Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1951 E. 2023/1427 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1951 – 2023/1427
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1951
KARAR NO : 2023/1427
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2022
NUMARASI : 2022/167 E. – 2022/356 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/11/2022 tarih ve 2022/167 E. – 2022/356 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin uzun yıllardır kullandığı “…” markası için Türk Patent ve Marka Kurumuna 03.09.2020 tarihinde 2020/102976 numarası ile 43. sınıf için tescil başvurusunda bulunduğunu, davalının yayına itirazı üzerine … YİDK’nın 2022-M-2257 sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verildiğini, Kurum tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve müvekkilinin markasının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın iki aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece somut olayda 2022-M-2257 sayılı YİDK kararının 04/03/2022 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği ve anılan kararın iptali istemli davanın 10/05/2022 tarihinde açıldığı, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun 15/C maddesinde belirlenen 2 aylık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, YİDK kararının müvekkiline 04.03.2022 tarihinde değil 11.03.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, kabul anlamına gelmemekle bir an için kararın müvekkiline 04.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği tezahür edilse dahi vekilin iş göremezlik raporunun mevcut olduğundan, davanın süresinde sayılmasının gerektiğini, zira söz konusu süreçte hamile olması ve doğum yapması sebebiyle 23.12.2021 tarihi ile 27.04.2022 tarihleri arasında kesintisiz şekilde raporlu bulunduğunu, iş göremezlik raporunun 28.04.2022 tarihinde sona ermiş olup, işlerinin yasa gereği raporun sona eriş tarihinden itibaren 2 hafta içinde yapılmasının gerektiğini, işbu davanın da rapor süresinin bitişinden itibaren 2 hafta içerisinde açıldığını, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın karar verildiğini, işin esasına yönelik olarak da davanın haklı bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK.’nın 98. maddesi “Yapılamayan işlem için eski hâle getirme, bu işlem hakkında hangi mahkemede inceleme yapılacak idiyse, o mahkemeden talep edilir. Eski hâle getirme, istinaf yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde, bölge adliye mahkemesinden; temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise Yargıtaydan talep edilir.” hükmünü haizdir.
Somut uyuşmazlıkta da davalı … vekili tarafından davanın 2 aylık yasal hak düşürücü süresinde açılmadığının savunulmasının ardından, davacı vekilince sunulan 13.06.2022 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile vekilin iş göremezlik raporunun mevcut olduğu bildirilmek suretiyle davanın süresinde açılmış sayılmasının gerektiği ileri sürülmüş ve eski hale getirme talebinde bulunulmuştur. Her ne kadar anılan dilekçenin ekinde işgöremezlik raporlarının sunulduğu da bildirilmiş ise de dilekçenin ekinde veya UYAP kayıtlarında bu raporlara rastlanmamıştır.
İlk derece mahkemesi ise davacı vekilinin eski hale getirme talebi konusunda herhangi bir inceleme veya değerlendirme yapmamıştır. Oysa yukarıda anılan HMK.’nın 98. maddesi hükmü uyarınca, davacı vekilinin anılan eski hale getirme talebi konusunda, öncelikle ilk derece mahkemesi tarafından bir karar verilmesi gereklidir.
22/7/2020 tarihli 7251 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” halinde bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine gönderilmesine, duruşma yapmadan kesin olarak karar verir.
Somut uyuşmazlıkta da davacı vekilince sunulan cevaba cevap dilekçesinde ileri sürdüğü eski hale getirme talebi konusunda, ilk derece mahkemesince bir incelemenin ve değerlendirmenin yapılmaması, 6100 sayılı HMK’nın 7251 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 353/1-a-6. maddesi uyarınca “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” halini oluşturur.
Bu itibarla Dairemizce, gerekirse 13.06.2022 tarihli cevaba cevap dilekçesi ekinde sunulduğu bildirilen iş göremezlik raporunun getirtilmesi ve davacı vekilinin eski hale getirme talebi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta hiçbir karar verilmemesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin yukarıdaki hususlara ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 10/11/2022 gün ve 2022/167 E. – 2022/356 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/11/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.