Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1244 E. 2023/1087 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1244
KARAR NO : 2023/1087
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2019
NUMARASI : 2015/1383 E. – 2019/10 K.

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/01/2019 tarih ve 2015/1383 E. – 2019/10 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar ile davalı …. Şti. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, 05/05/2015 günü davacı müvekkili …’ın … plakalı araç içinde biletli yolcu olarak bulunduğunu, araç, davalı sürücü …’in sevk ve idaresinde seyir halindeyken tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle müvekkili …’ın daimi iş gücü kaybı yaşadığını, ciddi sağlık sorunları ile karşılaştığını, …’nın araç maliki, … Şirketi’nin aracın işleteni, ….’nin ZMMS sigortasıcı, … Sigorta Şirketinin ise zorunlu karayolu taşımacılık mali mesuliyet sigortacısı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş gücü kaybı nedeniyle 1.000,00-TL, bakıcı gideri olarak 100,00-TL, tedavi gideri olarak 100,00-TL’nin kaza tarihi olan 05.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı … şirketleri poliçe limitleri ile sorumlu olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkili …’a ödenmesine, …’ın uğradığı manevi zararlar için 50.000,00-TL, anne ve babası … için ayrı ayrı 20.000,00-TL, kardeşleri … için ayrı ayrı 10.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 05.05.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17.10.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile bakıcı gideri talebini 2.415,24 TL, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 5.909,05 TL, sürekli iş göremezlik talebini ise 525.764,52 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …. Şti. vekili, müvekkilinin işleten sıfatını taşımadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. vekili, maluliyet tazminatı talebinin öncelikle yöneltilmesi gereken zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası sigortacısı olmadığını, bu sigorta tarafından karşılanmayan zararlar için ZMMS sigortasına başvurulabileceğini, müvekkilinin kazadan önce temerrüde düşürülmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, kazaya karışan aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, kazaya karışan aracın kaza sırasında aracın sigorta ettiren tarafından mı işletildiğinin tespit edilmesi gerektiğini, kiralama olgusu halinde sigorta ettirenin işleten sıfatını yitirdiğini, kusur durumunu kabul etmediklerini, müterafik kusurun araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 05.05.2015 günü davalı sürücü …’in, idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı trafik kazanın meydana geldiği, aracın malikinin davalı … olduğu, TURSAB’dan ve …Sigorta’dan gelen cevap ve ekindeki seyahat sigortası poliçesine göre kazaya konu tur seyahatini davalı …. Şti.’nin sigortalamış ve kazanın da sigorta poliçesindeki tarihler içinde meydana gelmiş olması ve ayrıca bu poliçedeki yolcu isimlerinin/sigortalıların isimleri arasında davacının isminin de yer alması nedeniyle işletenin davalı … Ltd. Şti. olduğu, bu aracı kaza tarihini kapsar şekilde davalı ….’nin ZMMS sigorta poliçesi ile, davalı … Sigorta A.Ş.’nin de zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortaladığı, davacının bu kazada aracın içinde yolcu iken yaralandığı, davacının davadan önce davalı … şirketlerine herhangi bir ihbar veya başvurusunun olmadığı, davacı tarafça bu hususun ispatlanamadığı, davalı … şirketlerinin temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, davacı …’ın kaza nedeniyle %34 oranında iş göremez kaldığı, tıbbi iyileşme süresinin 180 güne kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında % 100 oranında malul sayılması gerektiği, tedavilerinin başlaması ile birlikte sürekli işgöremezlik raporu alana kadar tedavi süresince 2 ay süreyle bakıcıya ihtiyacının bulunduğu, dosyada fatura edilmiş tedavi masrafının bulunmadığı, davacının 5.909,05-TL’si geçici iş göremezlik, 525.764,52-TL’si sürekli iş göremezlik (maluliyet) ve 2.415,24-TL’si de bakıcı gideri olmak üzere toplam 534.088,81-TL maddi zarara uğradığı, kazada sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …, araç maliki … ve aracın işleteni … Ltd. Şti.’nin kazada davalı sürücünün %100 kusurlu bulunması nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre, davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen olarak sigorta poliçesi hükümlerine göre ve sigorta poliçesinin limiti ile sınırlı sorumlu olarak, diğer davalı ….’nin ise düzenlediği ZMMS poliçesi nedeniyle ve öncelik sıralamasına göre davalı … Sigorta A.Ş.’nin düzenlediği zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesinin limitini aşan yani bu poliçe limiti ile karşılanamayan miktardan ve ZMMS sigorta polisçesinin limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, davalı … şirketlerinin davadan önce temerrüde düşürülmediği, davacı …’ın yaralanması nedeniyle gerek kendisinin gerekse anne ve babası ile kardeşlerinin manevi zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacı … için, 5.909,05-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 525.764,52-TL sürekli iş göremezlik (maluliyet) tazminatı ve 2.415,24-TL de bakıcı gideri olmak üzere toplam 534.088,81-TL’nin davalılar …, … ve …. Şti. yönünden kaza tarihi olan 05.05.2015’ten, diğer davalılar … Sigorta A.Ş. ile …. yönünden ise dava tarihi olan 08.09.2015’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun düzenlediği 279021914 poliçe nolu zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesindeki limitle sınırlı sorumlu olması, bu poliçe ile teminat altına alınmış limiti aşan yani karşılanamayan kısımları yönünden ise diğer davalı ….’nin düzenlediği 001-0210-11486721 poliçe nolu ZMMS sigorta poliçesindeki limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla işbu tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ödenmesine; davacı …’ın tedavi giderlerine ilişkin istediği 100,00-TL’lik tazminat talebinin ise reddine; davacı … için 35.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL ve davacı … … için 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.05.2015’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar …, … ve … …. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine, davacıların manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin üniversite mezunu olduğunu, maaşı yüksek olduğundan maddi tazminatın hatalı hesaplandığını, manevi tazminatın düşük hükmedildiğini, nispi vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Şti. vekili, müvekkilinin işleten sıfatına sahip olmadığını, araç üzerinde fiili hakimiyetinin olmadığını, pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, takdir edilen manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, verilen kararı faiz, yargılama gideri, sigortanın sorumluluğu, maddi tazminatın hesaplanması, miktarı yönünden de kabul etmediklerini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar taşıma sözleşmesi TTK’da düzenlenmişse de, 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda da davanın açıldığı 28.09.2015 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiş, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır. Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde hangi davaların birlikte görüleceği ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu itibarla, her ne kadar kendisine dava yöneltilen sigorta şirketleri ile davacı arasında bir tüketici işlemi söz konusu değil ise de, araç sürücüsü, maliki ve işleten sıfatıyla davalılar ile birlikte sigorta şirketlerine de dava açıldığı, davalar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği muhtemel bulunduğundan, usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlülüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Dolayısıyla, her ne kadar davalı … şirketleri yönünden davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait değil ise de açıklanan nedenlerle bu davalılar hakkındaki davanın da daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına uygun düşecektir. O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, dava konusu uyuşmazlıkta tüm davalılar yönünden davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu, Kayseri’de müstakil tüketici mahkemesi bulunduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilmesi doğru görülmemiş, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
2-İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacılar vekili ile davalı … …. Şti. vekilinin tüm istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekili ile davalı …. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 07/01/2019 gün ve 2015/1383 E. – 2019/10 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosyanın görevli Kayseri Nöbetçi Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere Kayseri Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
3-Kararın bir örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-İstinaf kararının neden ve şekline göre davacılar vekili ile davalı …. Şti. vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-Davacılardan peşin olarak alınan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
6-Davalı …. Şti’den peşin olarak alınan 10.316,32-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-İstinaf kararının tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkemesince yapılmasına,
10-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca icranın geri bırakılması için davalı …. Şti.’den alınan 170.000,00-TL tutarındaki, 26/02/2019 tarihli ve 806542 sayılı teminat mektubunun GERİ VERİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/09/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a.3. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 07/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip