Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1397 E. 2023/1036 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1397 – 2023/1036
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1397
KARAR NO : 2023/1036
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2023
NUMARASI : 2022/91 E. – 2023/48 K.

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/02/2023 tarih ve 2022/91 Esas – 2023/48 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı şirketler vekili ile davalı… vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 2017/71179 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirketin 2012/88240 sayılı “…” markasına dayalı olarak başvuruya itiraz ettiğini, davalı Kurum tarafından bu itirazın yerinde görülerek müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerliğin bulunmadığını, öte yandan müvekkilinin marka üzerinde önceki markası nedeniyle kazanılmış hakkının bulunduğunu, emsal yargı kararlarının bu yönde olduğunu, davalının marka başvurusuna yaptığı itirazın iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-8118 sayılı kararının iptaline ve markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacı şirketin 2017/71119 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun müvekkilinin “…” ibareli markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, iltibas tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “…” ibareli marka başvurusu ile davalı firmanın “…+şekil” ibareli tescilli markası markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, SMK 6/1 maddesindeki karıştırılma koşullarının oluştuğu, ancak, davacı tarafın daha önceden “…” ibareli 2006/52394 sayılı aynı sınıfta tescilli markası olup koruma süresi dolsa da markanın kullanılması kaydıyla iki yıl içinde hükümden düşen markanın serisi niteliğindeki markanın tescilinin istenebileceği, davacının sunduğu “…” markalı sabun emtiası görseli, fatura ve etiketlerin önceki kullanımına dair yeterli delil niteliğinde olduğu, bu nedenle 03. sınıf “beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç)” malları bakımından başvuru markası açısından müktesep hakkı bulunduğu, bu mallar açısından YİDK kararının hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2018-M-8118 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2017/71179 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 3. sınıftaki “beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler; deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç)” malları açısından kısmen iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …vekili, davacının markası ile davalının itiraza mesnet markaları karşılaştırıldığında ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu, dolayısıyla Kurum kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirketler vekili, itiraza gerekçe gösterilen markanın devredilmesi sonrasında, davacının HMK’nın 125. maddesi uyarınca davayı mevcut davalıya karşı devam ettirmeyi tercih ederek seçimlik hakkını kullanmış olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince, davaya resen markayı devralan 3. kişi … AŞ’nin davalı sıfatı ile dahil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, iptali talep edilen YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, davacının 2006/52394 numaralı markasından kaynaklanan kazanılmış hakkı olduğunu ispat edemediğini, bu hususun dosyaya sunulu bilirkişi heyet raporu ile de sabit olduğunu, buna rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava tarihi olan 26.11.2018 tarihinden sonra redde mesnet 2012/88240 sayılı markanın dava dışı şirkete devredildiği, dava dışı şirketin de davalı … AŞ unvanlı şirketle birleştiği ve halen redde mesnet 2012/88240 sayılı markanın sicildeki malikinin bu Şirket olduğu, dolayısıyla … AŞ ile davalı… arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, yargılama sırasında bu eksikliğin giderilerek … AŞ’ye taraf sıfatının kazandırıldığı, karar başlığında da bu Şirketin derralan davalı olarak yer almasının gerektiği, dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/8. maddesinde, “Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.” düzenlemesinin mevcut olduğu, bu hükmün, mülga 556 sayılı KHK’nın 8/son maddesi ile paralel bulunduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanan kararlarına göre, 6769 sayılı SMK’nın 6/8 maddesi ile aynı düzenlemeyi içeren 556 sayılı KHK’nın 8/son maddesi uyarınca markanın kullanılması kaydıyla iki yıl içinde hükümden düşen markanın serisi niteliğindeki markanın tescilinin istenebileceği (Yargıtay 11. HD’nin 01.10.2009 tarih, 2008/4689 esas, 2009/9904 karar-21.01.2019 tarih, 2017/3584 esas, 2019/528 karar sayılı ilamları), davacının dosyaya sunduğu fatura ve etiketler ile ürün ambalaj görselinin, önceki markanın 03. sınıftaki “beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç)” malları yönünden kullanıldığını ispata elverişli olduğu, zira sunulan yıllara sari çok sayıda faturanın üzerinde “…” ibaresinin markasal olarak kullanıldığı ve bu kullanımın faturalarda yazan mallara ilişkin olduğunun kabulünün gerektiği, aksi yöndeki bilirkişi raporunun isabetli bulunmadığı anlaşılmakla, davalı Şirketler vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı Şirketler vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı Şirketler vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurusunda yatırdıkları 179,90’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 89,95 TL bakiye harcın anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.