Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/235 E. 2023/535 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/235
KARAR NO : 2023/535
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2019
NUMARASI : 2016/336 E. – 2019/509 K.

DAVACI : … – (TC: …)
VEKİLİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/11/2019 tarih ve 2016/336 E. – 2019/509 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirketin, eskiden beri ülke ve dünya çapında yapılan cam bükme işlemi için gerekli temel bütün unsurları içerir sistemi, “…” başlığı altında faydalı model olarak haksız şekilde tescil ettirdiğini ve müvekkili aleyhine anılan faydalı model tecavüz edildiği iddiasıyla dava açtığını, davalı adına tescilli …sayılı faydalı model belgesinin çok genel ve ayırt edici özelliği bulunmayan temel unsurlardan oluştuğunu, davaya konu faydalı model belgesinin yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığını, ayrıca dava konusu faydalı model belgesinde tarifnamenin açık ve tam olmadığını, davalı tarafından başka kişiler aleyhine açılan dava dosyalarında alınan bilirkişi raporunda da dava konusu faydalı modelin yeni olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek, …sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının müvekkili Şirket bünyesinde sigortalı olarak çalıştığını, işten ayrılmasının ardından müvekkili adına tescilli dava konusu faydalı modeli kopyalayarak ürettiğini ve sattığını, davacının bu eylemleri nedeniyle dava açtıklarını, öte yandan davacı delillerinin dava konusu faydalı modelin yeniliğini kaldıracak nitelikte olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu …sayılı faydalı model belgesi ile korunan buluşun istemlerinin 551 sayılı KHK’nın ilgili maddelerine göre usuller sonucunda elde edilen ürünler ile kimyasal maddelerle ilgili olmadığı, usul içermediği, buluş konusunun açık ve tam olarak tanımlandığı, faydalı model konusunun KHK’nin 6. maddesinde bulunan patent verilmeyecek konular arasına girmediği, …sayılı faydalı model belgesinin tüm istemlerinin sanayiye uygulanabilir ve yenilik kriterini sahip bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkemece hükme esas bilirkişi raporlarının eksik incelemeye dayalı olduğunu, bilirkişi raporlarında Türkpatent kayıtlarında yapılan araştırmasının yetersiz bulunduğunu, dava konusu teknik, “… gibi isimlerle bilindiğinden araştırmanın da bu kelimeler üzerinden yapılması gerektiğini, dosya kapsamında mutlak yenilik araştırması yapılmadığını, dava konusu faydalı modelin koruma kapsamının çok geniş belirlendiğini, sistemi oluşturan unsurların, cam bükme sisteminin kullanılmasında zorunlu unsurlar olduğunu, bu unsurların dava konusu faydalı modelden çok daha önce de kullanıldığının tespit edildiğini, dava konusu faydalı modelin tescilinden çok önceden beri kullanılan sistemin, sektörden bir bilirkişi atanmadan ve konu hakkında bilgisi olmayan bilirkişiler tarafından değerlendirilerek yeni olarak değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan ve birinci ile ikinci bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla, aralarında dava konusu faydalı model konusunda uzmanların da yer aldığı üçüncü bilirkişi heyetinden alınan raporda, dava konusu faydalı modelin hem davacının sunduğu deliller hem de birinci ve ikinci bilirkişi heyetinin mutlak yenilik kapsamında yaptığı araştırmada tespit ettiği dokümanlar karşısında yeni olduğunun açıklandığı, hükme esas alınan üçüncü bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça mahkemece hükme esas alınan üçüncü bilirkişi raporunda mutlak yenilik araştırmasının yapılmadığı ileri sürülmüşse de; yukarıda da açıklandığı üzere, bahsi geçen raporda birinci ve ikinci bilirkişi raporlarında bu kapsamda tespit edilen dokümanlar karşısında dava konusu faydalı modelin yeni olduğunun açıklanması, davacı tarafça birinci ve ikinci bilirkişi heyeti raporunda mutlak yenilik incelemesi kapsamında tespit edilen dokümanlar dışında başka bir doküman veya belge de sunulmaması karşısında davacının bu iddiasının yerinde görülmediği, diğer yandan mahkemece alınan her üç bilirkişi raporunda da, dava konusu faydalı modelin 551 sayılı KHK’nın ilgili maddelerine göre usuller sonucunda elde edilen ürünler ile kimyasal maddelerle ilgili olmadığı, usul içermediği, buluş konusunun açık ve tam olarak tanımlandığı, faydalı model konusunun anılan KHK’nin 6. maddesinde bulunan patent verilmeyecek konular arasına girmediği, sanayiye uygulanabilir olduğu hususlarının açıklandığı, bu itibarla davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının da yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 99,20-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 13/04/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip