunu, HMK m.389/1 hükmünde yargılama sırasında taraf değişikliğinin önlenmesi ve davanın uzamasına sebebiyet verilmemesi gerekçelerinin, ihtiyati tedbirin şartları arasında sayılmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açılan işbu birleşen davada, dava konusu markanın yargılama sırasında üçüncü kişilere devri halinde taraf değişikliğine yol açılacağı ve bunun da yargılamanın uzamasına neden olacağı gözetildiğinde, dava konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde bulunduğu gibi verilen tedbir kararının niteliğine göre teminat alınmamasında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, asıl davada davacı birleşen davada davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 99,2‬0-TL’nin asıl davada davacı birleşen davada davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında asıl davada davacı birleşen davada davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin asıl davada davacı birleşen davada davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/02/2023 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.