Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/224 E. 2023/193 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/224 – 2023/193
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/224
KARAR NO : 2023/193
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2021
NUMARASI : 2017/329 E. – 2021/48 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tasarıma Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tecavüzün Durdurulması, Men’i, Ref’i, Maddi-Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/02/2021 tarih ve 2017/329 E. – 2021/48 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/28 D. İş dosyası ile 28.02.2017 tarihinde yapılan keşif ve keşif sonucunda düzenlenen 07.03.2017 tarihli bilirkişi raporuyla davalının, müvekkilinin …sayılı tasarımına konu ürünleri iş yerinde teşhir ve satış amaçlı olarak bulundurulduğunun tespit edildiğini, davalının bu eyleminin müvekkilinin tescilli tasarımdan doğana haklarına tecavüz teşkil ettiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, ref’ine ve men’ine, masrafı davalıdan alınarak mahkeme kararının ülke çapında trajı en yüksek gazetelerden birinde ilanı ile fazlaya ilişkin tüm talep hakları saklı kalarak 1.000,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek, geçerli faiz oranını geçmemek suretiyle, değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişi yargılama sırasında maddi tazminat talebinin 5000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sattığı ürünlerin yıllardır kullanılan, halka mal olmuş tasarım modelleri olduğunu, davacının tescilli tasarımlarının …’ye ait bulunduğunu, davacı tasarımlarının yeni olmadığını, diğer taraftan müvekkilinin dava konusu ürünleri …’da bulunan …’dan aldığını, üretici olmadığını, dava konusu ürünlerin davacının tasarımlarının taklidi olduğunu bilebilecek durumda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının satışını gerçekleştirdiği emma masa, emma koltuk ve emma kanepe ürünlerinin davacının 2015/07977-1, 4, 7 nolu tasarımlarına tecavüz teşkil ettiği, davacının diğer tasarımlarına tecavüzü ispat eder delil bulunmadığı, davalının davacı adına tescilli tasarımları herhangi bir izin almadan ücret ödemeden tasarıma tecavüz eder şekilde üretip ticarete konu ettiği, davalının konumu itibariyle tasarımlardan haberdar olabilecek durumda olduğundan kusurlu bulunduğu, maddi tazminatın davacının tercih hakkını kullandığı 6769 sayılı SMK m. 151/2-b maddesi uyarınca hesaplanmasının mümkün olmadığı, TBK’nın 50/2 maddesi uyarınca 5000 TL maddi tazminatın uygun bulunduğu, tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibinin manevi tazminat talep edebileceği, somut olayın özeliklerine göre 3000 TL manaevi tazminatın uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının satışını gerçekleştirdiği emma masa, emma koltuk ve emma kanepe ürünlerinin davacının … nolu tasarımlarına tecavüz niteliği taşıdığının tespitine, tecavüzün durdurulmasına ve önlenmesine, buna ilişkin fazla istemin reddine, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin kabulü ile 5.000 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın tecavüzün ilk defa tespit edildiği 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, müvekkilinin sattığı ürünlerin yıllardır kullanılan, halka mal olmuş tasarım modelleri olduğunu, davacının tescilli tasarımlarının …’ye ait bulunduğunu, davacı tasarımlarının yeni olmadığını, diğer taraftan müvekkilinin dava konusu ürünleri …’da bulunan …’dan aldığını, üretici olmadığını, dava konusu ürünlerin davacının tasarımlarının takliti olduğunu bilebilecek durumda bulunmadığını, müvekkilinin üretici olmadığına ilişkin dosya kapsamına sunulan delillerin dikkate alınmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde, dava öncesinde davalının iş yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu ürünlerin müvekkilinin … nolu tasarımlarına tecavüz oluşturduğunun belirtilmesine rağmen mahkemece sadece … nolu tasarımlara tecavüz oluşturduğunun kabul edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE : Dava, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, tecavüzün, durdurulması, men’i, ref’i, maddi-manevi tazminat ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf tasarımlarının karşılaştırmasının, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/14393-2018/5428 E/K sayılı ilamında da belirtildiği üzere, seçenek özgürlüğü kapsamında bilgilenmiş kullanıcı gözetilerek ,tasarımlar arasındaki ortak ve farklı özellikler tespit edilip, farklılıkların tasarımın bütününe nazaran bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt ediciliği sağlamaya yetip yetmediğinin belirlenmesi suretiyle yapılması gerektiği, mahkemece hükme esas alınan 29/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, tasarımların açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde karşılaştırılması yapılarak bilgilenmiş kullanıcı açısından, davalı tarafça üretip satılan dava konusu ürünlerin, davacı adına tescilli … sayılı tasarımlarla benzer oldukları, bu durumun davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davacı adına tescilli … sayılı tasarımlar yönünden ise tecavüzün söz konusu olmadığı hususlarının açıklandığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu, her ne kadar Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/28 D.İş sayılı dosyasında alınan tespit raporunda, davalıya ait dava konusu ürünlerin davacıya ait … sayılı tasarımlarla da benzer olduğu belirlenmiş ise de, bu raporda tasarımların karşılaştırmasının yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alınmaksızın yapıldığından anılan raporun hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı, bu itibarla mahkemece alınan bilirkişi raporunda farklı sonuca ulaşılmasının da iki rapor arasında çelişki yaratmadığı, diğer taraftan davalının dava konusu ürünlerin üreticisi olmadığını ispatlayamadığı gibi bir an için aksinin kabulünde dahi davacı ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalının, davacıya ait önceki tasarımdan haberdar olduğu veya önceki tasarımı bilebilecek durumda bulunduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 546,48-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 101,96-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 444,52.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin taraflar uhdesinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 16/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır