Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1306 E. 2023/1147 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1306 – 2023/1147
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1306
KARAR NO : 2023/1147
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2020/139 E. – 2021/109 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI

DAVANIN KONUSU : Tasarıma Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/03/2021 tarih ve 2020/139 Esas – 2021/109 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinden … AŞ’nin 2006/04729 sayılı tasarım tescilinin sahibi olduğunu, diğer müvekkilinin ise söz konusu tasarıma konu ürünü “…” ismi ile piyasaya sunduğunu, bu nedenle söz konusu tasarım üzerinde 6102 sayılı TTK’dan doğan hak ve yetkilere sahip bulunduğunu, davalıların kullanımlarına ilişkin olarak delil tespiti yaptırıldığını, davalılara ait web sitelerinde yer alan bir kısım görsellerin, müvekkiline ait tescilli tasarımlarla ayniyet derecesinde benzerlik gösterdiğini, davalı yanın iş bu davaya konu fiillerinin müvekkilinin tescilli tasarımına tecavüz yarattığını, müvekkiline ait tescilli tasarımın, davalı yanca müvekkilinin izni olmaksızın kullanıldığını ve satışa arz edildiğini, müvekkilinin, tasarım hakkına vaki tecavüz ve haksız rekabet fiili dolayısıyla oluşan durumun tespiti ile önlenmesi nedeniyle işbu davanın açıldığını, müvekkili firma tasarımlarının birçok ödüle layık görüldüğünü, ürünlerin ilgili sektördekiler tarafından bilindiğini, davalı yanın bu ürünlerden haberdar olmadığının düşünülemeyeceğini, davalı yanın fillerinin ayrıca haksız rekabet fiilini de oluşturduğunu, müvekkili firmanın, özellikle ofis mobilyası sektöründe hem ulusal ve hem de uluslararası alanda tanınan bir firma olduğunu, davaya konu “…” ürünü ile de dünya çapında büyük öneme sahip tasarım ödülleri kazandığını ileri sürerek, davalıların fiillerinin, müvekkillerinden … A.Ş.’ye ait 2006/04729 numarası ile tescilli tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, bu fiillerin durdurulmasına ve önlenmesine, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen, ithal veya ihraç edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasına, el konulan ürünlerin ve araçların imhasına, tecavüz konusu ürünlerin görsellerinin davalı web sayfasından çıkartılmasına, davalıların fiillerinin, TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabetin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … …. AŞ vekili, tasarım malikinin … AŞ olduğunu, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığını, tespit dosyasına sunulan raporda, ürünler arasında benzerlik olmadığının açıklandığını, ürünler arasındaki benzerliklerin de teknik zorunluluklardan kaynaklandığını, müvekkili ürününün davacı ürününden daha farklı, yeni bir tasarım niteliğinde bulunduğunu, haksız rekabete ilişkin davacı taleplerinin Türk Ticaret Kanunundaki haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, “www…com.tr” adındaki sitenin ve …. Ltd. Şti firmasının sahibi olduğunu, üretici firma olan diğer davalı … AŞ’nin bayisi bulunduğunu, … Mobilya’nın, bayisi olduğu … AŞ fabrikasında üretilen ürünleri mağazasında ve web sitesinde sattığını, davaya konu olan ofis koltuğunun üretimi veya ithalatının … ….Şti. tarafından yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalıya ait ürün ve davacıya ait tasarım arasında bir esinlenmenin olduğu, ancak davalı … Şirketine ait, tespit edilmiş ürün ile davacıya ait 2006/04729 numaralı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimlerin benzer olmadığı, dolayısıyla anılan davalıya ait tespit edilmiş olan ürünün, davacıya ait 2006/04729 numaralı tasarıma karşı tecavüz teşkil etmediği, diğer davalılar yönünden ise herhangi bir ihlal eyleminin tespit edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, davalı yanlara ait ürünün, müvekkillerinin 2006/04729 sayılı tasarımından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, müvekkillerine ait tasarıma kıyasla davalı yanlara ait ürünün ayırt edici nitelikte olmadığını ve müvekkillerine ait tasarıma, esinlenmenin ötesinde tecavüz ettiğini, bilgilenmiş kullanıcı gözünde, davalı yanlara ait üründe yer alan kolçak, arkalığa entegre askılık, ayaklarının zemine göre açılı oluşu, başlık kısmının dolu oluşu, L elemanların hafif açılı oluşu ve bel kısmında ekstra bir dikdörtgen eleman bulunması hususlarının, ürünü, müvekkili tasarımından farklılaştıramayacağını, somut olayda bir esinlenmenin değil taklidin mevcut olduğunu, ofis sandalyesi tasarımında, tasarımcının seçenek özgürlüğünün oldukça geniş bulunduğunu, davalı yanlarca gerçekleştirilen fiillerin, ayrıca haksız rekabet de teşkil ettiğini, dosyadaki 22.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda, bu yönden delillerinin hiçbirinin değerlendirilmediğini, uyuşmazlık hakkında eksik araştırma yapıldığını ve mahkemece eksikliklerin giderilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, davacı …-… … AŞ adına tescilli 2006/04729 sayılı tasarım tescilinin bulunduğunu, diğer davacının ise söz konusu tasarıma konu ürünü “…” ismi ile piyasaya sunduğunu ve bu nedenle ürün üzerinde Türk Ticaret Kanunundan doğan hak ve yetkilere sahip olduğunu ileri sürerek, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, bu eylemlerin durdurulmasına ve önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesince ise davalı … Şirketine ait ürün ile davacıya ait 2006/04729 numaralı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimlerin benzer olmadığı, dolayısıyla anılan davalıya ait tespit edilmiş olan ürünün, davacıya ait 2006/04729 numaralı tasarıma karşı tecavüz teşkil etmediği, diğer davalılar yönünden ise herhangi bir ihlal eyleminin tespit edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın, 2006/04729 sayılı tasarıma konu ürünün “…” adıyla piyasaya sunulduğu ve davalıların eylemlerinin, bu ürün yönünden haksız rekabet teşkil ettiği iddiası hakkında herhangi bir delil toplanmadığı gibi olumlu-olumsuz bir değerlendirme de yapılmamıştır. Oysa, hükmün kapsamı başlıklı HMK’nın 297. maddesinde, hükmün çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davacı tarafın haksız rekabete dayalı iddiaları hakkında herhangi bir delil toplanmaması ve değerlendirme yapılmaması doğru olmamıştır.
HMK’nın 341. vd. maddelerinde bir kanun yolu olarak düzenlenen istinafın amacı, ilk derece mahkemesince verilen kararın denetlenmesi ve kararın yerinde görülmemesi halinde yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmasıdır. Burada, temyizden farklı olarak ilk derece mahkemesi kararı yalnızca hukuka uygunluk yönünden değil maddi yönden de denetlenmektedir. İlk derece mahkemesi kararı yerinde değilse kural olarak istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırması ve ilk derece mahkemesi yerine gerekirse yeniden yargılama da yaparak karar vermesi gerekir. Ancak, HMK’nın 353/1-a. maddesinde düzenlenen yargılamaya ilişkin bazı temel usul hatalarının bulunması halinde ise istinaf incelemesi sonunda yeniden karar verilmesi söz konusu olmayıp, kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması hali de düzenlenmiştir. Gerçekten de ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verilmesi ve delillerin ilk defa istinaf aşamasında değerlendirilmesi halinde taraflar, maddi vakıa denetimi yönünden iki dereceli incelemeden mahrum kalacak ve adil yargılanma hakkının unsurlarından olan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilecektir. Somut olaya bu açıdan bakıldığında, davacıların, yukarıda belirtilen iddialarına ilişkin hiçbir delil toplanmamış ve değerlendirilmemiştir. Bu itibarla, yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemece, davacıların belirtilen iddiaları üzerinde durulup tüm delilleri toplanmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/03/2021 gün ve 2020/139 Esas – 2021/109 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacılar vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacılara iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/09/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.