Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/2169 E. 2023/1587 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/2169
KARAR NO : 2023/1587
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2017
NUMARASI : 2016/570 E. – 2017/1188 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/12/2017 tarih ve 2016/570 E. – 2017/1188 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda davalı ile müvekkili arasında Posta Kanunu’nun 2, 10, 16. maddelerine dayanılarak posta tekeli dışında kalan gönderilerin işlenmesi, taşınması ve dağıtımının yapılması konusunda anlaşma imzalandığını, söz konusu işte çalışan davalı işçisi … tarafından açılan davada hükmedilen işçilik alacaklarının tahsili için girişilen icra takip dosyasına, müvekkilince toplam 30.005,02 TL ödendiğini, davalının anılan işçiyi çalıştırdığı dönemdeki bu alacaktan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece takip edilmemesi nedeni ile 25/09/2017 tarihinde asıl ve birleşen davanın başvuruya bırakılmış olup, o tarihten itibaren 26/09/2017 karar tarihine kadar, aradan geçen 3 aydan fazla süreye rağmen, asıl ve birleşen davanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararı hakkında istinaf taleplerinin kabulü ile yargılamanın yeniden yapılmasını, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde de kararın bozularak yerel mahkemeye gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak, talepleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl ve birleşen davalar, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve ilk derece mahkemesince taraf vekillerinin hazır bulunduğu 24.04.2017 tarihli oturumda ön inceleme duruşmasının yapılıp tahkikat aşamasına geçildiği, hazır bulunan taraf vekillerine HMK’nın 147/2. maddesinde belirtilen ihtarın yapılıp, duruşmanın 25.09.2017 tarihine bırakıldığı, 25.09.2017 tarihli oturumda ise davacı vekilinin haberdar olduğu halde duruşmaya katılmadığı, hazır bulunan davalı vekilinin ise davayı takip etmek istediğini bildirdiği, mahkemece de HMK’nın 150. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde yargılamaya davacının yokluğunda devam ederek davanın yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacı tarafça da 3 aylık yasal süresi içinde davanın yenilenmediği, bu durum karşısında mahkemece yazılı gerekçeyle HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı alınması gereken 269,85’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/12/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip