Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/853 E. 2022/1689 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/853
KARAR NO : 2022/1689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2021
NUMARASI : 2020/248 E. – 2021/132 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/04/2021 tarih ve 2020/248 E. – 2021/132 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … markasının inşaat alanında lider firmalar arasında olduğunu ve sektörel tanınmışlığı bulunduğunu, … ibaresinin müvekkilinin hem ticaret unvanının ana unsuru hem de tescilli markası olduğunu, müvekkili şirketin 2005 yılından beri faaliyet gösterdiği inşaat hizmetleri alanında tescil almak için 19.02.2014 tarihinde …sayılı “…” işareti için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin marka başvurusuna karşı davalı şirket tarafından yapılan itirazın kabul edilerek marka başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına süresi içinde yapılan itirazın da YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu marka işaretleri arasında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığını, redde mesnet … sayılı markaların oluşturuluş biçimlerinin, barındırdıkları ibareler ve görsellerinin birbirlerinden tamamen farklı olduğunu ve müvekkilinin sektörel anlamda tanınmış olması sebebiyle “İnşaat hizmetleri” üzerinde önceye uzanan hak sahipliği olması sebebiyle dava konusu YİDK kararının kısmen yerinde olmadığını ileri sürerek YİDK’nın 25/06/2016 tarih ve 2014-M-4593 sayılı kısmi ret kararının iptalini, müvekkilinin …sayılı “…” ibareli marka başvurusunun tescil işlemlerinin reddilen hizmet bakımından devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, 1992 yılında kurulduğunu, ticari hayatında kullanmaya başladığını, davacı şirketin ise 1996 yılında kurulduğunu, ticaret unvanı açısından davalının daha eski olduğunu, “…” ibareli tescilli markalarının davacı taraftan daha önce tescillendiğini ve ticari faaliyetlerinde kullanılmaya başlandığını, davacının “…” markasının tanınmış marka olmadığını, müvekkili şirketin … markasına verdiği emek, yaptığı yatırım neticesinde markayı tüketiciler nezdinde tanınmış hale getirdiğini, müvekkili şirkete ait markalar ile tescil edilmek istenilen … ibareli markanın aynı ibareyi içermekte olduğunu, okunuş, fonetik, yazılış ve genel görünüm açılarından birebir aynı olduklarını, tescil edilmek istenilen markanın esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, aynı emtiayı kapsadığını, davacı şirketin 37. sınıfta -inşaat hizmetlerinde- tescilli … ibareli markasının bulunmadığını, müvekkili şirketin, … ibareli seri markaları ile 37. sınıfta hak sahibi olduğunu, şimdiye kadar davacı şirketin 37. sınıfta yapmış olduğu … ibareli marka tescil başvurularından müvekkili şirketin itirazları üzerine “İnşaat Hizmetleri”nin çıkartıldığını, davacı yanın işbu davayı ikame etmesinin haksız kazanç sağlamak maksatlı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “…” ibareli davacı marka başvurusu ile …” ibareli davalı markaları karşılaştırıldığında markaların görsel, fonetik ve bıraktıkları genel intiba bakımından benzer olduğu, dolayısıyla aralarında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu, davacı adına kayıtlı markalardan sadece 2009/71844 sayılı markanın, çekişme konusu olan 37/01 alt grubundaki “inşaat hizmetleri”ni kapsadığı, ancak bu markanın da feragat nedeniyle hükümden düştüğü, davacının önceki tarihli markalarının hiçbirinin çekişme konusu hizmetleri kapsamadığı, davacının 37/01 alt grubu bakımından, eski tarihli markalarından kaynaklı müktesep hakkı bulunmadığı, dava konusu 2015-M-4593 sayılı YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taleplerinin gereği gibi karşılanmadığını, redde mesnet markaların farklı olduğunu, yerel mahkeme gerekçesinin yerinde bulunmadığını, müvekkilinin KHK’nın 8/3 ve 8/5. maddeleri gereğince faaliyet gösterdiği alanlarda gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, müvekkilinin 2005 yılından itibaren aktif olarak inşaat hizmetleri alanında faaliyet göstermeye başlamışken itiraz sahibinin … ibareli ilk markasının 2013 yılında tescil edildiğini, bir an için müvekkilinin tescilli hak sahibi olmadığı, bir alanda haksız olarak faaliyet gösterdiği kabul edilse dahi, müvekkilinin eskiye dayalı, nizasız ve fasılasız kullanımı sebebiyle markasal haklardan yararlanacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvuru konusu ettiği “…” ibareli marka ile davalı şirketin itirazına mesnet gösterdiği “…” ibareli markaları arasında, görsel, fonetik ve bıraktıkları genel intiba bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca benzerlik ve iltibas olduğu, diğer yandan davacı adına tescilli bulunan markalardan sadece …sayılı markanın, çekişme konusu olan 37/01 alt grubundaki “inşaat hizmetleri”ni kapsadığı, ancak bu markanın feragat nedeniyle hükümden düştüğü, davacı şirketin önceki tarihli markalarının hiçbirinin çekişme konusu hizmetleri kapsamadığı, bu nedenle davacı şirketin dava konusu kapsam bakımından müktesep hakkının bulunmadığı, ayrıca davacı şirketin gerçek hak sahipliğine yönelik iddialarının kendi başvurusunun tesciline olanak sağlamayacağı, zira bu iddianın ancak 3. kişilerin başvurularına itiraz etme veya hükümsüzlük davası açma hakkı verdiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip