Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1171 E. 2023/950 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1171 – 2023/950
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1171
KARAR NO : 2023/950
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2023
NUMARASI : 2023/246 E. – 2023/284 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/04/2023 tarih ve 2023/246 E. – 2023/284 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı … Ltd. Şti.’nin üstlendiği taşıma işleri kapsamında doğabilecek rizikoları CMR Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Sözleşmesi ile teminat altına aldığını, 15/03/2022 tarihinde nakliye aracının davalı sürücüsü …’in direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde müvekkil şirketin 13.947,97 Euro hasar bedelini sigorta ettirene ödediğini, sigortalının ibra ve temlik belgesi ile söz konusu hasardan doğan her türlü hak, alacak ve taleplerini müvekkiline devir ve temlik ettiğini, davalı … Genel Müdürlüğünün 2918 sayılı KTK uyarınca yapım ve bakımından sorumlu olduğu alanda gerekli önlemleri almadığını, bu hususta girişilen icra takibinin, davalılarca yapılan haksız itirazlar sonucunda durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptali ile takiplerin devamını, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesinin benimsendiği, buna göre sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davalarda, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılmasının gerektiği, somut uyuşmazlıkta ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı, bu nedenle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114-1/c ve 115/2. maddeleri gereğince Ankara Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesinin gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK 114-1/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususların ticari iş olduğunun, yine aynı kanunun 5. maddesinde ise tüm ticari işlere bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun düzenlendiğini, somut uyuşmazlıkta davanın CMR belgesi uyarınca taşıma sözleşmesinden kaynaklandığını, davalının TTK m. 875 uyarınca, malı sağlam bir şekilde alıcısına teslim edememiş olması sebebiyle meydana gelen hasardan sorumlu bulunduğunu, Yargıtay 11. HD’nin 2015/3587 E.- 2015/4549 K., 2016/13495 E.- 2016/9456 K. dikkate alındığında, somut davada uyuşmazlığın TTK m. 875 ve devamında düzenlenen taşıma hükümlerinden kaynaklandığı, mutlak ticari iş sayılan taşıma sözleşmesinden kaynaklanan davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, 2 numaralı davalı … bakımından ise Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olmasına rağmen, diğer davalı yönünden özel mahkeme görevli bulunduğundan, usul ekonomisi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olacağını, Yargıtay 20. HD’nin 2017/243 E.- 2017/1114 K. sayı ve 13/02/2017 tarihli kararının da bu yönde olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve somut uyuşmazlıkta dava dışı sigorta ettiren taşıyanın alacağını temlik almakla davacı sigorta şirketinin, dava dışı taşıyan … Ltd. Şti.’nin yerine geçtiği, davalı gerçek kişinin anılan taşıyana ait aracı kullanan sürücü olduğu, davalı … Genel Müdürlüğüne ise yol yapım ve bakım kusuru nedeniyle husumet yöneltildiği, bu durum karşısında dava dışı taşıyan ile davalılar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklanan bir ilişkinin bulunmadığından, somut uyuşmazlığın çözümlenmesinde asliye ticaret mahkemesinin görevli olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 179,90-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 89,9‬5-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 12/07/2023 tarihinde HMK 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.