Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1373 E. 2023/1634 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1373
KARAR NO : 2023/1634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2023
NUMARASI : 2022/128 E. – 2023/167 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka Tescilinden Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız
Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ile Ref ve Men’i

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/04/2023 Tarih ve 2022/128 Esas – 2023/167 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin Mart 2020’den beri ‘…’ ürünleri üreten ve boya, fırça gibi bütün malzemeleri ile birlikte müşterilerine dijital pazarlama mecralarında satan bir firma olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin çizimini bir mimara yaptırdığını, bu ürünleri ‘…’ ve ‘…’ markalarını ve ‘…’ ibaresini (unvanını) kullanarak üretici/satıcı ile müşterileri digital platformlarda buluşturarak reklam, pazarlama ve satış işlerine aracılık eden …, … ve … gibi pazarlama şirketleri aracılığıyla e-faturalı olarak satışa sunduğunu, davalıların da müvekkilinin ürünlerini izinsiz ve yetkisiz olarak haksız rekabet yoluyla dijital pazar yerlerinde kendi üretmiş gibi kendi adıyla pazarladığını ileri sürerek, davalıların fiillerinin müvekkilinin marka hakkına ve ticaret unvanına tecavüz teşkil ettiğinin ve haksız rekabet olduğunun tespitine, men’ine, ref’ine, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, hükmün kesinleşmesinden sonra …, …, … isimli dijital ortamlarda/pazar yerlerinde yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının “…” kelimesini tanıtıcı işaret hüviyetinde kullanmasının ve bu tanıtıcı işaret altında “…” piyasaya arz etmesinın davacı ile haksız rekabet sayılacağı, davalı … Ltd. Şti.’nin dava konusu edilen markasal kullanımlarla bir bağlantısının bulunduğunun ispat edilemediği, davalının markasal kullanımlarının, davacının tescilli markasından kaynaklanan haklarının ihlali niteliğini haiz olduğu ve davacı ile haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle davalı … Ltd. Şti hakkında açılan davanın reddine, davalı … hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının tescilsiz ve tescilli markalarının davalıların ürettiği aynı ürünlerde kullanılmasının iltibasa ve haksız rekabete yol açtığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkillerinden …’un hiçbir şekilde marka hakkına tecavüz etmesinin
veya haksız rekabet yaratmasının söz konusu olmadığını, dosya kapsamında davalı
yanın “…” ibareli … sayılı markasının ciddi ve
yoğun bir biçimde kesintisiz kullanıldığını ispatlar nitelikte
yeterli belge ve delil bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden
reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka tescilinden doğan haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile ref ve men’i istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat ile davacı, dava konusu haktan maddî hukuk açısından geri dönülemeyecek biçimde vazgeçtiğinden, bu konuda artık herhangi bir hak talep etmesi kural olarak mümkün değildir. Feragat bir inşai hakkın kullanılması niteliği taşır, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne gerek yoktur ve dosyaya vardığı anda kendiliğinden sonuç doğurur. Kural olarak davacı, her davadan hiçbir kayda tabi olmaksızın feragat edebilir. Kayıtsız ve şartsız olması gereken feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. HMK’nın 311. maddesine göre feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Somut uyuşmazlıkta her ne kadar mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de karardan sonra davacı vekili Av. … tarafından Dairemize verilen 14/12/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği, Ankara 6. Noterliğince düzenlenen 03/03/2022 tarih ve … Yevmiye Numaralı vekaletname ile davacı tarafından kendisine sulh olma, davadan veya kanun yollarından feragat yetkisinin verildiği, taraf vekillerince dosyaya sunulan 05/12/2023 tarihli sulh protokolü ile davacı ile davalılar arasında sulh protokolü imzalandığı, bu protokol uyarınca tarafların tüm talepleri yönünden davadan feragat ettikleri ve istinaf isteminden vazgeçtikleri, sulh gereği tarafların birbirinden feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti veya başka bir ad altında, maddi/manevi tazminat ya da alacak niteliğinde hiçbir talepte bulunmayacaklarının bildirildiği, Ankara 67. Noterliğince düzenlenen 21/04/2022 tarih ve … Yevmiye Numaralı vekaletname ile davalılar tarafından davalılar vekili Av. …’ya davaları kabule ve gerektiğinde davalardan feragat ve sulh yapma yetkisinin verildiği görülmekle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 27/04/2023 gün ve 2022/128 Esas – 2023/167 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,

3-Harçlar Kanun’nun 22. maddesi gereği feragat ve sulh, mahkemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan, alınması gereken harcın 2/3’ü oranındaki 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların yaptığı yargılama giderinin sulh sözleşmesi uyarınca üzerlerine bırakılmasına,
5-Taraflarca sulh sözleşmesi uyarınca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacıdan peşin olarak alınan 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı …’dan peşin olarak alınan 179,90-TL maktu istinaf karar ver ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip