Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1400 E. 2023/1037 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1400
KARAR NO : 2023/1037
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2021
NUMARASI : 2018/66 E. – 2021/415 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Faydalı Modele Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Faydalı Modele Tecavüzün Men’i, Ref-i, Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/12/2021 tarih ve 2018/66 Esas – 2021/415 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, mahkeme aracılığıyla yapılan tespit kapsamında dava dışı … adlı işyerinde yapılan keşifte alınan bilirkişi raporu ile anılan işyerinde tespit olunan ürünlerin, müvekkili adına tescilli 2010/05950 sayılı faydalı model belgesinden doğan hakları ihlal ettiğinin, anılan firma yetkilisinin beyanı ile de bilirkişilerce tespiti yapılan cam balkon teker mekanizmasının davalı firmaya ait 2014/12827 sayılı faydalı model belgesi ve 2014/06676 sayılı endüstriyel tasarım başvurusu kapsamında kalan ürünler olduğunun ve bu ürünlerin davalıdan satın alındığının tespit edildiğini, müvekkilinin 2010/05950 sayılı faydalı model konusu buluşun tek sahibi olduğunu, davalının haklarına dayalı olarak gerçekleştirdiği tüm ticari faaliyetlerin, müvekkilinin faydalı model belgesinden doğan haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek, davalının eylemlerinin ve adına kayıtlı … sayılı faydalı modeller ile 2014/06676 sayılı endüstriyel tasarımın, müvekkiline ait …sayılı faydalı modele tecavüz ve TTK uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, davalının faydalı model belgesine yönelik tecavüzünün men’i ve ref’ini, tecavüz konusu ürünlerin satışının sonlandırılmasını, ürünlerin katalog, broşür, internet sitesi ve tanıtıcı dokümanlardan kaldırılmasını, tecavüz teşkil eden mahiyette her türlü ticari faaliyetin sonlandırılmasını, faydalı model konusu ürünlerin üretimine yarayan vasıtaların ve kalıpların toplatılmasını, imhasını, kendileri üretemiyorsa dava konusu ürünleri satın aldıkları kişi/kurumların bilgilerini vermelerinin ihtarını, müvekkilin vaki tecavüz eylemleri nedeniyle uğramış olduğu manevi zarar nedeniyle 50.000.00 TL manevi zararın davalının ürünleri üretim tarihinden ve en geç tasarım başvuru tarihi olan 26.09.2014 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tazminini, mahkeme kararının Türkiye’de tirajı en yüksek üç gazeteden birinde, masrafı davalıdan alınmak üzere ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkiline ait tasarım ve faydalı modelin tescilli bir hakkın kullanılması kapsamında kaldığını, davacının dayandığı faydalı model ile piyasada sattığı ürünlerin aynı olmadıklarını, yapılan tespitte dava dışı firma yetkilisinin, tespite konu ürünleri müvekkilinden aldığına dair bir beyanının bulunmadığını, ayrıca bu tespitin kendileri için bağlayıcı olmadığını, davacının faydalı modelinin civata somun sıkıştırması şeklinde basit bir tasarım olduğunu, davacı modeliyle kendi tasarımlarının hiçbir ortak yönünün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı taraf eyleminin davacıya ait … sayılı faydalı model belgesinin 2 nolu istemine yönelik hak ihlali ile haksız rekabet teşkil ettiği, davalının TR 2014/12827 Y sayılı faydalı model belgesinin, davacıya ait … sayılı faydalı model belgesinin 2 nolu istemi itibariyle koruma kapsamında kaldığı, davacı belgesi önceki tarihli olduğundan davalı faydalı modeline üstün kabul edildiği, 5.000,00 TL manevi tazminatın somut olaya uygun görüldüğü, 2010/05950 Y sayılı faydalı model belgesinin koruma süresi dolduğundan davacı tarafın men, ref gibi geleceğe yönelik taleplerinin ise konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı taraf eyleminin davacıya ait … sayılı faydalı model belgesinin 2 nolu istemine yönelik hak ihlali ile haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 5.000,00 TL manevi tazminatın 29/03/2016 tarihinden itibaren yürütülecek ticari işlere uygulanacak en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, kararın hüküm özetinin masrafı sonradan davalı tarafça karşılanmak üzere ilanına, davacı tarafın men, ref, sonlandırma, ortadan kaldırma, engelleme, imha yönündeki talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili katılma yoluyla, müvekkil lehine takdir olunan manevi tazminat tutarının çok düşük kaldığını, müvekkiline ait 2010/05950 sayılı faydalı model belgesinin 2 nolu isteminin hukuki korumasını sürdürdüğünü, davalı yan eylemlerinin müvekkili faydalı model belgesinin 2 nolu istemini ihlal eder nitelikte olduğunu, tüm taleplerinin kül halinde kabulüne karar verilmesi gerekirken manevi tazminat yönünden takdiren kısmen kabul yönünde karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının manevi tazminat hükmü yönünden kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacının 2010/5950 sayılı faydalı modelinin 1 nolu isteminin Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/75 esas sayılı dava dosyasında verilen karar ile hükümsüz kılındığını ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin sahip olduğu faydalı model ve tasarımlarının, davacının dava konusu haklarından bağımsız ve başka bir ürün olduğunun mezkur mahkeme kararı ile sübut bulduğunu, müvekkili faydalı modelinin daha önceki tasarımlara göre çizgi, şekil, biçim, malzeme veya esneklik ve sair açılardan özgün ve belirgin farklılıkları mevcut olup davacı tarafın modeliyle tasarım açısından ortak hiçbir yönünün bulunmadığını, müvekkili ile davacının ürünlerinin çok farklı olduklarını, müvekkilinin tarafı olmadığı mahkeme tespit dosyasında, dava dışı … firması yetkilisi tarafından hiçbir şekilde ürünlerin müvekkilinden satın alındığı yönünde beyanının bulunmadığını, kaldı ki, müvekkilinin, kesinlikle … veya başkaca bir firmayla mezkur faydalı modelin üretimi konusunda izin ve anlaşma yapmadığını, davacının davasına dayanak yaptığı tespit bilirkişi raporunun, müvekkilini bağlamadığını ancak mahkemece bu tespit dosyasının hükme esas alındığını, müvekkilinin söz konusu ürünü hiçbir zaman üretim aşamasına geçirmediğini, bu konuda ticari defter ve kayıtlarının da incelenmediğini, müvekkilinin dava konusu faydalı modeli ürettiğine dair davacı iddiasından başka hiçbir delil veya yazılı delil başlangıcının bulunmadığını, buna rağmen mahkemece dava dışı bir işyerindeki tespitte ele geçen malların müvekkili üretmiş gibi kabul edilerek hüküm kurulmasının olaya, usul ve yasalara aykırı olduğunu, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını ileri sürülerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, faydalı modele tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, faydalı modele tecavüzün men’i, ref-i ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafça 2010 05950 sayılı faydalı modele dayalı olarak eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında söz konusu faydalı modelin 1 nolu bağımsız isteminin Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 17.04.2018 tarih, 2016/75 esas, 2018/138 karar sayılı kararı ile hükümsüz kılındığı ve bu kararın Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiği, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 551 sayılı KHK’nın 166. maddesinin yollamasıyla aynı KHK’nın 131/1. maddesi uyarınca bu kararın sonuçlarının geçmişe etkili bulunduğu, bu nedenle faydalı modele sağlanan korumanın, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılacağı, buna göre 1 nolu isteme dayalı davanın yerinde bulunmadığı, ilk derece mahkemesince de bu husus gözetilerek hüküm kurulduğu, buna karşılık aynı kararda 2 nolu istemin ise yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerini taşıdığının, buna bağlı olarak da hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığının tespit edildiği, dolayısıyla 2 nolu istemin dava tarihi itibariyle hüküm ifade ettiği ve 551 sayılı KHK ile sağlanan korumayı haiz olduğu, dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında da davalı ürününün, davacı adına tescilli 2 nolu istemin koruma kapsamında kaldığının açıklandığı, anılan raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulundukları, her ne kadar davalı tarafça söz konusu ürünü üretmedikleri, dava dışı şirketin iş yerinde yapılan tespitin de kendileri yönünden bağlayıcı olmadığı savunulmuş ve 3. kişi konumunda bulunan dava dışı şirketin iş yerinde yapılan delil tespitinde elde edilen deliller davalı yönünden bağlayıcı değil ise de davalı vekilinin 09.06.2016 tarihli davaya cevap dilekçesinin 3. sayfasında, müvekkilinin tescilli bir ürünü ürettiğinin belirtildiği, yine 21.09.2016 tarihli 2. cevap dilekçesinin 4. sayfasında da açıkça, “biz müvekkile ait tasarım ve faydalı modellerin, hukuken muteber ve tescilli bir hakkın kullanılmasından ibaret olduğunu beyan ederken müvekkilin kendine has tescilli ürünleri ürettiğini açıkça izah etmiştik, burada davacı yanın ürünleri ile müvekkilin ürünleri arasındaki farkı, sayın bilirkişilerin tespit etmesini saygıyla talep ederiz.” denilerek, davalı adına tescilli 2014/12827 sayılı faydalı model kapsamında üretim yapıldığının açıklandığı, bu kapsamda davalı tarafça sunulan deliller arasında da davalının ürettiği ürün görseline yer verildiği, bilirkişi raporunda da gerek davalı adına tescilli 2014/12827 sayılı faydalı modelin gerekse de davalı tarafça görseli sunulan ürünün davacı adına tescilli faydalı modelin koruma kapsamında kaldığının açıklandığı, buna göre davalının 2014/12827 sayılı faydalı modeli kapsamında ürün ürettiği ve ürünün sadece üretilmesinin de 551 sayılı KHK’nın 136/1-a maddesi uyarınca tecavüz teşkil ettiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının anılan istinaf itirazının yerinde bulunmadığı, ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan manevi tazminatın da somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 89,95 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 341,55 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 161,65‬ TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip