Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1391 E. 2023/1013 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1255
KARAR NO : 2023/1019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2022
NUMARASI : 2019/8 E. – 2022/227 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Kullanmama Nedeniyle İptal

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/07/2022 tarih ve 2019/8 E. – 2022/227 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı yana ait 2014/20975 tescil numaralı “…” markasının mevzuat kapsamına uygun şekilde kullanılmadığını, markanın haksız olarak sicilde tutulduğunu ileri sürerek kullanmamaya dayalı olarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, “…” markasının Türkiye’de ilk kez müvekkili şirket tarafından kullanılmaya başlandığını, müvekkilinin “… + …”, “…” ve “… …” ibaresini içeren markaların uzun yıllardır nizasız ve fasılasız şekilde müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, bu kullanımlar sonucuna markaların tanınmış hale getirildiğini, bu tanınmışlığın pek çok mahkeme kararında da tespit edildiğini, davacı yanın taleplerinin iyi niyetli olmadığını, davacı tarafından tescil edilmek istenen “…” ibareli markanın müvekkili şirketin “…” esas unsurlu markaları ile aynı emtiada kullanılmak üzere tescil edilmek istenildiğini, davacının müvekkili şirketin “…” esas unsurlu markalarının kullanımını elde edemeyince markanın çeşitli versiyonları için marka müracaatlarında bulunmak suretiyle markadan istifade etmeye çalıştığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markanın, 29, 30 ve 32. Sınıf malların tamamı açısından SMK m. 9 kapsamında Türkiye’de ciddi biçimde kullanıldığının ve kullanılmamakta ise bu duruma ilişkin haklı gerekçelerinin mevcut olup olmadığının davalı tarafından ispatlanması gerektiği, dosya içerisindeki mezkur kullanımları gösterir delillerin tamamının 2004/20975 sayılı ve ibareli dava konusu markadaki “…” ibaresinin son harfi olan “e” harfi olmaksızın “… …” şeklinde gerçekleştirilmiş kullanımlar oldukları, dava dosyasında dava tarihinden geriye dönük son beş yıl içerisindeki kullanımları göstermeye elverişli deliller arasında davalı yanın esasen doğrudan/birebir “…” şeklinde somutlaştırılmış bir kullanımı olmadığı, mezkur kullanımların “… …” şeklinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalıya ait 2004/20975 kod nolu “…” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının davasının mevsimsiz olduğunu, istinafa konu olan davanın 21.12.2016 tarihinde ikame edildiğini, dava tarihinden sonra kabul edilen ve yürürlüğe giren 6769 sayılı Kanun’un iş bu uyuşmazlığa uygulanamayacağını, bilirkişi heyeti raporlarında yer alan 30. sınıfta “…kekler, çikolata ile kaplanmış kekler…” emtiası yönünden markanın kullanıldığı tespitinin dikkate almaksızın davanın tümden kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli 2004/20975 numaralı “…” ibareli markanın tescil edildiği tarihten bu yana kesintisiz aralıksız ve fasılasız bir şekilde tüm emtia için kullanıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, kullanmama nedeniyle iptal istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu markanın, kapsamında bulunan emtia açısından, dava tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 6769 Sayılı SMK’nın 9. maddesi kapsamında Türkiye’de ciddi biçimde kullanıldığının davalı tarafından ispatlanması gerektiği, somut olayda 2004/20975 sayılı dava konusu markanın tescilli olduğu şekli ile kullanıldığına dair delil sunulmadığı, davalı tarafça sunulan delillerin “…” ibaresinin son harfi olan “e” harfi olmaksızın “… …” şeklinde gerçekleştirilmiş kullanımlara ilişkin oldukları, bu kullanımların dava konusu markanın kullanımı yönünde değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 179,90-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 89,95‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/09/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip