Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/2034 E. 2023/1489 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/2034
KARAR NO : 2023/1489
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2023
NUMARASI : 2023/391 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ :
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen tarih ve 2023/391 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkili markaların yoğun olarak benzeyen “…” ibaresini kullandığını, müvekkili ile aynı mal ve hizmeti sağladığını, ”www…com” alan adlı internet sitesinde de satış yaptığını, bu ibarenin sosyal medya hesaplarında da kullanıldığını, markanın tüketici nezdinde karıştırılmaya açık olduğunu, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu, davalının müvekkilinin ticaret unvanından doğan haklarını da ihlal ettiğini ileri sürerek marka haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması, kaldırılması, el koyma, imha, ilan, maddi ve manevi tazminat, itibar tazminatı, haksız rekabet tazminatı istemiyle açtığı davada SMK’nın 159. maddesi uyarınca “hükmün etkinliğini temin etmek için” ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu kapsamda tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını, söz konusu ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara el koyulmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati tedbir istemi bakımından dosyada bulunan deliller göz önünde bulundurulduğunda ve herhangi bir tespit talebi, yapılmış bir tespit ve bilirkişi raporu incelemesi de olmadığı hususu da dikkate alındığında mevcut delil durumu itibariyle ihtiyati tedbir işlemi tesis edecek yoğunlukta yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, ilk derece mahkemesi gerekçesinin aksine dosya kapsamında noter e-tespiti bulunduğunu, bu tespitin marka hakkına tecavüz koşullarının oluştuğunu ortaya koyduğunu, müvekkili markasının davalı tarafından kullanılan “…” markasıyla karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, davalıya ait ayakkabı numuneleri fotoğrafları, mağaza faturası fotoğrafı, davalı tarafından kullanılmakta olan poşetlerin fotoğraflarının da dosyaya sunulduğunu, neredeyse tam ispat koşulunun oluştuğunu ileri sürerek, yerel mahkeme ara kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve tecavüz fiillerinin durdurulması ve tecavüz teşkil eden ürünlere el konulmasını kapsayan ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı Kanun’un 390/3. maddesine göre de ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir. Görüldüğü üzere HMK’da ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için haklılığın tereddütsüz şekilde ispatı şartı aranmamakta, yaklaşık olarak ispat yeterli bulunmuştur.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın 159/1. maddesi “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” şeklinde olup, maddenin son fıkrasına göre de ihtiyati tedbirlerle ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 6100 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi uyarınca ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı Kanun’un 390/3. maddesine göre de ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir. Öte yandan, kural olarak davanın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değil ise de somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın 159. maddesi, bu kuralın istisnasını oluşturmaktadır. O halde bu hükümler çerçevesinde, bir sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edecek şekilde kullanımda bulunulduğunu yaklaşık olarak ispat eden sınai mülkiyet hak sahibi, bu kullanımların engellenmesini ihtiyati tedbir yoluyla isteyebilecektir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; her ne kadar dosya kapsamında henüz bilirkişi raporu alınmamış ise de, ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafın dava dilekçesine ekli delillerine göre noter marifetiyle tespit yapıldığı ve davalının “…” ibaresiyle sosyal medya üzerinden ayakkabı satışı yaptığına ilişkin ekran görüntülerinin, ayrıca “…” ibaresinin ayakkabıların taban etiketi, alışveriş fişi ve alışveriş poşeti üzerinde kullanıldığına ilişkin görsellerin sunulduğu, bu hali ile yaklaşık ispat şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, koşulları oluştuğundan ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nın 392. maddesi uyarınca 50.000,00-TL teminat takdir edilerek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 22.09.2023 tarih ve 2023/391 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile;
A)Davalı tarafın “…” ibaresinin kullanılması şeklindeki tecavüz teşkil eden fiillerinin DURDURULMASINA,
B)”…” ibaresini taşıyan ürünler ile münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara EL KONULMASINA,
3-HMK’nın 392. maddesine göre kararın ihtiyati tedbir isteyene tefhim veya tebliğinden itibaren 10 (ON) günlük kesin süre içinde 50.000 (ELLİBİN) TL nakdi teminat veya koşulsuz banka teminat mektubu karşılığında ihtiyati tedbirin uygulanmasına, (bu süreye uyulmadığında ise ihtiyati tedbir kararın kendiliğinden kaldırılmış sayılmasına)
4-İhtiyati tedbir kararının infazı için Ankara Nöbetçi İcra Müdürlüğünün veya tedbire konu ürünlerin bulunduğu yer icra dairelerinin görevli kılınmasına,
5-İhtiyati tedbir isteyenden peşin olarak alınan 269,85-TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekiline iadesine,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın, tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/11/2023 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 05/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip