Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1578 E. 2023/1153 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1578 – 2023/1153
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1578
KARAR NO : 2023/1153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2023
NUMARASI : 2023/128 E. – 2023/344 K.

DAVACILAR :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum
Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/07/2023 tarih ve 2023/128 E. – 2023/344 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin 2022/0008889-2 sıra numarasına kayıtlı “…” konulu tasarım tescil başvurusunun, davalı şirketin itirazına gerekçe gösterdiği tescilsiz ürünle karşılaştırılması suretiyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer oldukları ve sözü edilen tasarım karşısında ayırt edici olmadığı sonucuna ulaşılarak, 12.01.2023 tarih 2023/T-28 sayılı YİDK kararı ile hükümsüz kılındığını, oysa müvekkillerine ait davaya konu tasarım ile davalı şirketin itirazına gerekçe gösterdiği tasarım arasında, belirtilen ilke ve kurallara uygun bir karşılaştırmanın yapılmadığını, davalının itirazına gerekçe gösterdiği tescilsiz ürünün 2017 yılından beri satışının gerçekleştirildiğinin ifade edildiğini, bu durumda SMK’nın 69/2. maddesine göre işbu tescilsiz tasarımın üç yıllık koruma süresinin 2020 yılında sona erdiğinin açık olduğunu, taraflarınca yapılan tasarım tescil başvurusunun ise 2022 tarihli olup, başvuru tarihi itibariyle koruma altında olmayan itiraza konu tescilsiz tasarıma dayanılarak tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin açık yasa hükmünün ihlali mahiyetinde bulunduğunu ileri sürerek, davalı … kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davaya konu tasarım ile müvekkili şirketin itirazına gerekçe olan ürünün, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle aynı nitelikte olduğunu, ayırt edici özellik taşımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davaya konu 2023/T-28 sayılı YİDK kararının, davacı … ve diğer davacı şirket yetkilisi …’a 13/01/2023 tarihinde elektronik olarak tebliğ edildiği, buna göre iki aylık hak düşürücü sürenin son gününün 13/03/2023 tarihine tekabül ettiği, eldeki davanın ise hak düşürücü süre geçirildikten sonra 17/03/2023 tarihinde açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süre noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 06.12.2018 tarihinde 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektronik Posta Yönetmeliğinin 9. maddesinin 6. fıkrasında “elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır” denildiğini, hal böyle iken ilk derece mahkemesinin hatalı değerlendirme yapmak suretiyle, elektronik tebligatın yapıldığı 13.01.2023 tarihinden itibaren 2 aylık dava açma süresinin 13.03.2023 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle de hak düşürücü sürenin kaçırıldığını kabul ettiğini, oysa somut olayda da elektronik posta ile gönderilen kurum kararının müvekkili davacılara 13.01.2023 tarihinde ulaştırılmış olup, buna göre tebliğ tarihinin 18.01.2023 olduğunu ve kurum kararına karşı dava açma süresinin 18.07.2023 tarihinde dolduğunu, 17.03.2023 tarihinde ikame edilen işbu davanın kanuni süresi içinde açıldığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, endüstriyel tasarımla ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve 6769 sayılı SMK’nın 160/6. maddesinde açıkça “Bu Kanunun uygulanması kapsamında yapılacak tebligatlar, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/a maddesinde düzenlenen elektronik tebligata ilişkin usullere bağlı olmaksızın, tebligat yapılacak kişinin onayı alınmak şartıyla ve Kurum tarafından gerçek veya tüzel kişi için tahsis edilen elektronik posta kutusuna konulmak suretiyle elektronik ortamda tebliğ edilir. Bu şekilde yapılan tebligatlar, tebligat konusu belgenin posta kutusuna konulmasını müteakip muhatabın, posta kutusuna ilk giriş yaptığı tarihte ve her hâlde belgenin posta kutusuna konulduğu tarihi izleyen onuncu günün sonunda yapılmış sayılır.” hükmünün yer aldığı, bu maddeye dayalı olarak anılan Yasa kapsamındaki tebligatların, … tarafından oluşturulan ETEBS (Elektronik Tebligat Sistemi) Uygulaması üzerinden yapıldığı, bu durum karşısında 6769 sayılı SMK kapsamında yapılacak tebligatlarda, elektronik tebligat işlemlerinin PTT A.Ş. tarafından kurulan ve işletilen UETS (Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi) Uygulaması üzerinden yürütülmesini esas alan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi hükmünün somut uyuşmazlıkta uygulanması imkanının bulunmadığı, davacılar vekilince de somut olayda elektronik posta ile gönderilen davalı Kurum kararının, müvekkili davacılara 13.01.2023 tarihinde tebliğ edildiğinin açıkça kabul edildiği, bu durum karşısında iki aylık hak düşürücü sürenin son gününün 13.03.2023 tarihine karşılık geldiği, eldeki davanın ise hak düşürücü süre geçirildikten sonra 17.03.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacıların uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.