Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1098 E. 2023/798 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1098 – 2023/798
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1098
KARAR NO : 2023/798
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2023
NUMARASI : 2022/336 E. – 2023/38 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/01/2023 tarih ve 2022/336 E. – 2023/38 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2020/15127 sayılı marka tescil başvurusunun, davalı şirketlerin itirazları sonucunda 2022-M-6696 sayılı YİDK kararı ile kısmen reddedildiğini, oysa “…” ibaresinin asıl ve gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu ileri sürerek, davalı …YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … …. Şti. vekili, eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, talebin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı … …. Şti. vekili, hem Markalar Dairesi Başkanlığı hem de Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun vermiş olduğu kararların yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, somut olayda davaya konu 2022-M-6696 sayılı YİDK kararının, davacı marka vekiline 30/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 07/09/2022 tarihinde açıldığı, iki aylık hak düşürücü sürenin son gününün 6100 sayılı HMK m.102 hükmüne göre adli tatil gününe denk geldiği, HMK’nın 104. maddesine göre bitmesi adli tatile rastlayan sürelerin bir hafta daha uzatılmış sayılması hükmünün sadece HMK’nın tayin ettiği süreler için geçerli bulunduğu, başka kanunların, özellikle maddi hukuka ilişkin kanunların tayin ettikleri hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin bitmesi adli tatile rastlarsa, bunların adli tatilin bitmesinden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılmasına imkân bulunmadığı, bu durumda davacının YİDK kararının iptali davasını, 2 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 07/09/2022 tarihinde açtığı gerekçesiyle hak düşürücü süre noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, YİDK kararlarının iptali davasında, bitmesi adli tatile rastlayan sürelerin bir hafta daha uzatılmış sayılması hükmünün uygulanmayacağına dair mahkeme kararının herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu YİDK’nın 2022-M-6696 sayılı kararının davacıya 30/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın da iki aylık yasal süresi dolduktan sonra 07/09/2022 tarihinde açıldığı, her ne kadar davacı vekilince, dava açma süresinin son gününün adli tatile denk geldiği ve bu nedenle sürenin adli tatilin bitiminden itibaren yedi gün uzamış sayılacağı ileri sürülmüş ise de HMK’nın 104. maddesinde, adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu sürelerin ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağının düzenlendiği, iki aylık hak düşürücü dava açma süresinin ise 6100 sayılı HMK’nın tayin ettiği bir süre olmadığı, bu nedenle adli tatil de dahil olmak üzere sürenin işleyeceği ve uzamayacağı, eş söyleyişle özel kanunda tayin edilen bu süre yönünden HMK’nın adli tatil hükümlerinin uygulanmayacağı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/05/2013 gün ve 2012/5900 E – 2013/9012 K sayılı kararında da aynı görüşün benimsendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.