Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/820 E. 2023/9 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/820
KARAR NO : 2023/9
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2021
NUMARASI : 2021/38 E. – 2021/119 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/04/2021 tarih ve 2021/38 Esas – 2021/119 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin … sayılı “… + şekil” ibareli markanın tescili için yapmış olduğu başvurunun, davalı … YİDK’in 2016-M-3018 sayılı kararı ile nihai olarak,… sayılı “tedarik + şekil” ibareli markaya dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi uyarınca kısmen ve aynı KHK’nın 7/1-c bendi uyarınca da tamamen reddedildiğini, oysa müvekkilinin başvurusunun anlam, içerik, kompozisyon, yazı karakteri, yazı puntosu, sembol ve şekiller bakımından redde mesnet markadan farklı olduğunu, diğer ret nedeni olan 7/1-c bendinde belirtildiği şekilde başvuruda bulundukları sınıflar bakımından cins, çeşit, kalite, miktar amaç, değer, coğrafi kaynak belirtmediğini ileri sürerek, YİDK’in 2016-M-3018 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu gibi dava konusu başvurunun, kapsamında yer alan hizmetler yönünden tanımlayıcı nitelik taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 2015/61406 sayılı davacı markası ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu, 556 sayılı KHK 7/1-b maddesi koşullarının davacının marka başvurusunun kapsamından çıkarılan emtia yönünden oluştuğu, dava konusu başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi hükmünce reddedilen mal ve hizmetler bakımından tanımlayıcı nitelikte olduğu, 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili,yerel mahkeme kararının aksine yerel mahkeme dosyasına sunulan 30.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere müvekkili şirkete ait tescili talep edilen markanın ilgili mevzuat gereği “marka” olarak tescil edilebilme yeterliliğini haiz olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 7/1-a ve 7/1-c maddesi koşullarının somut olayda bulunmadığını, yine müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, buna göre dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunduğu, anılan madde anlamında başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığı, dava konusu başvurunun asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin, araştırıp bulma, … etme, hazırlık anlamlarına geldiği, buna göre dava konusu başvurunun, ilgili hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde doğrudan bir mal yada hizmetin nakliye, satın alma, taşere edilme, üretim vs yollarıyla temin edilmesi süreçleri olarak algılanacağı, dolayısıyla bu ibarenin tanımlayıcı nitelikte olduğu ve 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi koşullarının bulunduğu, dava konusu başvuruya kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandırıldığının da kanıtlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 99,0 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip