Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1663 E. 2023/1424 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2023
NUMARASI :

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/01/2023 tarih ve 2018/35 Esas – 2023/29 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının arama kararı üzerine … … 28/11/2017 tarihinde yapılan aramada müvekkiline ait 11 adet Vergi Hukuku (42. Baskı), 4 adet Türk Vergi Sistemi (39. Baskı), 22 adet Kamu Maliyesi (8. Baskı) ve 3 adet Vergi Hukuku (5. Baskı) olmak üzere toplam 40 adet korsan kitaba el konulduğunu, davalıların 10 yıldan bu yana müvekkilinin kitaplarını fotokopi veya başka yollarla çoğaltarak sattıklarını ileri sürerek, FSEK 68/1 uyarınca sözleşme yapılması halinde yazara ödenecek bedelin üç katı tutarında şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 25.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 26.000,00 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 29.09.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 36.285,00-TL’na yükseltmiş, bu meblağın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Birleşen dava dosyasında müdahale talebinde bulunanan … . asıl davada davacı …’nin her bir kitabının mali haklarını yeni baskı yapıldığı vakit müvekkiline devrettiğini, tüm telif haklarının müvekkili şirketin üzerinde olduğunu ileri sürerek, asıl davada davacı yanında müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı … vekili, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece dosyanın 15/09/2020 ve 15/12/2020 tarihli celselerinde iki kez işlemden kaldırılmış olduğu ve yenileme talepleri neticesinde iki kez yenileme işleminin yapıldığı, davacı vekilinin de hazır bulunduğu 29/11/2022 tarihli celsede, gelecek celsenin sözlü duruşma günü olarak tayinine karar verilerek duruşmanın 10/01/2023 günü saat 10:10’a bırakıldığı, 10/01/2023 günü saat 10:40’da ele alınan dosya davacısının veya vekilinin, birleşen dava yönünden de asli müdahilin veya vekilinin hazır olmadığı ayrıca mazeret de bildirmediği gerekçesiyle dosyanın daha önce iki kez işlemden kaldırılmış olması ve üçüncü kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla, HMK 150/6 maddesi uyarınca asıl ve birleşen dava yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili ile asli müdahil vekili, davacı … ile asli müdahil … …aleyhine davanın açılmamış sayılması nedeniyle toplamda 60.000 TL tutarında vekalet ücretine hükmedildiğini, davacı ve asli müdahil vekilleri olarak dosyanın 3 adet duruşmasına katılınamadığını, dosyanın ilk sefer işlemden kaldırıldığı duruşmada (15.09.2020) vekiller tarafından UYAP üzerinden mazeret dilekçesinin sunulmuş olup, kayıtlara duruşmanın gerçekleşmesinden sonra intikal edebildiğini, anılan duruşmaya katılamama mazereti olarak COVID 19 salgını sebebiyle evden çalışmanın gösterildiğini, Medeni Usul Hukukunun amacının yargılanan taraflar arasındaki menfaat dengesini koruyarak, hakkı ihlal edilene bunun tesis edilmesini sağlamak olduğunu, sisteme geç yüklenmiş, kayıtlara geç intikal etmiş olsa dahi, taraf vekillerince sunulan bu mazeretin eski hale getirme hükümleri kapsamında mahkeme tarafından makul bir mazeret olarak kabul edilmesinin ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmemesinin gerektiğini, HMK’nın 150. maddesinin hatalı uygulanması sonucunda verilen mezkur kararın, hakkaniyet (silahların eşitliği) ilkeleriyle de bağdaşmadığını, zira lehine 60.000 TL vekalet ücretine hükmedilen … avukatı … 25.10.2018 ve 10.1.2023 tarihleri arasında cereyan eden 4 yıl 3 aylık sürede gerçekleşen 16 duruşmanın hiç birisine katılmayıp, tamamına mazeret dilekçesi gönderdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının HMK m. 353/1.a.5 gereği kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini veya aynı Yasanın 353/1.b.3. maddesi gereğince yargılamadaki eksiklik tamamlanarak yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Asıl ve birleşen davalar, FSEK’na dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve her ne kadar davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından, dosyanın ilk sefer işlemden kaldırıldığı 15.09.2020 tarihli duruşmada UYAP üzerinden mazeret dilekçesinin sunulduğu, ancak kayıtlara duruşmanın gerçekleşmesinden sonra intikal edebildiği, sisteme geç yüklenmiş ve kayıtlara geç intikal etmiş olsa dahi, taraf vekillerince sunulan bu mazeretin eski hale getirme hükümleri kapsamında mahkeme tarafından makul bir mazeret olarak kabul edilmesinin ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmemesinin gerektiği ileri sürülmüş ise de, anılan dilekçenin 15.09.2020 tarihinde ve duruşma saati olan 11:15’ten sonra, saat 11:40’ta UYAP sistemine yüklendiğinin açıkça anlaşıldığı, buna rağmen davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından dilekçe üzerindeki tarihin 14.09.2020 olarak yazıldığı, kaldı ki gerek davacı gerekse de asli müdahil vekili tarafından sunulan 17.09.2020 tarihli yenileme dilekçelerinde, eski hale getirme talebinde bulunulmayıp, sadece yenileme talebinde bulunulduğu, mahkemece bu taleplerinin de kabul edildiği, istinaf dilekçelerinde bildirilen diğer hususlara ise anılan dilekçelerde hiç değinilmediği, dolayısıyla mahkemece yazılı gerekçelerle HMK 150/6 maddesi uyarınca asıl ve birleşen dava yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, yine mahkemece 21.04.2020 tarihli duruşma yapılmamış ise de Covid-19 tedbirleri kapsamında bu duruşmanın HSK kararı kapsamında 15.09.2020 tarihinde yapılacağının, taraf vekillerine açık e-tebligat yoluyla bildirildiği, esasen aksi yönde bir istinaf itirazının da bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin tüm ve asli müdahil vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- HMK’nın 65. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere asli müdahale talebi, aynı mahkemede açılacak ayrı bir dava yoluyla yapılır. Somut uyuşmazlıkta da bu maddeye uygun şekilde asli müdahil vekilince ayrı bir dava açılmış ve mahkemece asıl dava ile birleştirilmiştir.
Asli müdahale dilekçesinde ise sadece müdahale talebinde bulunulmuş, müvekkilinin asıl davada dava konusu yapılan kitapların tüm telif haklarını devraldığı ileri sürülmüş, buna karşılık herhangi bir maddi veya manevi tazminat tutarı talep edilmemiştir.
İlk derece mahkemesince asıl davada yapılan 14.02.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında mahkemece, asıl dava yönünden davanın, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu açıkça tespit edilmiş ve uyuşmazlığın tazminat şartlarının oluşması halinde miktarının ne olduğu noktasında toplandığı bildirilmiştir.
Asli müdahale davasının 16.02.2021 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında da mahkemece, uyuşmazlık konularının önceden tespit edildiği ve bu konularda bir değişikliğin bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu durum karşısında ilk derece mahkemesince, asli müdahil tarafından da asıl dava dilekçesinde olduğu gibi 1.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğunun kabul edilmesinde ve asli müdahil aleyhine, gerek maddi ve gerekse de manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak asıl davada sunulan dava dilekçesi ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, 29.09.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebi 36.285,00-TL’na yükseltmiş ise de anılan ıslah dilekçesi sadece davacı vekilince imzalanmış, asli müdahil vekilince imzalanmamış, ıslah harcı da sadece davacı tarafça yatırılmış, asli müdahil tarafından yatırılmamıştır. Bu durumda ıslah talebinin asli müdahil tarafından yapılmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla mahkemece, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 ve 13/2 maddeleri uyarınca, maddi tazminat talebi yönünden asli müdahil aleyhine 1.000,00 TL’dan fazla vekalet ücretine karar verilemeyeceği gözetilmeden, 15.000,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, asli müdahil vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin tüm ve asli müdahil vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
2-Asli müdahil vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 10/01/2023 gün ve 2018/35 Esas – 2023/29 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın daha önce iki kez işlemden kaldırılmış olduğu ve davacı ve asli müdahil vekillerince üçüncü kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla HMK 150/6. maddesi uyarınca ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Harçlar Kanunu uyarınca asıl dava bakımından alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 444,02 TL ile ıslah harcı olan 176,00 TL’nin düşümü ile kalan 350,17 TL harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca birleşen dava bakımından alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile kalan 215,45 TL bakiye karar ve ilam harcının asli müdahil …nden alınarak Hazineye irad kaydına,
6-Asıl davanın maddi tazminat talebi yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinaf kanun yoluna başvuranın aleyhine olacak biçimde hüküm kurulamayacağından, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
7-Asıl davanın manevi tazminat talebi yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinaf kanun yoluna başvuranın aleyhine olacak biçimde hüküm kurulamayacağından, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
8-Birleşen davanın maddi tazminat talebi yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinaf kanun yoluna başvuranın aleyhine olacak biçimde hüküm kurulamayacağından, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 ve 13/2. maddeleri uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin asli müdahilden alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Birleşen davanın manevi tazminat talebi yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinaf kanun yoluna başvuranın aleyhine olacak biçimde hüküm kurulamayacağından, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin asli müdahilden alınarak anılan davalıya verilmesine,
10-Davacı ve asli müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından ilk derece mahkemesinin yargılaması sırasında yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
12-Davalı … tarafından ilk derece mahkemesinin yargılaması sırasında yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
13-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine, (HMK m.333),
14-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
15-Asli müdahil tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde asli müdahile iadesine,
16-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/11/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip