Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/922 E. 2022/849 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/922
KARAR NO : 2022/849
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2022
NUMARASI : 2021/641 E. – 2022/250 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesİnce verilen 29/03/2022 tarih ve 2021/641 E. – 2022/250 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu ve davalının talebi ile sigorta acentesi olan müvekkili şirket tarafından … poliçe numaralı İnşaat tüm riskler sigorta poliçesi ve zeyillerinin düzenlendiğini, bu poliçeye ilişkin primlerin müvekkili şirket tarafından acentelik sözleşmeleri gereğince ilgili sigorta şirketlerine ödendiğini, primlerin bir kısmının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davalının bakiye borcu için Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2021/13268 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça 13/10/2021 tarihinde borcun ödendiğini ancak davalı yanca dosyaya ödenen bedelin reddiyatı henüz yapılmadan 14/10/2021 tarihinde takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini davalı yanın dava dışı şirketten hak edişini almadan ödeme yapması ve müvekkilinden borcu yoktur yazısı alarak hak edişini aldıktan sonra sonra icra dosyasına itirazda bulunmasının kötü niyetini gösterdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sigorta işlemleri için davacıdan teklif aldığını, müvekkilinin, davacı aracılığıyla hem kendini hem de iş yaptığı dava dışı …’yi sigortalattığını, müvekkili şirketin imzalamış olduğu 3 adet sözleşmeyi, dava dışı …’ye ibraz ettikten sonra sözleşmede belirlenen deprem riskinin iş yapılan bölgeye uygun olmadığının müvekkile bildirildiğini, davacı sigorta şirketi kendi kusurlarından kaynaklı bu durumla ilgili geçmişe dönük bir zeyilname düzenleyeceklerini ve bu zeyilnameyi ilgili kurumlara ibraz ettikleri takdirde sorunun çözüleceğini bildirdiğini, bu doğrultuda davacı şirketin müvekkili şirketten zeyilname ile alakalı olarak herhangi bir hak ve alacak talep etmeyeceğini beyan ve taahhüt ettiğini davacı tarafın söz konusu taahhüdü doğrultusunda, müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine, 8.089,10 euro olarak başlatılan icra takibinin 4.046.67 euro üzerinden devamına, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı vekili tarafından 14.10.2021 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, , dava açıldıktan sonra yargılama sırasında borcun ödendiği ve bunun iki tarafında kabulünde olduğu , bu şekilde davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, itiraz ve davadan sonra borç kapatıldığından İİK ‘nun 67. maddesi gereğince %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ve davacı yararına vekalet ücreti taktirine, davacı vekilinin arabuluculuk vekalet ücretine ilişkin talebinin reddine karar
verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili,itirazın iptali davasında geçerli bir icra takibinin bulunmasının dava şartı olduğunu, dava konusu icra takibinin Ankara 16. İcra hukuk Mahkemesi’nin 2021/1421 E 2022/552 K sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğini, bu nedenle dava şartının ortadan kalktığını, buna rağmen ilk derece mahkemesince müvekkili aleyhine icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın dava şartı yokluğundan reddine, müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE : Dava, sigorta prim alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya 13/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının aynı tarihte istirdat hakkı saklı kalmak kaydıyla icra takibine konu edilen alacağı ödediği ve 14/10/2021 tarihinde de borca itiraz ettiği, davalı borçlunun ihtirazi kayıtla yaptığı ödeme sonrası borca itiraz etmesi nedeniyle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, davalı borçlunun dava tarihinden sonra 26/11/2021 tarihli dilekçesi ile borca itirazından feragat ettiği, her ne kadar davalı tarafça dava konusu icra takibinin iptal edildiği bir istinaf itirazı olarak ileri sürülmüş ve buna ilişkin olarak ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra 04/04/2022 tarihinde verilen mahkeme kararını sunmuş ise de davalının borçtan feragat ettiği tarihi itibariyle geçerli bir icra takibi bulunduğu, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu bu itibarla ilk derece mahkemesince yazlı şekilde karar verilerek davacı lehine icra inkar tazminatına ve yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/06/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip