Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1019 E. 2023/841 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1019 – 2023/841
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1019
KARAR NO : 2023/841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.05.2023
NUMARASI : 2023/131 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/05/2023 tarih ve 2023/131 E. Sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye’nin en büyük gıda şirketlerinden biri haline geldiğini, … markasının da herkes tarafından saygı ve güven duyulan bir marka olduğunu, davalı şirketin “…’ …” ve “…’ … …” ibarelerini tescil ettirdiğini, müvekkiline ait tanınmış marka, ticaret unvanı ve alan adının esas unsuru olan “…” ibaresinin ayırt edilemeyecek derecede benzerinin kullanıldığını, bu ürünlerin internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında tanıtımın yapıldığının tespit edildiğini, davalının kullanımlarının müvekkilinin marka haklarından doğan haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek davanın etkinliğini sağlamak, daha sonra tazmini mümkün olmayan zararların önüne geçmek amacıyla, takdiren teminatsız olarak veya teminat mukabilinde, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkiline ait markalar ve müvekkilinin ürünleri ile karıştırılacak derecede benzer “…’ …” ve “…’ … …” markasının davalı tarafından her türlü ürün ve hizmete ilişkin tüm kullanımlarının önlenmesini, müvekkile ait markalar ve müvekkil ürünleri ile karıştırılacak derecede benzer “…’ …” ve “…’ … …” markasının kullanıldığı tüm ürünlerin üretiminin, satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde satışa sunulmasının önlenmesini, davalının müvekkile ait markalar ve müvekkil ürünleri ile karıştırılacak derecede benzer dava konusu markanın kullanımı yoluyla müvekkil aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratan her türlü (3. Kişi elinde bulunanlar da dahil olmak üzere) mal ve ürün, hizmet, tabela, ambalaj, ilan, reklam, yayın, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıt, online internet adresi, tüm sosyal medya hesapları, fatura ve sair her türlü ticari ve tanıtım evrakları üzerinde kullanım da dahil olmak üzere tüm kullanımlarının önlenmesini, emin bir yerde muhafaza altına alınmasını istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalıya ait 2020/27226 sayılı markanın, marka hakkına tecavüz davası bakımından yasal dayanak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, SMK’da açıkça sonraki tarihli markanın savunma gerekçesi olarak ileri sürülemeyeceğinin kabul edildiğini, davalı tarafın, fiili marka kullanımlarında, hem “… …” hem de “… … …” ibaresini kullandığını, markaların benzerliğinin açık bulunduğunu, bir diğer deyişle, davalı tarafın müvekkile ait tanınmış markayı aynen kullandığını, davalının satışa sunduğu ürünlerde, marka algısı yaratan kısmın “…” ibaresi olduğunu, somut uyuşmazlık bakımından, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, davalı yanın kullanımlarının bu aşamada tedbiren durdurulmaması halinde, müvekkili şirketin markasının itibarı, ayırt edici gücünün ortadan kalkacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda dosya kapsamında bulunan mevcut delillere göre ihtiyati tedbir talep eden davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edildiğinin anlaşılamadığı, durum ve koşulların değişmesi halinde davacı tarafça yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulabileceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan alınması gereken 179,90.TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/06/2023 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.