Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1748 E. 2023/1547 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1748
KARAR NO : 2023/1547
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2015/427 E. – 2017/49 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/02/2017 Tarih ve 2015/427 Esas – 2017/49 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin inşaat başta olmak üzere pek çok sektörde faaliyet gösterdiğini, “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin “…” ibareli başvurusuna yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin itirazına mesnet markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu gibi dava konusu başvurunun müvekkilinin markaları kapsamında yer alan mallar yönünden tescil edilmek istendiğini, taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, dava konusu başvurunun tescilinin müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlamasına, müvekkilinin markasının ayırt edici karakterinin ve itibarının zedelenmesine, markanın sulanmasına neden olacağını ileri sürerek, YİDK’ın 2015-M-9238 sayılı kararının iptalini ve dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 2014/74074 sayılı “…” markası ile davacının itirazına mesnet marka işaretleri arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve 8/1-b anlamında benzerlik bulunmadığı gibi dava konusu başvuru kapsamında yer alan mallar ile davacının itirazına mesnet markaları kapsamında yer alan malların aynı/benzer bulunmadığından, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve 81/-b maddesi koşullarının oluşmadığı, taraf markaları arasında 556 Sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında bulunmadığından, davacı markalarının tanınmış olup olmadığının sonuca etkili bulunmadığı, dava konusu başvurunun haksız rekabet oluşturmadığı ve kötü niyetli de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve 8/1-b maddesindeki koşulların bulunduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu, tarafların marka işaretlerinin işitsel ve görsel olarak benzer bulunduğunu, davalı başvuru sahibinin sonsuz seçenek özgürlüğü varken müvekkilinin markaları ile benzer olan marka başvurusunda bulunmasının kötü niyeli olduğunu, taraf markaları arasındaki anlamsal farklığın ortalama tüketici tarafından bilinmeyeceğini, bu durumun markalar arasındaki iltibası önlemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu marka işaretleri arasında, aynı veya ayırt edilemeyecek derecede ve iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunmadığı gibi dava konusu başvuru kapsamında yer alan 25. sınıf malların davacının itirazına mesnet markaları kapsamında yer almadığı, bu itibarla taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve 8/1-b maddelerinde düzenlenen koşullarının oluşmadığı, dava konusu başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığının da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 179,90-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 89,95-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 01/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip