Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/94 E. 2022/1621 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/94
KARAR NO : 2022/1621
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2018
NUMARASI : 2016/32 E. – 2018/369 K.

DAVACI-KARŞI DAVALI :
TEREKE TASFİYE
MEMURLARI :
DAVACI-KARŞI DAVALI
VEKİLİ :
ASIL DAVANIN KONUSU : Faydalı Modelden Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men’i,
Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat

KARŞI DAVANIN KONUSU : Faydalı Model Hükümsüzlüğü

Dairemizce verilen 12/06/2020 tarih, 2019/132 E. – 2020/451 K. sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2021 tarih 2021/6555 E. – 2021/6437 K. sayılı kararı ile bozulmuş olmakla, dosya okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkillerinin uzun süre fabrikalarda işçi olarak çalıştıklarını, 1996 yılında elde ürettikleri fırçalarla sektöre girip 2008 yılında da … adlı şirketi kurduklarını, … adlı firmalara ait yol süpürme araçlarında kullanılmak üzere özel tasarımlı fırçalar ürettiklerini, yenilikçi çalışmalarının neticesinde geliştirdikleri ürün için … sayılı “…” buluş başlığı altında faydalı model tescili alındığını, davalının da esasen üç yıl boyunca kendilerinden dava konusu ürünü sipariş edip satın aldığını, 2015 yılı sonlarında davalının, müvekkillerine ait üretim kalıplarını test ve deney amaçlı talep ettiğini, söz konusu kalıpların gönderilmesi sonrasında ürün alımını bıraktığını, kalıpları vermekten de kaçındığını, davalı yanın daha sonra müvekkiline ait faydalı model konusu kalıpları … firmasına teslim ettiğinin ve o firma tarafından üretildiğinin öğrenildiğini, bu eylemleri ile ilgili davalı yana ve dava dışı … firmasına 13.11.2015 tarihli noter ihtarının keşide edildiğini, davalının 02.12.2015 tarihli cevabi ihtarında üçüncü kişilere üretim yaptırıldığının ikrar edildiğini, davalı yanın son olarak müvekkiline ait faydalı model konusu ürünü kullanarak DHMİ tarafından 2015 yılında düzenlenen ihaleyi kazandığını ileri sürerek, davalının müvekkillerine ait … sayılı faydalı modelden doğan hakları ihlal ettiğinin tespitini, men’ini ve ref’ini ve şimdilik 10.000-TL maddi 50.000-TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların … Firmasının 2008 değil 2011 yılında kurulduğunu, müvekkilinin ise 1965 yılında kurulup 1975 yılından beri de araç üstü ekipman imalatı ve yol süpürme araçları konusunda Avrupa’daki birçok firmanın mümessilliğini ve Türkiye pazarı üretimini yaptığını, “…” adlı fırça sisteminin ve dizaynın mucidi olarak Finlandiya menşeli “…) adına TPE’de kayıtlı … sayılı “…” adlı faydalı model ürününün üzerinde müvekkilinin lisans sahibi olduğunu ve üretimini bu lisans uyarınca gerçekleştirdiğini, anılan ürünün sistemi ve çizimlerinin Türkiye dahil 30’u aşkı ülkede … adına tescilli olduğunu, ürünlerden memnun kalınması, yurtdışı alım maliyetinin yüksek olması, ithalat sürecinin uzaması nedeniyle “…” olarak bilinen ürünün üretimi için …’nın bilgisi dahilinde dava dışı … Firması ile 2011 yılında şifahi olarak anlaşıldığını, “…” fırça sistemindeki soketin kalıbını çıkartması için …’dan alınan 1 numune ürünün ve teknik çizimlerin … firmasına teslim edilip soket için kalıp ürettirildiğini, bedelinin de 2011 tarihli … nolu fatura ile … Firmasına ödendiğini, … Firmasının soket kalıbının yanı sıra bu kalıpla üretilen soketlere piyasadan temin edilen çelik ve plastik fırça kıllarını geçirerek hazırladığı numune fırçaların da müvekkil şirkete 2011 tarih ve …nolu fatura karşılığında satışının yapıldığını, … Firmasının müvekkili için ürettiği “…” soket fırçalarının lisans veren …’ya gönderildiğini, testlerden geçemediği için “olur” alınamadığını, ürünün iyileştirilmesi için görüşmeler yapıldığını, farklı tarihlerde … Firmasından numune ürün alındığını, 2013 tarihli sevk irsaliyesi ile “müşteri malıdır, sevk içindir, fatura edilmeyecektir” şeklinde davacı … imzası ile müvekkili şirkete soket kalıbı ve numune ürününün teslim edildiğini, müvekkili ile davacıların ortağı olduğu … Ltd. Şti. arasındaki üretim çalışmalarının beklenen kaliteye erişilmesinin zaman aldığı için geciktiğini, sonunda üretime geçilmesine karar verildiğini, bu nedenle müvekkili ile … Ltd. Şti. arasında ayrıca 01.11.2013 tarihli bir lisans anlaşmasının imzalandığını, bu lisans anlaşması çerçevesinde üretime başlandığını, müvekkili firmanın önce numune olarak daha sonra ise lisans ile ürettirdiği ürünlerin karşılığında, lisans veren …’ya lisans bedeli ödemesi yaptığını, fason üretim ilişkisinin 2015 yılında sona erdiğini, bu nedenle sahip olunan numune soket, teknik çizim ve dokümanlara göre üretilen kalıplarının, üretim bedeli ödenerek geri alındığını, müvekkilinin bundan böyle 3. kişilere üretim yaptırmasının mümkün olduğuna dair açıklamanın davalı tarafından ikrar olarak değerlendirilmesinin kötü niyetli bir tutum olduğunu, esasen müvekkilinin … sayılı faydalı modelden önce soketli fırça (…) adlı ürünü, ilk kez 05.10.2010 tarihinde … firmasından alıp araçlarında kullandığını savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada, davacı-karşı davalıya ait … sayılı faydalı modelin, …’ya ait … numaralı faydalı model belgesi karşısında yeni olmadığını, davalı belgesindeki çizimin ve iki adet görselin dahi, 2003 rüçhan tarihli … … sayılı tescilinde yer alan görsellerden bire bir alınmış olduğunu, diğer iki görselin tamamen gerçeğe aykırı ve dik açılı olmaları nedeniyle tekniğe aykırı bulunduğunu ileri sürerek, … sayılı faydalı modelin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, karşı davada … sayılı faydalı model belgesinin “1, 2, 3 ve 8, 9, 10” no.’lu istemlerin yenilik kriterini taşımadığı ve hükümsüzlüğünün gerektiği, mahkemece tekniğin bilinen durumunu temsil edeceğine kanaat getirildiğinden 4 no.’lu istemin de yenilik vasfını taşımadığı, bu durumda asıl davada da herhangi bir hak ihlalinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, karşı dava konusu … sayılı faydalı modelin 1, 2, 3, 4, 8, 9, 10 no’lu istemler yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, diğer kısımlar yönünden karşı davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar-karşı davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece kurulan hükme mesnet alınan bilirkişi raporlarında, müvekkilinin ana istemi kapsamında korunduğu belirtilen fırça kıllarının ve/veya tellerinin geçmesini sağlayan deliğe (21) sahip soket (20) unsurunun, … firmasına ait … sayılı dokümanda 2 referanslı parçanın “fırça kılı bölümü” olarak tanımlandığını, fırça kıllarının bu soketlere delikler yardımıyla tutturulduğuna dair bir açıklamanın mevcut olmadığını, … firmasına ait dokümanda gövdeye takılıp çıkartılan ve fırça bölümü olarak tanımlanan parçalarda, fırça kıllarının bu parçalara bütünleşik yapıda olduğunu, başka bir ifadeyle soket üzerinde fırça kıllarının takılması için delik yapılarının bulunmadığını, halbuki müvekkilin 1 no’lu ana isteminde bu hususun özellikle belirtilerek “fırça kıllarının ve/veya tellerinin geçmesini sağlayan delik (20)” unsurundan bahsedildiğini, fırça kıllarının fırça soketlerine, soket üzerinde yer alan deliklerden takılıp çıkartılabilir nitelikte olduğunu, taraf ürünleri arasındaki en temel farklılığın bu noktada olup, müvekkilinin faydalı model belgesinde bu durum açık bir şekilde izah edildiğini, müvekkilinin faydalı model belgesinin ana isteminin yeni olmadığı yönündeki değerlendirmelere açık itirazlarının yerel mahkemece hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, bu durumun asıl davadaki talepler açısından önemli olduğunu, zira bilirkişi raporunda asıl dava yönünden davalı yanın web sitesindeki ürününün, müvekkilinin faydalı model belgesinin ana istemi ile birlikte 2, 3, 4, 8, 9 ve 10 nolu bağlı istemlerini ihlal ettiğini çok net bir şekilde tespit ettiklerini, yerel mahkemenin hangi gerekçe ile dosyaya sunulan tarihsiz ve kodsuz ürünün, davalı-karşı davacının sözde 05.10.2010 tarihli ürünü olduğu kanaatine varıldığına dair bir açıklamanın yapılmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, asıl davada davacıya ait buluşun 5 no’lu isteminde tanımlanan şeyin, fırça kıllarının sokete sabitlenmesi değil, soketin taşıyıcıya sabitlenmesi hususu olduğunu, mahkemece kurulan hükme mesnet alınan bilirkişi raporlarında ise fırça kıllarının sokete sabitlenmesi için kullanılan snap-fit sisteminde pin kullanımına ihtiyaç duyulmaz görüşünden hareketle yenilik değerlendirilmesinin yapıldığını, esneyerek kilitleme sisteminin ise 8 no’lu istemle ilgili olduğunu ve 8 no’lu istemin yeni olmadığının bilirkişi raporu ile belirlendiğini, tablaya geçirilen sokette sabitleyici eleman bulunmasının teknik bir zorunluluk olup, bu sistemin …’da bulunduğunu, dolayısıyla 5, 6 ve 7 no’lu istemler yönünden de karşı davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiğini, davacının replik dilekçesindeki “… ile … no’lu faydalı model arasındaki en önemli farkın, fırça kıllarının sokete geçmeli yapıda olması” şeklindeki ikrarının da değerlendirmeye alınmasının gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve karşı davanın tüm istemler yönünden kabulüne karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NİN 12/06/2020 TARİH VE 2019/132 E., 2020/451 K. SAYILI KARARININ ÖZETİ: Dairemize ait karar ile mahkemece sadece fırça kılı deliği sayısının en az 6 olması hususunun korunduğu dava konusu … sayılı faydalı modelin 4 no’lu isteminin, tekniğin bilinen durumunu temsil edeceğine kanaat getirildiği gerekçesiyle yenilik vasfını taşımadığının kabul edilmesinde bir isabetsizliğin görülmediği gibi, mahkemece karşı davada … sayılı faydalı model belgesinin 1, 2, 3 ve 8, 9, 10 no’lu istemlerin yenilik kriterini taşımadığı ve hükümsüzlüğünün gerektiği, asıl davada davalının ürününün ise anılan belgenin 1, 2, 3, 4, 8, 9, 10 no’lu istemlerin koruma kapsamında olduğu, bu durumda asıl davada da herhangi bir hak ihlalinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında da bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NİN 22/11/2021 TARİH VE 2021/6555 ESAS, 2021/6437 KARAR SAYILI KARARININ ÖZETİ: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce davacı karşı davalı …’un, istinaf aşamasında 01.10.2019 tarihinde öldüğü, yargılama süresince tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmalarının usul hukukunun temel ilkelerinden ve dava şartlarından olduğu, taraf ehliyetinin ise ölümle birlikte son bulacağı, bu nedenle davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan bulunmadığı gibi TBK’nın 513.maddesi gereğince ölümle birlikte vekalet ilişkisi de son bulacağından, vekilin de davaya devam etme imkanının bulunmadığı, bu durumda davanın yalnız öleni ilgilendirmeyen başka bir deyişle mirasçıları da ilgilendiren bir dava olması halinde ölümle birlikte konusuz kalmayacağı ve davaya ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edileceği, bu halde mirasçıların davaya hep birlikte mecburi dava arkadaşı olarak devam edeceği, mirasçıların davayı birlikte takip etmekten kaçınması halinde ise terekeye temsilci atanacağı ve davaya tereke temsilcisi tarafından devam edileceği, en yakın mirasçıların tamamının mirası reddetmesi halinde ise TMK’nın 612. maddesine göre mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiğinden, keyfiyetin ilgili Sulh Hukuk Mahkemesine bildirilmesinin ve mahkemece atanacak kayyum aracılığıyla davaya devam edilmesinin gerektiği, yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde belirtilen şekilde işlem yapılmasının kamu düzeninden olması hasebiyle her aşamada gözetilmesi gereken işlemlerden olup, taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilemeyeceği gerekçesiyle Dairemiz kararının resen bozulmasına, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Asıl dava, faydalı modelden doğan haklara tecavüzün tespiti, men’i, ref’i ile maddi ve manevi tazminat; karşı dava, faydalı model hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da açıklandığı üzere dava, yalnız öleni ilgilendirmeyen başka bir deyişle mirasçıları da ilgilendiren bir dava olması halinde ölümle birlikte konusuz kalmaz ve davaya ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Bu halde mirasçılar davaya hep birlikte mecburi dava arkadaşı olarak devam eder, mirasçıların davayı birlikte takip etmekten kaçınması halinde ise terekeye temsilci atanır ve davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. En yakın mirasçıların tamamının mirası reddetmesi halinde ise TMK’nın 612. maddesine göre mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiğinden, keyfiyetin ilgili Sulh Hukuk Mahkemesine bildirilmesi ve mahkemece atanacak kayyum aracılığıyla davaya devam edilmesi gerekir.
Bu nedenle Dairemizce de davacı karşı davalı …’un, istinaf aşamasında 01.10.2019 tarihinde öldüğü ve mirasçılarının tamamının mirası reddettiği gözetilerek, TMK’nın 612. maddesine göre mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için tasfiye memurunun atanması ve atanan tasfiye memuru aracılığıyla davaya devam edilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanmıştır.
İlk derece mahkemesince görüşüne başvurulan 02.05.2017 tarihli uzman bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere, karşı dava konusu … sayılı faydalı modelin 1 numaralı ana istemi ile 2, 3, 8, 9, 10 numaralı istemleri, D1 dokümanı (… firmasına ait … sayılı döküman) karşısında yenilik niteliğini taşımamaktadır.
15.11.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda bildirildiği üzere de 4 numaralı istem dahi yenilik niteliğini yitirmiştir. Zira 4 numaralı istem, sadece fırça kılı deliği sayısının en az 6 olması hususunu korumaktadır. Dairemizce de önceki tarihli kalıp faturalarının ve 05.10.2010 tarih… numaralı “…” ürününün delil olarak kabul edilmesinin gerektiği, sadece fırça deliği sayısına ilişkin 4 numaralı istemin yenilik niteliğini taşıdığının söylenebilmesinin mümkün olmadığı düşünülmüştür. Geçmişte her iki tarafın da … firmasının “…” ürününe ait soket kalıplarının lisanslı ürünlerini üretme konsusunda yoğun çabalarının olması, … firması üzerinden birlikte ticari faaliyetlerinin bulunması hususları birlikte nazara alındığında, … firmasının internet sayfasındaki geçmiş arşiv dökümalarına da itibar edilmesi gerektiği yönündeki ilk derece mahkemesi görüşüne, Dairemizce de iştirak edilmiştir.
Yine ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan 15.11.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, asıl davada davalının tecavüz iddiasına konu ürünü, dava konusu … sayılı faydalı model konusu ürünün 1-4 ve 8-10 numaralı istemlerinin koruma kapsamında kalmaktadır. Karşı davada anılan istemler yönünden dava konusu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği tespit edildiğinden, asıl davanın da reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durum karşısında Dairemizce Yargıtay bozma ilamında belirtilen taraf teşkili sağlandıktan sonra, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karşı davanın KISMEN KABULÜNE,
3-Karşı dava konusu … sayılı faydalı modelin 1,2, 3, 4, 8, 9, 10 sayılı istemler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine,
4-Diğer kısımlar yönünden karşı davanın REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca asıl davada alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak yatırılan 1.024,65-TL’nin düşümü ile bakiye 943,95‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl davada davacılar … ve …’e iadesine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca karşı davada alınması gereken 80,70-TL maktu karar harcından peşin alınan 29,20-TL’nin düşümü ile bakiye 51,5‬0-TL’nin, karşı davada davalılar Müteveffa … terekesinden ve …’den tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
7-Asıl davada davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan, reddedilen maddi tazminat yönünden 10.000,00-TL, reddedilen manevi tazminat yönünden 15.000,00-TL olmak üzere toplam 25.000,00-TL vekalet ücretinin, asıl davada davacılar Müteveffa … terekesinden ve …’den tahsiliyle anılan davalıya verilmesine,
8-Karşı davada davacı …kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin, karşı davada davalılar Müteveffa … terekesinden ve …’den alınarak, karşı davacıya verilmesine,
9-Karşı davada davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, reddedilen talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin, karşı davada davacı …’den alınarak davalı …’e verilmesine,
10-Davacı-karşı davalı … ve … tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 126‬,00-TL posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 177,30‬-TL tebligat ve posta gideri, 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere 1.901,4‬0-TL’nin, davanın kabul ret oranına göre takdiren 3/10’u olan 570,42-TL’ye, 29,20-TL başvurma harcı, 1.024,65-TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan 1.624,27‬-TL yargılama giderinin davalı-karşı davacı …’den alınarak anılan davacılar-karşı davalılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar-karşı davalılar … ve … üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı-karşı davacı … tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ile istinaf aşamasında yapılan 402,32‬-TL tebligat ve posta gideri, 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere 2.023,62‬-TL’nin davanın kabul ret oranına göre takdiren 7/10’u olan 1.416,53‬-TL yargılama giderinin, davacılar-karşı davalılar Müteveffa … Terekesi ve …’den alınarak davalı-karşı davacı …’ye verilmesine, bakiye kısmın davalı-karşı davacı … üzerinde bırakılmasına,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
13-Alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı-karşı davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacılar-karşı davalılar Müteveffa … Terekesi ve …’den alınarak hazineye irat kaydına,
14-Alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı-karşı davacı …. A.Ş. tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin, davalı-karşı davacı ….A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
15-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına,
Dair, duruşmaya katılan davacı-karşı davalı … terekesi tasfiye memuru ile davalı-karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 21/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip