Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/957 E. 2022/851 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/957
KARAR NO : 2022/851
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2022
NUMARASI : 2021/311 E. – 2022/168 K.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyat Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesİnce verilen 13/06/2022 tarih ve 2021/311 E. – 2022/168 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili adına tescilli “…” asıl unsurlu markalara dayalı olarak, karşı taraf gerçek kişinin “… 1923 ” ibareli marka başvurusuna yapılan itirazının kabulüne dair Markalara Dairesi Başkanlığı Kararının, başvuru sahibinin itirazı üzerine kaldıran YİDK kararının iptali ve dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğü istemli davada, söz konusu başvurunun tescil işlemlerinin durdurulması ve tescili halinde kullanımının yargılama boyunca durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu markanın tescil işlemlerinin durdurulması idari iş sayıldığından, tescil edilmiş ise kullanımının önlenmesi talebinin ise YİDK kararı iptali ve hükümsüzlük davalarında değil , tecavüzün men’i davalarında talep edilebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen, mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava konusu YİDK kararının iptali ve dava konu markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun açıklandığını, başvuru sahibi karşı tarafın kötü niyetli olarak müvekkili markaların tanınmışlığından istifade ederek haksız kazanç sağladığını, somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu, yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkilinin 30 yıllık emeğinin, onlarca marka tescili ile elde ettiği haklarının bir anlamı kalmayacağını, markasının ayırt edici karakterinin zedeleneceğini, uğranılan zararın maddi ve manevi tazminat ile giderilmesinin mümkün olmayacağını ileri sürerek ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvuruya ilişkin markanın tescil işlemlerinin devam etmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağının ya da tamamen imkansız hale geleceğinin dosya kapsamında ispatlanamadığı, marka tescil işlemlerinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi açısından HMK’nın 389. maddesindeki şartlar bulunmadığı gibi ihtiyati tedbirin ancak dava konusu olan şey hakkında verilebileceği, eldeki davanın konusunun ise YİDK kararının iptali ile birlikte marka hükümsüzlüğü olduğu, bu tür bir davada, dava konusu olmayan markasal kullanımın önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı, peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/06/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip