Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1073 E. 2023/914 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1073
KARAR NO : 2023/914
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2022
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/11/2022 tarih ve 2021/263 E. – 2022/320 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili Şirketin yüksek nitelikli yapıştırıcılar, yalıtım malzemeleri, boya ve vernik üretimi amacıyla 1980 yılında kurulduğunu, bu alanda 30 yıldan fazla bir tecrübe ile yurt içi ve yurt dışında halen etkin şekilde faaliyet gösterdiğini, müvekkili tarafından 2014/89624 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunulduğunu, davalı Şirketin başvuruya yaptığı itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından yerinde görülerek, başvurunun kısmen reddine karar verildiğini, bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2017-M-7280 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “…” ibareli marka başvurusu ile davalı firmaya ait “…” ibareli tescilli markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, diğer yönden başvuru markasının reddedilen kısımlarında emtia benzerliğinin de oluştuğu, oralama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde başvuru konusu işaret ile davalının tescilli markaları arasında işaretsel yüksek benzerlik nedeniyle işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı da oluşabileceği, dolayısıyla taraf marka işaretleri benzediğinden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibasın oluştuğu, davacının başvuru üzerinde müktesep hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişsiz olup çelişkiler içerdiğini, markalar arasındaki belirgin farkların, markaların tüketiciler nezdinde karıştırılmasına imkân vermeyecek ölçüde olmasına rağmen bilirkişilerin aksi yöndeki görüş ve kanaatlerinin hatalı olduğunu, müvekkili firmanın “…” ibaresi bakımından gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin davacı sıfatını haiz olduğu İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2011/115 esas, 2014/225 karar, 21.10.2014 tarihli ve 17.03.2016 tarihinde kesinleşen kararı ile müvekkil firmanın … ibaresi bakımından gerçek hak sahibi olduğunun ortaya konulduğunu, “…” ibaresinin 2007 tarihinden bu yana müvekkil tarafından kullanıldığını, tescile konu ….başvuru numaralı müvekkili markasının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b. maddesi uyarınca kısmen reddi kararının doğru olmadığını, “…” ibaresini müvekkil firmanın ilgili sektörde ilk kez kullandığının ve kullanımları ile ayırt edici hale getirdiğinin hem ilgili yasal düzenlemeler uyarınca hem de sunulan mahkeme kararları ile sabit bulunduğunu, buna rağmen aksi yönde verilen kararın yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile redde mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel ve işitsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira marka işaretleri arasında yüksek düzeyli işitsel benzerlik bulunduğu gibi görsel olarak da markaların benzer oldukları, davacının, dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakkının olmadığı, gerçek hak sahipliğinin ise ancak marka başvurusuna itiraz hakkı sağlayıp, tescilli bir markanın varlığına rağmen onun benzerini tescil hakkı vermediği, dolayısıyla davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının da yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/06/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip