Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1159 E. 2023/946 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1159 – 2023/946
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1159
KARAR NO : 2023/946
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2019
NUMARASI : 2017/310 E. – 2019/35 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Fikir ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara
Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi ve Tazmini

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/02/2019 tarih ve 2017/310 E. – 2019/35 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili 11.05.2023 tarihli dilekçesi ile mahkemece verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07.12.2022 tarih ve 2021/4270 E.- 2022/8757 K. sayılı ilamı ile onandığını, kararın infaz işlemleri için HMK’nın 372/1. maddesi uyarınca Yargıtay ilamının taraflara tebliğ edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın taraflara tebliği ile hükmün ilanına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 06.02.2019 tarih 2017/310 E.- 2019/35 K. sayılı mahkeme kararının, taraf vekilince istinaf edildiği ve Ankara BAM. 20. Hukuk Dairesinin 02.04.2021 tarih 2019/1251 E.- 2021/454 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, daha sonra yine taraf vekillerince temyiz talebinde bulunulduğu ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07.12.2022 tarih 2021/4270 E.- 2022/8757 K. sayılı kararı ile temyiz isteminin reddi ile Ankara BAM 20. Hukuk Dairesinin kararının onanmasına karar verildiği, verilen kararın 07.12.2022 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme şerhinin 07.02.2023 tarihinde düzenlenerek onay sürecinin tamamlandığı, kesinleşme şerhine tüm taraf vekillerinin UYAP sisteminden ulaşabildiği, kesinleşme şerhinin taraflara tebliğe çıkarılmasına yönelik bir usulün bulunmadığı, zaten kesinleşme tarihi itibariyle davacı vekilinin böyle bir talebinin de olmadığı, davacı vekilinin ilk olarak 09.05.2023 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği dilekçe ile mahkeme kararının ulusal yayın yapan bir gazetede ilan edilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiği, davacı vekilinin 5846 sayılı FSEK 78/3. maddesi hükmü gereğince ilan istemini, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içerisinde talep etmesinin gerektiği, buna göre davacı vekilinin hükmün ilanını talep etme süresinin 07.05.2023 itibariyle son bulduğu ve kanunda belirtilen sürenin hak düşürücü süre olduğu, davacı vekilinin yasal süresi dolduktan sonra yapmış olduğu talebin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin hükmün ilanı isteminin 5846 sayılı FSEK m.78/3. hükmü gereği yasal üç aylık hak düşürücü süre dolduktan talep etmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, HMK.’nın 372/1 maddesi hükmü uyarınca, Yargıtay bozma ve onama kararlarının mahkeme yazı işleri müdürü tarafından derhal taraflara tebliğ edilmesinin gerektiğini, somut uyuşmazlıkta söz konusu Yargıtay onama ilamının taraflarınca 09.05.2023 tarihinde UYAP üzerinden yapılan incelemede öğrenildiğini, akabinde aynı gün 09.05.2023 tarihli dilekçeleri ile ve tekrar 11.05.2023 tarihli dilekçeleri ile hem Yargıtay onama ilamının taraflarına tebliğinin hem de Ankara 2. FSHHM’nin 06.02.2023 tarih ve 2017/310 E.- 2019/35 K. sayılı hükmünün (3) no.’lu kararına uygun olarak, mahkeme kararının ulusal yayın yapan gazetede yayımlanmak üzere ilan edilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiğini, mahkemenin 17.05.2023 tarihli ara kararında “…kesinleşme şerhinin taraflara tebliğe çıkarılmasına yönelik bir usulün bulunmadığından..” bahisle 11.05.2023 tarihli dilekçeleri ile sanki kesinleşme şerhinin tebliğini talep ettikleri gibi bir intibaın yaratılmak istendiğini, Yargıtay onama ilamını UYAP üzerinden öğrenme gibi bir yasal zorunluluğun, ne davacı olarak kendilerine ne de diğer dava taraflarına yüklenmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin 17/05/2023 tarihli ara kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Talep, Yargıtay onama ilamının tebliği ile hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nın 341/1. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Somut uyuşmazlıkta ilk derece mahkemesinin esas hakkındaki kararının kesinleşmesinden ve işten el çekmesinden sonra verdiği, davacı vekilinin Yargıtay onama ilamının tebliği isteminin reddine dair karar, HMK.’nın 341/1. maddesi uyarınca verilen kararlardan olmadığından, istinaf kanun yoluna tabi değildir.
Davacı vekilinin hükmün ilanı talebi de esasen kesinleşen hükmün infazı aşaması ile ilgili olup, davacı vekilince yapılacak iş, kesinleşen hükmün icraya konulması ve icra aşamasında ortaya çıkacak sorunların, icra hukuku ilkeleri çerçevesinde, ilgili mercilerden gerekli taleplerde bulunulmak suretiyle giderilmesinin sağlanmasından ibarettir.
Bu durum karşısında ilk derece mahkemesinin gerek Yargıtay onama ilamının tebliği gerekse de hükmün ilanı taleplerinin reddine dair kararlarına karşı istinaf isteminde bulunulamayacağından, HMK.’nın 352. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE, davacı kurum harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kararın tebliği ve harç tahsili işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 12/07/2023 tarihinde oy birliği ile HMK.’nın 352. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.